Antep'te tüm devrimci ve ilerici çevrelerin tanıdığı, sevdiği ve değer verdiği; "İmam Amca", "İmam Yoldaş", 29 Haziran tarihinde hayata gözlerini yumdu. Tüm hayatı boyunca yüreği devrim ve komünizm için çarpan İmam Amca'mızın yüreği durdu.
İmam Özharat, 1940 yılında Antep'te doğmuştu. 1964 yılında işçi olarak Almanya'ya gitmiş, kısa bir süre kaldıktan sonra geri dönmüş, o yıllar Türkiye çapında faal olan TİP'e üye olmak suretiyle mücadeleye atılmıştı.
1968 yılında Antep'te kurulan Devrimci Gençlik Derneği'nin kurucuları arasında yer almış, sonrasında bu derneğin il başkanlığını yapmıştır. O yılların devrimci önderleriyle de bu yıllarda tanışmış, Mahir Çayan'la uzun sohbetler yapma şansı bulmuştur. 1970 yılında yine işçi olarak Fransa'ya giden İmam Amca, daha sonra Almanya'ya geçmiş, burada Almanya Komünist Partisi (DKP)' ne üye olmuş, 1990'da ülkesine dönene kadar da bu partinin saflarında militan bir işçi olarak mücadele etmiştir.
Türkiye'ye döndükten sonra mücadelesine ara vermeden devam eden İmam Amca, o yıllarda yapılan bir çok miting ve eyleme katılmış, bunların düzenleyicileri arasında yer almıştır. 1992'de İHD Antep il yönetimine seçilmiş, sonrasında bu derneğin il başkanlığını da yapmıştır. 1994-98 arası dönemde İHD genel yönetiminde de yer almıştır. İmam Amca, bu yıllarda Kürdistan'da yoğunlaşan saldırılar karşısında Kürt Halkının yanında yer almış, gerilla cenazelerinin alınmasında ve toprağa verilmesinde bir dernek yöneticisi ve bir sosyalist olarak her zaman ailelerin yanında olmuştur.
İmam Amca, Antep'te açılan Ayışığı Sanat Merkezi'nin de müdavimleri arasındaydı. Her zaman Marksist-Leninist ilkelere bağlılığıyla ve öğrenme merakıyla dolu olan İmam Amca, burada yapılan bir çok etkinliğe katılmış, konuşmalar yapmış ve maddi-manevi katkılarını esirgememiştir.
Ömrünün sonuna kadar devrim mücadelesinden kopmayan İmam Amca, hastalıkla boğuşurken dahi evini devrimcilere açmış, dış dünyayla bağını koparmamış, okuma ve öğrenme merakından bir an olsun vazgeçmemiştir.
İmam Özharat, işçi sınıfının bilinçli bir evladı olarak yaşadı; işçi sınıfı mücadelesine ve sosyalizme ölene kadar inandı ve bu mücadeleden bir an olsun kopmadı. Fiziksel gücünün yetmediği zamanlar, bildiklerini insanlara anlatarak mücadelesini sürdürdü.
En son görüştüğümüzde "ölmekten korkmadığını", bunun yaşamın döngüsü olduğunu söylemişti. Sevenleri, yoldaşları, 30 Haziran'da onu son yolculuğuna uğurladılar.
Hoşçakal İmam Amca, işçi sınıfı ve sosyalistler seni unutmayacaklar...