Zindanlar, devrimci mücadelenin kararlı bir şekilde verildiği, bu mücadelenin en sert şekilde yaşandığı yerlerdir. Toplumsal mücadele büyüdükçe, bu mücadele sokaklara yansıdıkça zindanlar, mücadelenin önemli alanlarından biri haline gelir. Devletin dışarıda kontrolü sağlama politikaları içeriye de yansır. Devlet toplum üzerinde denetimini sağlamak için önce devrimci tutsakları teslim almak gerektiğinin bilinciyle saldırır zindanlara; tıpkı 19 Aralık 2000'de yaptığı gibi.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi 19 Aralık 2000 zindan katliamının 18. Yılında kahvaltıda buluştu. Bileşenlerin ve ailelerin katılımıyla bir araya gelinen kahvaltıda saygı duruşunun ardından sinevizyon gösterimi yapıldı.
TDİ adına yapılan konuşmada “18 yıl önce devrimcileri zindanlarda katledenler, bugün katliamlarına, tecrit ve tek tip elbise dayatmasına devam ediyor. 19 Aralık devrimci tutsakların 'ölürüz ama asla teslim olmayız' dedikleri ve dört gün boyunca sürdürdükleri mücadelenin tarihidir. Devrimci iradenin, iktidarlar karşısındaki zaferidir, teslim alınamayacağının göstergesidir” denildi. Ardından 19 Aralık Katliamı'nı hem içeride hem de dışarıda yaşayan yoldaşlarımız, kanlı katliamı ve buna rağmen asla teslim alınamayan devrimci cüreti anlattılar. 19 Aralık'ı Çanakkale ve Bayrampaşa zindanında karşılayanlardan dinledik bir kez daha. Çocuğu yıllardır zindanda olan bir anadan dinledik 19 Aralık'ı. Sonra kısa bir tiyatro gösterimi ile devam etti sohbet. Sohbetin sıcaklığıyla sona erdi etkinlik.
Devrimci tutsaklar verdikleri mücadeleyle teslim alınamayacaklarını göstermiştir. Devrimci tutsaklar onurumuzdur ve onlarla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
19 Aralık Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız!