Urfa Barosu dün bir basın açıklaması yaparak, Urfa zindanlarında açlık grevi eylemindeki tutsaklar hakkında bilgi verdi.
8 Kasım 2018’de açlık grevine başlayan Leyla Güven’in ardından Türkiye’nin yaklaşık 60 cezaevinde tutsakların süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladığı söylenen açıklamada, 1 Mart 2019 itibarıyla sadece Urfa 1 ve 2 No'lu T Tipi Cezaevlerinde 190 tutsak olduğu, ülke genelinde de binleri geçtiği hatırlatıldı.
Baro olarak Urfa cezaevlerine ilişkin hazırladıkları raporlara göre hak ihlallerinin ciddi boyutlara ulaştığını söyleyen hukukçular, OHAL döneminde yoğunlaşan hak ihlallerinin artık sistematik hale geldiğini, cezaevleri başta olmak üzere birçok alanda anayasadaki temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığını söyledi.
“Şanlıurfa Barosu olarak, gerek tüm Türkiye cezaevlerinde gerekse de 5 Ocak 2019’dan beri kentimizdeki 1 ve 2 Nolu T tipi ve Siverek T Tipi Cezaevinde devam eden açlık grevlerini endişe ile izlemekteyiz. İnsan yaşamını tehlikeye sokacak hiçbir eylemi desteklemediğimiz gerçeği bir yana, temel hak ve özgürlüklere bağlılığımızın gereği olarak, eylemcilerin görmesi muhtemel zararların en aza indirilmesi için yapmış olduğumuz inceleme ve izleme faaliyetlerimizin sonucu olarak tespit ettiğimiz hak ihlallerinin daha derin sorunlara sebebiyet vermemesi için, tutuklu ve hükümlülere yönelik hak ihlallerinin son bulması, eylemcilerin sağlık sorunlarının ileri boyutlara ulaşmaması için, sağlık kontrollerinin düzenli yapılması ve cezaevlerinde yaşanan ihlallerin son bulması adına başta Adalet Bakanlığı ve Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğüne ve yerelde bulunan tüm yetkililere, ulusal ve uluslararası mevzuatların gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz” denilen açıklamada hukuksuz bir biçimde tutuklu bulunan ve 39 gündür açlık grevinde olan ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı ile diğer 5 meslektaşlarının taleplerini sahiplendiklerini söylediler.