< Tariş İşçileriyle Bir Söyleşi

 

Devrimci Hukukçular olarak Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı fabrikasında çalışırken DİSK/Gıda-İş’e üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan işçilerle röportaj yaptık.

Röportajımız sırasında sivil polisler kimlik kontrolünde bulunup hangi gazeten geldiğimizi sordular, düzenli olarak bizi ve işçileri videoya aldılar.

Grev alanında bulunduğumuz süre boyunca tanık olduk ki etraftan geçen işçiler, iş kamyonları ve sivil vatandaşlar grev yapan işçilere destekte bulunuyor. Yoldan geçerken arabadan zafer işareti yapanlar, korna çalan kamyonlar sohbetimizi sık sık yarıda kesiyordu. Birinci ayını doldurmak üzere olan işçilerin moral motivasyonu oldukça yüksekti.

 

7 kişi işten çıkarıldı. İşten çıkarılmadan önceki süreci kısaca anlatır mısınız? Ne oldu, ne bitti, ne yaşadınız?

Burada 6 aylık bir örgütlenme süreci var; DİSK Genel Gıda İş. Gıda iş kolu olduğu için DİSK GIDA İŞ. Burada daha önce sendika vardı ama işveren değişik vaatlerle işçileri sendikadan bir şekilde istifa ettirmiş, burada yetkiyi de düşürmüş. Çocuklar zaten burası bir aile iş yeri. Hepimiz buranın ortağıyız. 3. bir kişiyi niye aramızda barındıralım diye insanları kandırıp sendikadan uzaklaştırmışlar. Ama işçiler bir bakıyor 3 yıldan beri bir kuruş zam yok. 17-18 senelik işçiler, asgari ücret düzeyinde çalışıyorlar.

 

Asgari ücret düzeyinde?

Tabi tabi, geçmişten kalan bazı kazanımlar var, yani ikramiye, giydirilme ücretleri..

 

Verilmiyor mu?

Ortalama ücret 2,200 lira, hepsi dahil içinde. Yani o ikramiye, sosyal hakları, giydirilmiş kalemleri çıkardığında 1,700 liraya falan geliyor maaşları. Yani asgari ücretin 100 lira üzerinde. Arkadaşlar sonra bizimle bir araya geldiler. “Ya abi sıkıntımız var ne yapabiliriz ne edebiliriz?” Birlikte konuştuk. Dedik ki “Sizin sendikalı olmaktan başka çareniz yok, sendikalı olmaktan daha önce içeride birlik olacaksınız. İşçilerin birliği önemli. Bu birlikteliği sağladıktan sonra bu yönetimi masaya oturtma şansımız var.” Bir de avantajınız var burada sonuçta bu işyeri üretici köylülerin işi. Hemen hemen tamamına yakını 145 mavi yaka var, 120’si üye oldu. Yani üye olduktan sonra tabi bilgi de alıyorlar, zaman zaman tespit ediyorlar. Bu işin önderliğini yapan kimler? 7 tane arkadaşı tespit edip kapının önüne koydular. Şimdi talebimiz o atılan işçiler geri alınsın ve sendika hakkı tanınsın.

 

Şu an içeride sendika yani hali hazırda DİSK’in örgütlenmesi yok değil mi?

Yok yok. Yani örgütlenmesi var, yetki yok. Öyle söyleyelim yani. Yoksa örgütlenme var 120 tane üye var içeride.

 

İsminiz neydi?

Gürsel Köse

 

Grev temsilcisi misiniz?

DİSK Gıda İş’in Ege Bölge başkanıyım.

 

Memnun olduk. Yaklaşık kaç tane işçi var buradaki fabrikada?

Demin de söylediğim gibi 145 çalışan var, 120 tane üyemiz var. Yani buradaki toplam kişi sayısı yöneticilerle beraber 190 kişi var. Bunun 145’i işçi, mavi yaka.

 

Önemli bir kısmı örgütlü zaten değil mi?

Aynen 120 tanesi üye zaten. Bunu kırmak için günlerden beri içeride mobbing uygulaması var, baskı. İşçiler onu kırdı. Sürekli diyalog halindeyiz zaten, buradan çıkışta da toplantılar yapıyoruz. Diri durdukları sürece bu kazanımın elde edileceğini sürekli anlattık. Onlar da biliyorlar. Ki geri adımda atmadıkları için işverende ağız değiştirdi. “Ya biz sizi seviyoruz zaten, çıkış mıkış da olmayacak. Söz veriyoruz size.” Arkadaşlar da dedi ki “O zaman 7 kişiyi neden çıkardınız? İşbaşı yaptırın o zaman. Madem samimisiniz bu söylemlerinizde” Gidişat iyi yani.

 

Bir gözaltı süreci yaşadınız galiba?

Evet

 

Bizim de avukat arkadaş gelmişti oraya; Erdoğan Akdoğdu, belki hatırlarsınız? Nasıldı 100 kadar kişi var mıydı?

65 kişi

 

Ne zaman oldu?

Eylem 06.00’da başladı, gözaltılar saat 10.00’dan sonra oldu, kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu şey tamamen hukuk dışı bir uygulama. İnsanların en doğal yasal hakları. Çıkarılan 7 işçi arkadaşlarına sahip çıkıyorlar. Gelin bakalım anlatın “Bu 7 işçiyi neden çıkarttınız?”

 

İş saatlerinin dışında bir de, çalışmayadabilirler? Çalışmayı da durdurmuyorlar.?

Aynen aynen üretimi de durdurmamışlar, bir şey yapmamışlar. Onların yaptığı şey hukuksuz. Bunu da sürekli arkadaşlara anlattık. Arkadaşlar kesinlikle ev halkına söyleyin huzursuz olmasınlar, bunda kesinlikle hiçbir şey yok. Suç değil bu, onlar suç işliyorlar. Sizi buradan alıp götürmeleri suç zaten. Bunu yapamazlar. Buda pek bir şey yaratmadı. İlk önce bir tedirginlik yarattı ertesi günü ama ondan sonra kalktı bu ortadan. İnsanlarda anladı bunun suç olmadığını. En doğal anayasal hakları olduğunu.

 

İzmir Barosu dün geldi herhalde?

Harika oldu. Ki ses cihazımız arızalandı, ses cihazı olsa daha başka olacaktı. Sağolsun Baro başkanları falan akşam iş çıkışına denk getirdik. Açıklamalar oldu, SES buradaydı, sesin eşbaşkanı Fatih abide buradaydı. Sırayla basın açıklaması yapıldı yani çok harika oldu

 

Teşekkür ederiz.