HDP İstanbul İl Örgütü, Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatılan açlık grevlerine destek amacıyla Şişli Camii önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açlık grevindeki tutsakların anneleri ve yakınları tecritin kaldırılmasını isteyen tutsaklarla birlikte mücadele edeceklerini belirtti.
İSTANBUL - Halkların Demokratik Partisi İstanbu il Örgütü, İmralı Hapishanesi’nde bulunan Abdullah Öcalan ve siyasi tutsaklar üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine başlayan DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve siyasi tutsaklara destek amacıyla Şişli Camii önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması amacıyla süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayan Leyla Güven 151. gününe girerken, hapishanelerdeki pek çok tutsak ard arda açlık grevine başladı. Diğer yandan hapishanelerdeki Kürt tutsaklar tecridin kaldırılması talebiyle feda eylemleri yapmaya başladı.
Açlık grevindeki tutsakların taleplerinin kabul edilmesi ve tecrit uygulamasının sona ermesi talebiyle HDP İstanbul İl Örgütü’nün çağrısıyla bugün (7 Nisan) Şişli Camii önünde toplanıldı.
Basın açıklaması öncesinde Şişli ve Mecidiyeköy’e polis yığınağı yapıldı. Basın açıklamasının yapılacağı alan ise şeritler çekilerek ve çevresine polis otoları çekilerek ablukaya alındı.
“Kürtler Üzerindeki Bu Zulüm Bitmelidir”
Açıklamada ilk olarak Rize Kalkandere L Tipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunan ve 1 Mart’tan bu yana (38 gün) açlık grevinde olan Serhat Karsu’nun ablası Aynur Taş sözaldı.
Karsu’nun fotoğrafını elinde tutarak konuşan Taş, tutsaklara uygulanan tecritin bir zulum olduğunu ve buna sessiz kalınmaması gerektiğini söyledi. Açlık grevine başlayan kardeşinin tekli hücreye konulduğunu söyleyen Taş, siyasi tutsaklara tecrit içinde tecrit yaşatıldığını belirtti.
Abla Aynur “Çocuklarımız bedenlerini ölüme yatırdılar. Çocuklarımızın hapishanelerde ölmelerini istemiyoruz. Yeter anneler ağlamasın. Kardeşimin suçu neydi de 130 yıl hapis cezası verdiniz? Kardeşim Kürt olduğu ve kendi halkının haklarını savunduğu için hapiste. Hapishanelerde kalan hiçbir siyasi tutuklu suçlu değildir. Hepimiz Serhat’ız, Serhat’ın binlerce kardeşi var. Ölümler dursun, yeter! Barış istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a seslenen Taş, “Eğer senin vicdanın varsa bize ses vermelisin. Bu zulüm yeter. Eğer Cumhurbaşkanı bu zulmü görmüyorsa sen bir anne olarak görmelisin. Kürtler üzerinde süren bu zulüm bitmelidir, bunu kabul etmiyoruz” diyerek sözlerini bitirdi.
“Sonuna Kadar Biz de Mücadele Edeceğiz”
Maraş Hapishanesi’nde tutuklu bulunan ve yine 1 Mart’ta açlık grevine başlayan Ramazan Sebutekin’in annesi Fatma Sebutekin de oğlunun ve açlık grevinde olan siyasi tutsakların sesini duyurmak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
Ramazan Sebutekin’in 15 yaşındayken tutuklandığını aktaran Fatma Sebutekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşine seslenerek “Sizin çocuklarınız 15 yaşında zindana atılsa ne yapardınız” diye sorarak “Bizim çocuklarımız, gençlerimiz bedenlerini ölüme yatırmış ama tek bir ses yok” diyerek tecritin kaldırılmasına ilişkin hiç bir gelişme olmamasına isyan etti.
