ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da aralarında olduğu 6'sı tutuklu 20 avukatın “Terör örgütü yöneticiliği” ve “Terör örgütü üyeliği” ile yargılandığı duruşmada avukatlara cezalar yağdı.
ÇHD ve HHB üyesi avukatların, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Kampüsünde 3 gün süren duruşmalarında avukatların ve müdafilerinin esasa ilişkin beyanları dinlenmeden hüküm verdi.
Av.Selçuk Kozağaçlı ilk gün görülen duruşmada reddi hakim talep etmiş, “Sadece sizi değil, temsil ettiğiniz her şeyi reddediyorum" demiş ve mahkeme salonundan dışarı atılmıştı.
Dün de (duruşmanın 2. gününde) mahkeme sanıklardan, esas hakkındaki mütalaaya dair savunmalarını hazırlamasını istemişti. Ancak sanık avukatlar ile avukatları, dosyanın henüz savunma aşamasına gelmediğini ve taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek savunma yapmamış, reddi hakim talebini yinelemişti.
Reddi hakim talebini reddeden mahkeme, savunmaların alınmasına bugün devam edileceğini söyleyerek duruşmayı sonlandırmıştı.
Sadece 2 tutuksuz sanığın katıldığı duruşmada avukatların savunmaları dinlenmedi ve karar açıklandı.
Av. Selçuk Kozağaçlı “DHKP-C terör örgütüne üye olma” suçlaması ile 11 yıl 3 ay ceza alırken, avukatlar Aytaç Ünsal, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten 10 yıl, Barkın Timtik 18 yıl 9 ay, Ebru Timtik ve Özgür Yılmaz 13 yıl 6 ay, Behiç Aşçı ve Şükrüye Erden 12 yıl, Naciye Demir ve Aycan Çiçek 9 yıl, Ezgi Çakır 8 yıl, Zehra Özdemir ve Ahmet Mandacı 3 yıl 1 ay hapse çarptırıldı.
Avukatlar, 12 Eylül 2017’de bürolarına yapılan polis baskının ardından gözaltına alınarak 20 Eylül’de tutuklanmıştı. Tutuklu avukatlar Selçuk Kozağaçlı, Engin Gökoğlu, Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal ve Behiç Aşçı, davadaki hukuksuzluklara dikkat çekmek amacıyla 56 gündür açlık grevinde.
Kararın açıklanmasının ardından duruşmayı takip eden Devrimci Hukukçular “Dostlarımız yalnız değildir” diyerek yazılı bir açıklama yaptı. Hukukçular yaptıkları açıklamada: “Üç tane kapı kulu ÇHD'li avukatlara hakimlik yaptığını zannederek ‘sözde ceza’ yağdırdı bugün. Kendi meslek grubunun yarısı terör suçuna bulaşmış, FETÖ borsasından para içlenmiş hakim-savcılar halkı, onların avukatlarını ve tüm düzen karşıtlarını yargılıyor. Size diyoruz ki Bir gün mutlaka yargılanacaksınız!
Esasında mesleğin burjuva anlamında hâkim veya savcı değiller; faşizmin özel görevli polisliğini yapıyorlar. Bunun böyle açığa çıkması normal, zira mevcut hukuk sopası yetmiyor. ‘Sözde terör’ operasyonu sayısı 2018 yılı için 129.000! Bu içişleri bakanı koltuğunda oturan zat-ı şahanelerinin verisi. Bu veri tersten okunduğunda toplumu yönetemeyen ve ona saldıran devlet gerçeğini açıklıyor aslında.
ÇHD'li avukatlara yönelik bu saldırı, topluma yönelik genel saldırıdan bağımsız değildir. Silivri'de avukatlar yargılanırken, Gaziosmanpaşa Adliyesinde 3.Havalimanı işçileri yargılanıyor. Tesadüf değil!
(…)Yüzlerce politik tutsağın yanına şimdi devrimci geleneğin avukatları da eklendi. Proletarya'ya saldırı onun bütün mücadele araçlarına saldırıdır. Faşizm biliyor ki asıl olan yok etmektir, unuttuğu ise yeniden boy verebilme kabiliyetimiz. Çünkü sorunlar baki!
Elbette ki üzüldük bir kez daha, lakin ümitsiz değiliz çünkü teslim olmayı düşünmüyoruz. Esir düştük sadece” dedi.