Emekliler Dayanışma Sendikası, 15 Haziran “Dünya Yaşlılara Şiddet, İhmal ve Suistimal Farkındalık Günü'nde “ ekonomik, fiziksel, psikolojik şiddet altındaki yaşlıların sorunlarını görünür kılmak ve bu sorunlarının çözümü talebiyle Kadıköy İskele Meydanı'nda stand açarak basın açıklaması yaptı.
Emekliler Dayanışma Sendikası adına basın açıklamasını Sendika Başkanı Mahinur Şahbaz okudu.
15 Haziran'ın “Dünya Yaşlılara şiddet, ihmal ve Suistimali Farkındalık Günü” olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Şahbaz, "Yaşlılarımızın da herkes gibi sağlıklı, rahat ve huzurlu yaşama hakları var. Onlara saygılıyız demek, onların rahat ve huzurlu yaşadığı anlamına gelmiyor" dedi. 2002 yılında Uluslararası Yaşlı İstismarının Önlenmesi ve Dünya Sağlık Örgütü Toronto Deklerasyonu ile tanımlanan ve 2006 yılından bu yana da “Dünya Yaşlılara şiddet, ihmal ve Suistimali Farkındalık Günü” ilan edildiğini aktaran Şahbaz tanıklıklar, araştırmaların, bilinçli bilinçsiz ihmal, suistimal çok büyük olduğunu görmezden gelinemeyeceğini söyledi.
"Yaşlıların sağlığını bozan, sakat bırakan, hayatını karartan şiddetin ortadan kalkması gerekiyor. Ekonomik, sosyal politikalar, demografik değişiklikler ve hükümetlerin tutumu, sayıları yedi milyonu bulan yaşlı (65+) insanlarımızın yaşamını daha da zorlaştırdı" diyen Şahbaz, onların yok sayılmaması, fark edilmesi, aktif ve sağlıklı yaşamaları için sorunlarının çözülmesi gerektiğini ve bunun toplumsal bir sorumluluk olduğunu . Emekliler Dayanışma Sendikası olarak 15 Haziran'ı yaşlılarla dayanışma günü kabul ettiklerini belirtti.
"Yaşlılara Şiddetin Uzun Bir Geçmişi Var"
Şahbaz, "Yaşlılara uygulanan şiddetten bugün söz ediyoruz diye bu utancın dünü yok değil, hatta uzun bir geçmişi var. Bu bizleri insan olarak inciten aşağılayan, toplum olarak vicdanımızı sızlatan bir sorundur" dedi.
"Aile içi şiddet sağlığı tehdit eden toplumsal bir sorun. Bütün bireyleri etkiliyor en çok da kadınlar çocuklar yaşlılar etkileniyor. Yaşlılık döneminde karşılaşılan aile içi şiddet toplumsal bağları yok ediyor, erdemi zayıflatıyor.
Yaşlılar fiziksel, duygusal, ekonomik şiddetle, sadece aile içinde değil, kamu kurumlarında, bakımevlerinde, hastanelerde, bankalarda, ulaşım araçlarında, sokaklarda karşı karşıya kalıyor. Negatif ayrımcılığa uğruyor" diyen Şahbaz, şiddetin her türünün sağlığı huzuru bozduğuna dikkat çekti. İlgilenmeme, ihtiyaçların giderilmemesi, aşağılanma, küçümseme, yalnızlığa terk etme gibi duygusal şiddetin, yeterli hijyen, beslenme, bakım koşullarının bilerek sağlanmamasının, gelirine e| konulması, sahip olduğu mal ve mülkün elinden alınması, fiziksel koşulların uygun olmadığı mekanlarda yaşamaya zorlanması, sağlık hizmetlerinden yararlanmasının önlenmesi gibi ekonomik şiddetin bunlardan bazıları olduğunu vurgulayarak, toplumsal ilişkilerde saygının güvenin yok olmasının yaşlıları daha çok etkilediğini, Yaşlı istismarını geçim kaynağı yapan çetelerin sayısını ve yaşlı cinayetlerini artırdığını belirtti.
"Yoksulluk En Aşağılayıcı Şiddettir"
TÜBİTAK “Ia yapılan 3 bin 510 yaşlıyı kapsayan 1.Türkiye Gerontoloji Araştırması'nın(2012) sonuçları hakkında bilgi veren Prof. Dr. İsmail Tufan'ın “Şiddetin korku, utanç gibi nedenlerle gizlendiğini ve kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığını. Ve 10 yaşlıdan 9’u psikolojik, 3’ü fiziksel şiddetin yaşamlarının bir parçası haline geldiğini söylediklerini” aktaran Şahbaz, aynı araştırmada “Fizyolojik şiddete maruz kalan yaşlıların çoğu dar gelirli ailelerin yaşlıları. Ekonomik geçim sıkıntısı, aile ortamında şiddeti arttırıyor. Ozellikle ailenin yetişkin genç kadınları tarafından uygulanan yaşlılara yönelik fizyolojik şiddete maruz kalan yaşlıların %85 de kadın olduğu belirlendi. Kadının kadına şiddetinden söz edilebilir. Bunu genellikle ya kızı ya da gelini uyguluyor" denildiğini aktardı.
