2 Nisan 2018 itibarıyla belediyenin işçi kadrosuna geçen taşeron işçiler, hem Çalışma Bakanlığı’nın hem de sendikaların ortaklaşa oyununa getirilmeye devam ediyor.
Belediyelerde, sözde “kadro veriyorum” diyerek işçileri 2020’nin 6. ayına kadar açlığa, sefalete ve köleliğe mahkum ettiler. Belediyeler, 4+4 ile belediye işçilerini alt taşeronlardan alıp kendi kurduğu taşerona mahkum ettiler. KHK maddeleriyle hakları gasp edilen işçilerin elinde tek sendikaya üye olma umudu kaldı. O haklarını da eksiksiz Genel İş’e üye olarak kullandılar.
Fakat Genel İş, işçiden çok partinin boyunduruğu altında olduğundan, işçiye herhangi bir faydası olmadı. Bunun örneğini, Kartal Belediyesi Toplu İş Sözleşmesi’nde gördük.
Belediye işçisinin boynunu bir daha büken sözleşmede, patron, yani CHP koruma altına alınmış ve KHK’nın tüm maddeleri onaylanarak TİS’de yerini almış. Herhangi bir ücret alınmamış, sosyal hak alınmamış; ekstra olarak işe gelmeyen, tartışan, kavga yapan, amirin emrine riayet etmeyen işçiye 1’den 5 güne kadar yevmiye kesilmesini imza altına almış olan sendikacılar, kimin temsilcisi olduklarını göstermiş oldu.
Tek amacı evine ekmek götürmek olan işçiyi, burjuvazinin sömürüsüne teslim eden sarı sendikacılardan hesabı, işçiler mutlaka soracaktır.
Mücadele Birliği Okuru Bir Belediye İşçisi