Haber

İdlip için yapılan Tahran görüşmelerinden eli boş dönen faşist Türk devleti, son günlerde Hatay sınırına sevkıyat yapmak suretiyle hala oyunda olduğunu göstermeye çalışıyor; kendi deyimleriyle "sahada oldu bittilerin önüne geçme"ye uğraşıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar "Şam'da namaz kılma" hayalinin yerini "Hatay'ı kaybetme" korkusunun aldığını gizleyemiyorlar. Burjuva yazarlar, köşelerinde bunu açık açık yazıyorlar. Devletin tepesindekilerin bütün o efelenmelerin, heyheylenmelerin yerini "hatırlatma"ların,"uyarma"ların, "rica"ların aldığını görmemek için bakar kör olmak gerekiyor.

TC devletinin Suriye politikası çökmüş durumdadır. Bunu en iyi gösteren olay, Türkiye'nin Tahran görüşmelerinde üzerinde ısrarla durduğu İdlib'te taraflar arasında ateşkes ilan edilmesi talebinin kabul edilmeyişidir. Hatta Rusya bununla da kalmamış, daha zirvenin dumanı üstünde tüterken Suriye ile birlikte İdlib'teki El Nusra mevzilerini vurmaya başlamıştır.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun "Bizim tüm amacımız zaten bu saldırıları durdurmaktı" diyerek itiraf ettiği gerçek, Türkiye'nin artık Suriye üzerinde söylediği ya da söyleyeceği hiç bir sözün bir değerinin olmadığıdır. Türkiye şimdi "insani dış politika" adı altında orada besleyip büyüttüğü çetelerin hiç değilse bir kısmını kurtarma derdindedir. Orada 12 askeri gözetim noktaları olduğunu döne döne söylemelerinin nedeni budur. Ama atı alanın İdlib'i çoktan geçtiği ortadadır. "İdlib'teki gelişmelerin endişe verici hal aldığını" ilk ağızdan söylemeleri, bu gerçeğin açık itirafıdır.

Rusya, ABD'nin Suriye rejimine saldırmak için- İdlib'te sıkışan çeteleri kurtarmak için diyemiyorlar şimdilik- bugünlerde son bir provokasyona hazırlandığını dünya kamuoyuna açık açık duyurdu. "Suriye tarafından İdlib'e kimyasal saldırı yapıldığı" mizanseninin videolarının senaryoları üzerinde anlaşıldığını söyledi.

Görünen o ki, Rusya tıpkı satrançta olduğu gibi, rakiplerinin yapacağı hamleyi önceden görüyor ve bunu gördüğünü hissettirerek rakibini o hamleyi yapmaktan vazgeçirmeye çalışıyor. ABD, bu hamleyi yapmaktan vazgeçer mi bilemeyiz; ama gerçek olan bir şey var hem ABD hem de kuyruğundakiler için Suriye'de yolun sonu görünüyor.