"Yaşlı Politikaları Şiddet Üretiyor!"
"Ekonomik şiddet kapilalist matematik hesabıyla Devletin 'yaşlıya aileleri baksın' politikasının ürünüdür. Yapı değişti, ailelerın %80 çekırdek aile açlık sınırında yaşıyor yada işsiz, yaşlısına bakamıyor, ya da zorlanıyorlar. Şiddet kaynağı bu politika değişmeli, yaşlıya bakım kamu hizmeti olmalıdır Yaşlı bakımı yönetmeııginde. hizmet edene hizmet var.YaşIı bakımı yok. Yaşlının durumundan yararlanma fakirlik yardımı var. Bu yönetmelik yaşlıya saygısızlık aileye çiledir.Yaşlı bakım evleri gündüzlü, yatılı olarak sayıları çok az. İnsan onuruna yaraşır şiddetin yaşanmadığı ihtiyacı olanların kalabileceği , ayda bir denetlenen uluslararası standartlara uygun kurumlar olmalı"diyen Şahbaz 2007 yılındaki Türkiye'de Yaşlıların Durumu ve Yaşlanma Ulusal Eylem Planı'nda yer alan “Yaşlılara Karşı Her Türlü İhmal, İstismar ve Şıddetin Ortadan Kaldırılması" ve “Yaşlı istismarını Önlemeye Yönelik Destek Hizmetlerinin Verilmesi" ile ilgıli planlanan çalışmaların sonucunu göremediklerini ifade etti.
"Belediyeler Yasal Sorumluluklarını Bilmeli!"
"Belediyeler adaletli, hakkanıyetli ayrımcılık yapmadan hizmet etmeli. Belediyelerin üçte biri yasal sorumluluğunu yerine getiriyor. bunların yarısı da yetersiz" diyen Şahbaz, kentsel ortamda yapılaşma ve yaşam biçimlerine bağlı olarak yaşlı bireylerin sürekli değişen dönüşen kent dinamiğine uyum sağlamaya çalışmaları, yaşlılarda fiziksel, sosyal, ekonomik, psikolojik sorun yarattığını, kentlerin mekânsal anlamda güvenli, sağlıklı yaşanabılir olmalısı gerektiğini ifade ederek "Dinlenecek, kaliteli zaman geçirecek mekânlara, yeşil alanlara ihtıyaç var. Yaşlı bakım hizmeti ağı kurulmalı. Daha çok şiddete. istismara uğrayan demans, Alzheimer hastaları içın yatılı günduzlü bakımevleri yapmalıdır. Kentlerimızin “yaşlı dostu" olmalıdır" dedi.
"Biz Daha Ölmedik!"
"Sağlık politikalarının dediği gibi yaşlılık hastalık değildir. Yaşlılık sorun değildir. Yaşlılarımızın çözülmesi gereken sorunları vardır. Yaşlı dostu toplum olmak zorundayız. Emniyet görevlileri. sağlık çalışanları, ulaşım hizmetleri çalışanları. kamu personelleri yaşlılara negatif ayrımcılık ve şiddet konusunda eğitilmeli" diyen Şahbaz, emekliliğin yaşlılığın güvencesi olduğunu, emeklilerin ekonomik güvencesini , sağlık hakkını yok eden “Sosyal Güvenlik Reformu"nun değiştirilerek , yaşlılara emeklilere ekonomik şiddet uygulayan durumunun düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Temel hak ve özgürlüklerin korunduğu, yaşa bağlı ayrımcılık yerine eşitliğin sağlandığı bütün yaş gruplarını kapsayan bir toplum yaratmak için uğraşmayı Emekliler Dayanışma Sendikası olarak görevleri olarak kabul ettiklerini belirten Şahbaz, sözlerini "İnsan hakları temelinde, toplumun ihtiyaçlarına uygun, herkese hak olarak tanınan ekonomik ve sağlık güvencesi olan bir sosyal güvenlik sisteminin kurulması varlık nedenimizdir. Bugün için huzura, gelecek için güvence demek olan toplumsal yaşamda sevgiyi, saygıyı, paylaşmayı, dayanışmayı yeniden var etmeliyiz. Sorunlarımız poiilıktir, farkındayız. Siyasilerin, siyasetlerinin takipçisiyiz. Bilsinler ki yaşlılar geçmişle gelecek arasında köprüdür, köprülerimizi yıktırmayacağız. Biz daha ölmedik!"diyerek tamamladı.
Emekliler Dayanışma Sendikası üyeleri açıklamanın ardından bildiri dağıtımı yaparak yaşlılar ve yakınlarıyla görüşmek üzere saat 18.00'e kadar Kadıköy İskele Meydanı'nda çalışmasını sürdürdü.