< İş Cinayetleri Son Bulsun Başka Canlar Yanmasın Diye 80. Nöbet

İş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin aileleri, 80. kez Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde iş cinayeti dava süreçlerini ve hukuksuzlukları aktardı. 28 Nisan’ın Iş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilmesini istedi.

İSTANBUL -, Adalet Arayan İşçi Aileleri bu Pazar 80. Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni  Galatasaray Meydanı'nda eylemin yasak ilan edilmesi nedeniyle Bir Umut Derneği önünde gerçekleştirdi. Aileler adına basın açıklamasını Davutpaşa Patlaması'nda eşi Gülhan Çabuk'u kaybeden İdris Çabuk okudu.

 

"Galatasaray Meydanı'nı Gerçek Dayanağı Olmadan Yasaklandı"

Adalet Arayan İşçi Aileleri olarak başka iş cinayetleri olmaması, bütün sorumluların etkin bir biçimde yargılanması, cezalandırılması için başlattıkları, her ayın ilk Pazar günü Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 80’incisi için toplandıklarını belirten Çabuk "74 Nöbet boyunca Galatasaray Meydanı’nda buluştuk. 75’inci Vicdan ve Adalet Nöbeti’nden beri 'milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması' gerekçeleriyle Galatasaray Meydanı Adalet Arayan İşçi Aileleri’ne  yasaklandı. Yetkili mercilerin hiçbir gerçek dayanağı olmayan, anayasal hakkımızı çiğneyen bu yasağı derhal kaldırmasını istiyoruz" dedi. İdris Çabuk, Esenyurt Marmara Park AVM, Esenyurt Özel Doğa Hastanesi ve Davutpaşa Patlaması'ndaki iş cinayetlerine ilişkin görülen dava süreçlerini ve hukuksuzlukları şöyle aktardı.

 

"Risk Tespitlerine Rağmen Naylon Çadır"

11 Mart 2012’de, Esenyurt Marmara Park AVM inşaatında çalışan işçiler,  işverenlerce naylon çadırlarda kalmaya zorlandılar. Kanunen yasak olmasına ve inşaat kurul toplantılarında yapılan risk tespitlerine rağmen bu insanlık dışı uygulamadan vazgeçmediler. Acil çıkış kapısı bile olmayan çadırlarda çıkan yangında 11 canımız hayatını kaybetti.

 

"Sadece Firma Çalışanları Yargılandı"

9 Temmuz 2015’te Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi. Gerçek sorumlular ECE Gayrimenkul, Marmara Park AVM, Kayı İnşaat, Miratek ve kamu idareleri belgeler, tanık ifadeleri ve iddianameye rağmen sorumsuz bulundu. Firma sahipleri yargılanmadı, sadece firma çalışanları yargılandı. Aileler olarak bu karara itiraz ettik.

"Miratek Firması ve İş Güvenliği Uzmanı 'Vicdanımız Rahat' Dedi" Yargıtay Mahkeme kararını bozdu. 10 Ocak’ta Esenyurt Marmara Park AVM Çadır Yangını Davası görüldü.Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, davaya yeni eklenen sanıklar dinlendi. Sanık olarak ifade veren Miratek firması yetkilileri ve iş güvenliği uzmanı, olayda herhangi bir sorumluluklarının olmadığını, iş güvenliği ihlallerine ilişkin yaptırım uygulama yetkilerinin bulunmadığını, yapılan işle ilgili sadece danışmanlık hizmeti verdiklerini savunarak, “Vicdanımız rahat” dedi.

 

"Marmara Park Davası 17 Mayıs'a Ertelendi"

Kendilerini kusurlu bulan bilirkişi raporuna itiraz eden sanıklar, işin Kayı İnşaat’ın yükümlülüğünde olduğunu vurguladı. Dava 17 Mayıs’a ertelendi.  Bütün sorumlular yargılanıncaya, hak ettikleri cezaları alıncaya kadar davamızı takip etmeye devam edeceğiz.

