BDS Türkiye, 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla İstanbul Beyoğlu’nda Tünel Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı.
BDS Türkiye de Filistin halkını selamlamak, abluka ve işgal altındaki Filistin halkıyla dayanışma göstermek ve İsrail’i tecrit çağrısı için basın açıklaması yaptı. “Dönüş hakkından dönmek yok” pankartının taşındığı eylemde açıklamayı BDS Türkiye adına Mutlu Örs okudu.
Bu yıl 29 Kasım gününün Filistinliler için hem yoğun bir saldırı dönemine, hem de yoğun bir mücadele dönemine denk düştüğünü ifade eden Örs, Gazze’de yaşayan ve önemli bir bölümü yaşadığı yerden çıkarılarak mülteci haline gelmiş olan Filistinlilerin, ablukayı sonlandırmak ve geri dönüş hakkı için Mart ayından beri, ağır bedeller ödeyerek, her Cuma günü “Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü” adı altındaki kitlesel yürüyüşlerini sürdürdüğünü hatırlattı.
Filistinlilerin güçlü ve azimli direnciyle İsrail’in bu süreçte başlattığı saldırı girişimi kısa süre içinde püskürtülse de, Gazze’nin halen çok ağır abluka koşullarında varlık mücadelesi vermeye devam ettiği söylenerek, ABD’nin büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak “Yüzyılın Anlaşması” adını verdikleri bir planla Filistinlilere büyük bir teslimiyeti dayatmaya çalıştığı vurgulandı.
Örs, BDS Türkiye olarak, bu yılki Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü vesilesiyle, başta Geri Dönüş Yürüyüşü olmak üzere, Gazze’de, Batı Şeria’da, Kudüs’te, 1948 topraklarında ve mülteci kamplarında, özgürlük, adalet, geri dönüş ve haysiyetli bir yaşam için yürütülen tüm mücadeleleri selamladıklarını söyleyerek devam etti:
Örs açıklamayı “Filistinlilerin geri dönüş hakkı da dahil olmak üzere pek çok temel hakkı, uluslararası hukuk tarafından tanınmıştır ve İsrail bu haklara riayet etmek zorundadır. Buna karşın, taksim planını kendi devlet ilanı için zemin kabul eden ve bugün bile bu karara referans veren, ancak daha 1948 yılında bile bu planın çizdiği sınırların çok ötesine uzanan İsrail, diğer taraftan da Birleşmiş Milletler’in aldığı, kendisinin aleyhine olan hiçbir karara uymamış, uluslararası hukukun hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu sebeple İsrail’e uluslararası düzeyde yaptırım uygulanmalıdır. Filistinlilerin temel hakları tanınıncaya ve gerçekleşinceye dek İsrail, ekonomik, ticari, siyasi, askeri, akademik ve kültürel yönlerden tecrit edilmeli, yalnızlaştırılmalı ve boykot edilmelidir” diyerek sonlandırdı.
Birleşmiş Milletler 1977’de, 29 Kasım’ı Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü olarak ilan etmişti ve o tarihten bu yana dünyanın her yerindeki Filistin’le dayanışma hareketleri tarafından anılıyor.