Taksim Dayanışması, Gezi Ayaklanmasıyla ilgili dava açılmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. "Gezi bu toprakların,  kapitalizme isyanı, bir arada özgür ve kolektif yaşam iradesidir" denildi.

İSTANBUL - Taksim Dayanışması, Gezi iddianamesi ile ilgili TMMOB Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Hüda Kaya, Oya Ersoy, Musa Piroğlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, Limter İş Genel Başkanı Kanber Saygılı ve Yazar İhsan Eliaçık katıldı.

Taksim Dayanışması'nın ortak basın metnini Mücella Yapıcı okudu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin komplo teorilerinden ilhamla yazılmış ve akıl dışı bir senaryo olduğunu vurgulayan Yapıcı, "Çünkü Gezi'yi biz yaşadık, biliyoruz. Gezi bu toprakların eşitlik, özgürlük ve adalet umududur" dedi.

 

"Gezi Ülkenin En Parlak ve Onurlu Sayfasıdır"

Gezi'nin ülkenin en parlak ve onurlu sayfası olduğunu, çaresizce iddia edildiği gibi içeriden ve dışarıdan birilerinin yönlendirmesinin, talimatının ve tepe örgütünün bulunmadığını belirten Yapıcı, barış akademisyenlerinin, avukatların, gazetecilerin de asılız iddialarla yargılandıklarına dikkat çekerek "Gezi sürecine dair asıl hesap vermesi gerekenler, iddianamede davacı ve mağdur sıfatları ile yer almaktadır. Onlarca arkadaşımızın ölümüne, onlarcasının gözünü kaybetmesine binlercesinin yaralanmasına sebep olan akıl almaz polis şiddetinin emrini verenler, bu şiddeti uygulayanları koruyup kollayanlardır Gezi'nin gerçek sanıkları" diyerek polisin şiddetinin ve bu şiddetten dolayı hayatını kaybedenlerin de görmezden gelindiğini söyledi.

 

"Tam Bir Hukuk Garabeti İddianame"

İddianameinin özel hayatların ifşası, hiçbir hukuki iddiaya dayanak oluşturmayan telefon kayıtları gibi hukuk dışı amaçlara hizmet eder şekilde hazırlandığını vurgulayan Yapıcı, "Bu iddianameyi yazanların sadece geçmişi lekelemeyi değil, ortak geleceğimizi de karartmayı hedefledikleri anlaşılmaktadır. Asıl üzücü olan ise, içerdiği tamamen dayanaksız, hayal ürünü iddialarla tam bir hukuk garabeti olan bu sözde iddianamenin, toplum nezdinde zaten güvenilirliğini kaybetmiş olan adalet mekanizmasının itibarını bir kere daha yerle bir etmesi" diyen Yapıcı, iddianamede arıcılık haritasının ülkeyi bölme planı, parkta toplanan gençlere poğaça, sandviç gönderilmesinin finansörlük sayıldığına değindi.

 

"Milyonları da Yargılasanız Gerçekleri Değiştiremezsiniz"

"Unutmayın ki burada yargılanmak istenen bu 16 kişi nezdinde, ülkemizin 80 kentinde Gezi'ye katılarak anayasal haklarını kullanan demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımızdır" diyens Yapıcı, Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu'nun serbest bırakılmasını istedi.

 

"Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesildiği ve çadırlarımızın yakıldığı günlerdeki tepkimizin de, gencecik çocuklarımıza kıyan polis şiddetinden hesap soran tutumumuzun da, parklarda, meydanlarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam talep eden milyonların taleplerinin de kararlılıkla arkasında durmaya devam edeceğiz" diyen Yapıcı sözlerini "Polisiyle, yargısıyla, medyasıyla hakikati baskılayıp tarihi yeniden yazmaya çalışanlara inat, gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, bu ülkeye bir gün demokrasi gelecekse, gücünü Gezi'nin eşitlikçi, özgürlükçü ve barışçıl birlikteliğinden alacaktır. Milyonları da yargılasanız, bu gerçeği yok edemeyeceksiniz" diye sürdürdü.

Konuşmanın ardından katılımcılar bir süre alkışlarla iddianameyi protesto etti.

 

'Emri Ben Verdim' Diyenleri Yargılayın

 

Ardından TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, "Gezi'de omuz omuza olduğumuz arkadaşlarımıza sahip çıkacağız" dedi. İddianamenin hayret verici olduğunu, iddianameyi hazırlayan polis ve savcının Fetullah Gülen Cemati ile irtibatlı olduğu gerekçesi ile firari durumda olduğunu hatırlattı. Hukusal açıdan bir kişinin aynı suçla iki defa yargılanamayacağını belirten Koramaz, yargılamanın baştan hukuksuz olduğunu belirterek "Kimse Gezi'yi dışarıya bağlamasın. Gezi'nin arkasında terör aramasın" dedi.

"Gezi Türkiye'nin başına gelmiş en güzel şeydir" diyen Koramaz, bu eylemde olmaktan grur duyduklarını ve ülkenin paylaşma ve bir arada yaşama inancını ifade ettiğini, Gezi'nin ve iktidarın bu bir arada kolektif yaşam iradesinden korktuğunu ve yargılanması gerekenin "Emri ben verdim" diyenler olduğunu belirtti.

 

"Gezi'den Korkmaya Devam Edeceksiniz"

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise iddianamenin hayal ürünü olduğunu Türkiye'ye yaşatılmak istenenlere karşı isyandı olduğunu belirterek, "Gezi her gün her gün yeniden üretilecek kadar emekçi, asla yenilmeyecek kadar kadın ve gençler kadar yaratıcıdır" dedi.

Ekonomik kriz koşullarında Gezi korkusunun tesadüf olmadığını, açlık ve işsizliğin arttığı bu dönemde Erdoğan'ın algıyı değiştirmeye çalıştığını, baskı ile diktatörlüğün inşa edilmeye çalıştığı bu süreçte Gezi'nin iktidar için tehdit olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtern Çerkezoğlu, ülkenin her yerinde sokağa çıkarak barış, kardeşlik ve özgürlük talep ettiğini ve bu talebe sahip çıkacaklarını vurguladı.

 

"Gezi Kapitalizme Başkaldırıdır"

KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, Gezi'nin, iktidarın baskıcı politikalarına karşı insanı ve doğayı metalaştıran politikalara bir karşı koyuş olduğunu ifade ederek "Gezi'nin gençlerin kendi geleceğine sahip çıkma arayışı, işsizlerin ve emeği sömürülen emekçilerin eşit adil ve özgür bir düzen arayışı ve kapitalizme baş kaldırmasıydı" dedi. Gezi'nin taleplerini bugün de dillendirdiklerine dikkat çeken Gezen, "Gezi'nin ışığı hiçbir zaman sönmeyecek" dedi.

TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, halkın hekimleri olarak Gezi'de yer alanların yanında olmaya devam edeceklerini belirtti.

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Gezi'deki Kabataş'da "Başörtülü bacıma saldırdılar" yalanın bugün Taksim'de "Ezana saldırdılar" yalanından ayrı olmadığını belirterek Gezi'nin değerlerine imza attıklarını söyledi.

Ardından Taksim Dayanışması bileşenleri hep birlikte "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganı atarak ve zafer işaretleriyle basın toplantısını sonlandırdı.