Gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının yaklaşan davalarına dikkat çekerek, meslektaşlarının serbest bırakılması istendi.
İSTANBUL - Özgür Basın Emekçileri, tutuklu gazeteci arkadaşlarının davalarına dikkat çekmek için Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS). DİSK Basın İş Sendikası üyeleride destek verdi. “Gazetecilik suç değildir tutuklu gazetecilere özgürlük” pankartını açan gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının fotoğrafını taşıdı. Açıklamada, “Özgür basın susturulamaz” ve tutuklu gazetecilerin isimleri söylenerek “çıkacak yine yazacak” sloganları atıldı.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyesi Safiye Alağaş, tutuklu meslektaşları için bir araya geldiklerini belirterek, “Biz tutuklu arkadaşlarımız için açıklama yaparken, gözaltına alınan Yeni Yaşam gazetesi çalışanı 7 arkadaşımız bugün savcılık ifadeleri alınacak. Biz bu arkadaşlarımızında tutuklu arkadaşlarımızında serbest bırakılmasını istiyoruz. Bizler gerçekleri yazdığımız için tutuklanıyor gözaltına alıyoruz. Günlerce gözaltında tutuluyoruz. Biz gazeteciler iktidar gibi düşünmek zorunda değiliz ama gerçekleri yazmak zorundayız. Gazetecinin görevi halka kamuoyuna gerçekleri duyurmaktır. Gözaltılar tutuklamalar bizleri yıldıramayacaktır. Bizler gerçeklerden taviz vermeden yazmaya devam edeceğiz” dedi.
"Haber Yazmak Suç Sayıldı"
Basın açıklamasını Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Üyesi Kevser Özkaynak okudu. Gazetecilerin ve gazetecilik mesleğinin adeta terbiye edilmeye çalışıldığı, gerçeklerin sesinin şiddet ve baskı yoluyla susturulmaya çalışıldığı bir dönemden geçildiğini belirten Özkaynak, “Haber yapmamız, soru sormamız, görüntü çekmemiz, hatta yaptığımız haberleri paylaşmamız bile suç sayılıyor, hakkımızda davalar açılıyor. Gazetecilerin ortaya çıkardığı gerçekler karşısında sorumluların yargılanması gerekirken bedel yine gazetecilere ödetiliyor” dedi.
"Haberlerinin Başına Dönemediler"
Tutuklu meslektaşları için Bakırköy L Tipi Kapalı Cezaevi önünde bir araya geldiklerini dile getiren Özkaynak, “ETHA muhabirleri İsminaz Temel, Pınar Gayıp, Semiha Şahin, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanları Hicran Ürün, Reyhan Hacıoğlu, İhsan Yaşar, İshak Yasul ve Mehmet Ali Çelebi bu hafta ikinci kez hakim karşısına çıkacak. İlk duruşmalarında da mahkeme sürecini yakından takip ettiğimiz arkadaşlarımız serbest bırakılmadılar. Haberlerinin başına dönemediler. Mahkeme, bilirkişi gibi davranarak, arkadaşlarımızın gazeteciliğini sorguladı, tartışmaya açtı” diye ifade etti. Birlikte haber takibi yaptıkları gazeteci arkadaşlarının gazeteciliklerine tanık olduklarını belirten Özkaynak, arkadaşlarının gazeteciliklerinin sorgulanamayacağını söyledi.
"Savcılarda Arkadaşlarımızın Gazeteciliğine Tanıktır"
İkinci duruşmaları görülücek olan arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen Özkaynak, “Arkadaşlarımız gazetecilik dışında hiçbir şey yapmamıştır. Ürettikleri haberler, çektikleri fotoğraflar da bunun kanıtıdır. Öyle ki, bu haber ve fotoğraflar dava dosyalarına dahi girmiştir. O dosyaları hazırlayan savcılar da arkadaşlarımızın haberlerine en az bizim kadar tanıktır” ifadelerini kullandı.
"Evren De Hakim Karşısına Çıkacak"
Diyarbakır’da gözaltına alınarak tutuklanan gazeteci Kibriye Evren’nin de hakim karşısına çıkacağını söyleyen Özkaynak, “Evren, bir gizli tanığın ihbarıyla gözaltına alınıp tutuklandı. İlk kez hakim karşısına çıkacak olan Evren’in de serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.
"Duruşma Bilgileri Paylaşıldı"
Görülecek olan gazetecilerin bilgilerini ve duruşma tarihlerini Özkaynak, şöyle paylaştı: “29 Kasım Perşembe günü İstanbul 27.Ağır Ceza Mahkemesi’nde ETHA çalışanı İsminaz Temel’in, 5 Aralık Çarşamba günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yine ETHA çalışanları Pınar Gayıp ile Semiha Şahin’in duruşmaları görülecek. 6 Aralık Perşembe günü ise İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanlarının duruşması görülecek. Dava kapsamında tutuklu olan Hicran Ürün, Reyhan Hacıoğlu, İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi ile birlikte toplam 14 kişi yargılanıyor.”
Basının tek tipleştirilmeye çalışıldığı ve yok sayıldığı sözlerine ekleyen Özkaynak, halka doğruları anlatmaya devam edeceklerini söyledi.
"Özgürlüğümüzün de, Umut Dolu Geleceğimizin de Teminatı Mücadelemizdir"
Daha sonra tutuklu ETHA muhabirleri İsminaz Temel’in gönderdiği mesaj ETHA muhabiri Ebru Yiğit okudu. Yiğit, Temel’in mesajı şöyle paylaştı: “Sevgili dostlar, değerli meslektaşlarım; Şimdi sizinle aynı gökyüzüne bakıyorum. Çünkü sesiniz hep sesim oldu, yürekleriniz yüreğimin atışını güçlendirdi. Bir yılı aşan mapusluğumda inceliğin en değerlisi olan dayanışmayla yanımda oldunuz. Sonsuz sevgiler, iyi ki varsınız! Gözaltı, tutuklama ve baskılarla gazeteciliğin hedef alındığı bu ülkede, onurlu gazetecilik ve özgür basın geleneği bedellerle bugüne geldi. ‘Öyle basın masınla olmaz’ diyen tüm zihniyetler karanlık iktidarlarını inşa etmek için önce gazetecileri hedef aldı. Bugün yaşanan süreç bunun açık özetidir. Ancak dünden bugüne yaşanan baskı ve zora rağmen gerçeğin izinden giden gazeteciler de susmadı, susturulamadı. Tek birimiz dahi hapiste kalmayana dek, baskı ve zor sona erene dek mücadelemizi sürdüreceğiz. İçeride ya da dışarıda. Özgürlüğümüzün de, umut dolu geleceğimizin de teminatı mücadelemizdir. 29 Kasım’da görüşmek ve bu kez sarılmak umuduyla. Hepinizi dostlukla kucaklıyorum.”
Basın açıklaması atılan sloganlarla sona erdi.