Siyasi tutsakların tecritin kaldırılması talebini desteklediklerini ve onların arkasında olduklarını söyleyen Sebutekin, “Oğlumun talebi talebimizdir. Çocuklarımız sonuna kadar mücadele edeceklerini söylüyorlar biz de onların arkasındayız. Sonuna kadar biz de mücadele edeceğiz”
“Her Gün Hapishanelerden Ölüm Haberleri Geliyor Artık Yeter”
Fransa Strasbourg’da tecride karşı 14 kişiyle birlikte açlık grevine başlayan ve eyleminin 112’inci günüde olan Yüksel Koç’un ablası Cahide Yıldırım, kardeşinin ve beraberindeki açlık grevi eylemcilerinin durumunun giderek kötüleştiğini aktardı. Üç gün üç gece Adalet Bakanlığı’nın önünde nöbet tuttuğunu fakat muhatap bulamadıklarını aktardı. Bu süreçte adalette olan inancını tamamen yitirdiğini söyleyen Yıldırım, “Her gün hapishanelerden ölüm haberleri geliyor. Bu haberler yüreğimizi dağlıyor. Ana akım medya hiç bunu yazmıyor. Yeter ne istiyorsunuz bizden? Çocuklarımızın eylemini de mi savunmayalım” diyerek tepkisini dile getirdi.
“Yaşamın Aktığı Her Yerde Yasalar Eşit Uygulansın”
HDP İstanbul İl Örgütü Eş Başkanı Cengiz Çiçek ise “Günlerdir çocukları yakınları açlık grevinde olan aileler kamuoyunun sessizliğini kabul etmeyeceklerini söylüyor. Bizler de bugün annelerimizin yanında bulunmayı kendimize bir borç bildik. Bu ülkede 5 aya yakındır açlık grevleri devam ediyor. Açlık grevlerinin bir tek amacı var. O da devleti kendi yasalarına uyma çağrısıdır” dedi. İmralı Hapishanesi’nde yıllardır bir hukuk tanımazlık sürecinin devam ettiğini söyleyen Çiçek, “Bugün bedenini açlığa yatıranların temel talebi bu yasaların uygulanmasıdır. Annelerin de bizlerin de bugün burada olma amacımız hukukun her yerde tesis edilmesini istemektir. Bizim mücadelemiz özgürlük mücadelesi olduğu kadar aynı zamanda hukuk devleti mücadelesidir. İmralı başta olmak üzere yaşamın aktığı her yerde yasalar eşti uygulanmalı. Hukuk herkese lazım. Hukuk herkese adil uygulanmak zorundadır” diyerek sözlerine başladı.
“O Şarkıların Hiçbir Zaman Yarım Kalmaması İçin Mücadele Edeceğiz”
Annelerin canlarının yandığını ve büyük acılar yaşadıklarını, öfkelendiklerin belirten Çiçek, ayrıştırma politikalarnın uygulandığını ve hapishenelerde birileri çok rahat koşullarda bulunurken siyasi tutsakların açlığa, susuzluğa, adaletsizliğe mahkum edildiğini belirtti. Ülkenin hapishenelerinde bile çitfe standart varsa bundan ülkeyi yönetenlerin sorumlu olduklarını ifade eden Çiçek, “Sayın Öcalan üzerindeki gayrı hukuki uygulamalar son bulmalı, ailesiyle ve avukatlarıyla görüşmesi sağlanmalı. Eğer bir hükümlüyse, Türkiye’de bir hükümlüye tanınan bütün yasal haklar kendisine tanınmalıdır. Burada bulunmamızın bir yönü de barış ve demokrasi mücadelesidir” dedi.
İrlanda’da1981'de 66 günlük açlık grevinin ardından ölen Boby Sands ve arkadaşlarını anlatan bir kitapta “Yarım kalmış bir şarkı’” ifadesinin yer aldığını aktaran Çiçek “Evet, İrlandalı devrimcilerin kendi yaşamları belki yarım kaldı. Ama kolektif demokrasi mücadelesinde o şarkılar hiçbir zaman yarım kalmayacak. Biz hapishanelerde süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren arkadaşlarımızın hayatının son bulmaması, onların şarkılarının yarım kalmaması için mücadele edeceğiz” dedi.
Basın açıklaması sırasında sık sık “Biji Berxwadana Zindana”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Leyla Güven Onurumuzdur” sloganları atıldı.