< Kaza Değil Cinayet

İş cinayetleri hız kesmeden sürüyor. En son Sirkeci Postanesi'nin restorasyonu sırasında iş cinayetine kurban giden Dilek Dayar’ın ölümü dikkatleri üzerine çekti.

Sirkeci Merkez PTT binası restorasyonunu yapan Karacan İnşaat restorasyonu taşeron şirket Adım Restorasyon’a verdi. İş cinayetinin yaşandığı gün şiddetli yağış ve rüzgara karşın tahta iskeleler üzerinde yapılan çalışma durdurulmadı…

Yağmurun bastırmasıyla içeri geçmeye çalışan Dilek Dayar, güvenlik halatının kısa olmasından dolayı halatı iskele üzerinden çıkarmak zorunda kaldı. İskeleden bina içine geçmeye çalışan Dilek Dayar, iskeleden yaklaşık 130-150 santimetre uzaklıkta bulunan bina kısmına geçmek isterken, 20 metre yükseklikteki bu boşluktan beton zemine düşerek ağır yaralandı ve kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen 26 Temmuz günü hayatını kaybetti.

Dev Yapı-İş, İnşaat-İş ve Haber-Sen sendikaları, Sirkeci Postanesi'nin restorasyonu sırasında iş cinayetine kurban giden restoratör Dilek Dayar için dün restorasyondaki postane binası önünde basın açıklaması yaptı.

“Sirkeci Postanesi'nde yaşanan iş cinayetine sessiz kalmıyoruz. Kaza değil, kader değil cinayet” pankartının açıldığı eylemde sık sık “Çalışırken ölmek istemiyoruz” ve “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı.

Basın açıklamasını sendikalar adına Dev Yapı-İş Başkanı Özgür Karabulut yaptı ardından CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu söz alarak yaşanan iş cinayetlerinde alınmayan önlemlere tepki gösterdi.

Okunan açıklamada, “İşçi arkadaşımız havanın rüzgârlı olduğunu belirtmesine rağmen firma çalışmaya devam etme kararı aldı. Yağmurun bastırmasıyla içeriye girmeye çalışan arkadaşımız, güvenlik halatının kısa olmasından dolayı halatı iskele üzerinden çıkarmak zorunda kaldı.

İskeleden yaklaşık 130-150 cm uzaklıkta bulunan bina kısmana geçmek isterken, 20 metre yükseklikteki bu boşluktan beton zemine düşerek ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir.

İskele ile bina arasında güvenlik filesinin bulunmamasının yanı sıra kurulan iskelenin daha önce sorunlu olduğu anlaşılmış ve çözüm olarak iskelenin üzerine bir iskele daha kurulduğu tespit edilmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği kapsamında uygulanması gereken yönetmelikler açık olarak belirtilmesine rağmen üç kuruşluk kâr uğruna bunların uygulanmasından kaçınılmış ve arkadaşımız Dilek'in ismi iş cinayetlerine kurban giden arkadaşımızın adları arasına yazılmıştır” denilerek, yağmurlu ve kötü hava koşullarında iskele üzerinde çalışma yapılamayacağının bilinen bir gerçeklik olduğu söylendi.

İş cinayetlerinde Avrupa'nın bir numarası olan Türkiye'de iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı iş kolunun inşaat sektörü olduğu söylenirken, “Bizler ekmeğimizi kazanırken ölmek istemiyoruz. İnşaat baronları ve onların yandaş taşeronları servetlerine servet katarken bizlere kalan; ölüm, sakatlıklar, insanlık dışı yaşam ve çalışma koşulları olmaktadır.

Bu can pazarından anlaşılıyor ki devletin göstermelik yasaları, denetlemeleri, kendisi de işçi olan mühendis ve iş güvenliği uzmanları iş cinayetlerini engellemiyor/engelleyemiyor. Çalışma koşulları iyileştirilmeden, sözde değil gerçekten önce işçi güvenliğinin şantiyelere girmesi ancak inşaat işçisinin örgütlü mücadelesi ile olacaktır" denildi.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da söz alarak Türkiye'de bu yılın ilk altı ayında ölen işçi sayısının 907 olduğunu söyleyerek “biz dayanışarak, mücadele ederek, kamuoyu yaratarak bu ölümlerin önüne geçmeye çalışacağız. Mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

Dilek Dayar'ın ailesi de olayda ihmal olduğu için yüklenici firma hakkında suç duyurusunda bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında restorasyon şirketi yetkililerinden ifadesi alınan A.K. serbest bırakılırken, restorasyonu yürüten taşeron firmanın şantiye şefi İ.K. tutuklandı.