 

"Eroğlu Davasında Bütün Heyet 'İş Göremezlik' Raporu Aldı"

31 Ekim 2013′te, Esenyurt  Özel Doğa Hastanesi’nde tabela takarken Eren Eroğlu yüksek gerilime kapılarak hayatını kaybetti. 26 Aralık 2018’de, karar duruşmasında, bütün heyet “geçici iş göremezlik raporu” aldığı için duruşma ertelendi.

 

"7 Mahkeme Başkanı 18 Üye 7 Savcı Değişti"

Dava boyunca 7 mahkeme başkanı, 18 üye, 7 savcı değişti. TEİAŞ bina sahibine, Esenyurt Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne “can ve mal güvenliği yok, önlem alın” diye yazdığı halde önlem alınmadı.

 

"Sorumlulara En Alt Sınırdan Ceza"

İhmali olan Esenyurt Belediyesi ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri hakkında soruşturma tamamlanmadan, yargılama yapılmadan bu dava bitmez. Özel Doğa Hastanesi Eren Eroğlu Davası duruşması 15 Ocak’ta görüldü. Etkin bir yargılamanın yapılamadığı davada Faruk Dedeoğulları (İmar ve Şehircilik Müdürü), Feridun Taktak (TDS Reklam işini taşere eden), Pınar Öz (TDS Reklam sahibi) “olayda taksirinin bulunmadığı anlaşıldığı” gerekçesiyle beraat etti. Erol Mutlu (TDS Reklam Mesul Müdürü) “asli kusurlu” olması nedeniyle 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Duruşmadaki “iyi hali dikkate alınarak” cezası 1/6 oranında indirilerek 3 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı. Emin Telbisoğlu (TDS Reklam Ustabaşı), Ulucan Köse (Özel Doğa Hastanesi İşletme Müdürü), Mustafa Akboğa (Esenyurt Belediyesi Başkan Yardımcısı) “tali kusurlu” olmaları nedeniyle 3’er yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Duruşmadaki “iyi halleri dikkate alınarak” cezaları 1/6 oranında indirilerek ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırıldılar. Erol Mutlu, Emin Telbisoğlu, Ulucan Köse’nin 2 yıl süreyle “mesleklerinin icrasının yasaklanması”na karar verildi. 

Esenyurt Belediyesi’nin iş cinayetinde sorumlu bulunmasına rağmen cezaların en alt sınırdan verilmesini kabul etmiyoruz. Karara itiraz edeceğiz.

"Davutpaşa'da  Yargıtay'ın Bozma Kararı Cezasızlık Yönünde" 31 Ocak 2008’de, Davutpaşa’da meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle 20 işçi hayatını kaybetti. 130 insanımız yaralandı. Mahkeme 6,5 yıl süren yargılamasını 14 Temmuz 2014’te tamamladı. Zeytinburnu Belediyesi yetkilileri ve bina sahiplerine çeşitli cezalar verildi. Yargıtay Mahkemenin kararını bozdu. Hem de sonuçları cezasızlık anlamına gelecek şekilde.

 

"Cezalar Cezasızlık Anlamına Geliyor"

17 Ocak’ta Davutpaşa Patlaması Davası duruşması görüldü. Zeytinburnu Belediyesi yetkilileri iş cinayetinde sorumlu bulunmasına rağmen verilen cezalar cezasızlık anlamına geliyor. Cezaların iki yıl altında olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle sanıklar bir gün bile hapis yatmayacak! Bizler vicdan ve adalet duygusunu zedeleyen bu kararı kabul etmiyoruz.

 

"Suç: 'İhmal Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma'  - Ceza Yok!"

Sanıklardan Zeytinburnu Belediyesi’nde 2007’ye kadar İmar ve Şehircilik Müdürü olan Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz Zeytinburnu Belediyesi’nde 2007’den sonra İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne atanan Hatice Küçükakyüz “İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma” suçundan TCK’nın 257/2’nci maddesi gereğince sanıkların “kişiliği, sosyal durumu, suçun işlenmesindeki özellikler ve meydana gelen zararın fahişliği ve yapılan ihmalin sonuçlarının ağırlığı ve meydana gelen sonucu nazara alınarak takdiren ve teşdiden” 1’er yıl hapis cezası aldılar.

 

"Sanıklara İyi Hal İndirimi: Bir Gün Bile Hapis Yatmayacaklar"

Sanıkların “geçmişteki hali, sosyal durumu, suç sonrası ve yargılama sürecindeki dosyaya yansıyan tutum ve davranışlarını, verilecek cezanın sanıkların gelecekleri üzerindeki olası etkileri bütün olarak değerlendirilmek suretiyle” mahkeme TCK 62/1. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yaparak cezaları 10’ar ay hapis cezasına düşürdü. Sanıklara verilen cezaların iki yıl altında olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle sanıklar bir gün bile hapis yatmayacak!

Mahkemenin önceki kararında Şevket Yıldırım TCK’nın 85/2’nci maddesi gereğince takdiren teşdiden 5 yıl, Hatice Küçükakyüz’ün TCK’nın 85/2’nci maddesi gereğince takdiren teşdiden 3 yıl hapis cezası almıştı.

 

"Suç: 'Görevi Kötüye Kullanma' - Ceza Yok!"

Sanıklardan Zeytinburnu Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Rüstem Tekin ve Zeytinburnu Belediyesi Zabıta Müdürü Feruz Kutsal “Görevi kötüye kullanma” suçundan TCK’nın 257/1’inci maddesi gereğince sanıkların “kişiliği, sosyal durumu, suçun işlenmesindeki özellikler ve meydana gelen zararın fahişliği ve yapılan ihmalin sonuçlarının ağırlığı ve meydana gelen sonucu nazara alınarak takdiren ve teşdiden” 2’şer yıl hapis cezası aldılar.

Sanıkların “geçmişteki hali, sosyal durumu, suç sonrası ve yargılama sürecindeki dosyaya yansıyan tutum ve davranışlarını, verilecek cezanın sanıkların gelecekleri üzerindeki olası etkileri bütün olarak değerlendirilmek suretiyle” mahkeme TCK 62/1. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yaparak cezaları 1’er yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklara verilen cezaların iki yıl altında olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle sanıklar bir gün bile hapis yatmayacak.

 

"Mahkeme Verdiği Kararla 'İş Cinayetleri Devam Etsin' Diyor"

Mahkemenin önceki kararında Feruz Kutsal’ın ve  Rüstem Tekin’in TCK’nın 85/2’nci maddesi gereğince takdiren teşdiden 9 yıl hapis cezası almıştı. Ödül gibi cezalar verildi, cezasızlık hüküm sürüyor, verilen cezalar caydırıcı olmadığı için Mahkeme verdiği kararla iş cinayetleri meydana gelmeye devam etsin diyor.

Davutpaşa ve İvedik Patlaması'nın yıldönümü olduğunu hatırlatan ve iş cinayetinde yaşamını yitiren işçileri anan İdris Çabuk  anma ve yas günü taleblerini dile getirdi.

 

"28 Nisan Anma ve Yas Günü İlan Edilsin"

"Ve biz en çok canı yananlar, geride kalanlar için ve başka canlar yanmasın diye, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de 28 Nisan’ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri ANMA ve YAS Günü ilan edilmesini istiyoruz" diyen Çabuk, imza kampanyası sürdürdüklerini, sosyal medyada Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin duyulması, iş cinayeti bilgilerini toplayabilmek için kampanya yürüttüklerini belirterek  #VicdanımızNöbette ve #DahaKaçİşçi etiketlerini kullanarak kamuoyunun destek vermesini istedi.

Adalet Arayan İşçi Aileleri iş cinayetlerinden sorumlu olanların yargılanarak ceza alması için mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek eylemi sonlandırdı.