Samandağ'da binlerce insan, Suriye'deki katliama dur demek için alanlardaydı. 13 Mart Perşembe günü, içerisinde milletvekillerinin, parti meclis üyelerinin, Alevi Derneklerinin, Platformlarının Çağrıcısı olduğu bir miting gerçekleştirildi.
Mitinge şehir dışından da çok sayıda kişi desteğe geldi. Miting, gelenleri selamlamayla başladı ve ardından yapılan açılış konuşmasında “Öfkeliyiz ve kaygılıyız. Suriye’de devam eden Alevi katliamlarına karşı yine sokaklardayız ve bu insanlık dışı zulmü soykırımı teşhir etmek için buradayız.
Buradayız çünkü içimiz yanıyor. Bizler bu katliamı görmek istemeyenlere göstereceğiz, duymak istemeyenlere duyuracağız. Biz buradayız ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” denildi. Ardından Milletvekillerine, Parti Meclis üyelerine ve Alevi Derneklerine söz verildi. Yapılan konuşmada “Suriye’de 8 Aralık 2024 tarihinde rejimin devrilmesiyle iktidarı ele geçiren cihatçı HTŞ yönetimi, Alevilere yönelik soykırım ve katliamlarını tüm dünyanın gözü önünde sürdürmektedir. İktidarı ele geçirdiği günden itibaren, HTŞ yönetimi de tıpkı içinden çıktığı IŞİD ve El Kaide gibi cihatçı örgütlerin kullandığı insanlık dışı yöntemlerle, kendisi gibi inanmayan, düşünmeyen, yaşamayan tüm halklara karşı soykırım suçları işlemeye devam etmektedir.
Aleviler, Dürziler, Kürtler, Türkmenler ve Hristiyanlar, HTŞ yönetiminin bu insanlık dışı saldırı ve soykırımlarının hedefi olmakla birlikte, özellikle Alevi inanç grubuna yönelik intikamcı ve insanlığa karşı suçlar kategorisinde değerlendirilebilecek vahşet dolu eylemler gerçekleştirilmektedir. Tarih boyunca Alevilerin yaşadığı katliamlar, şu anda da Suriye'de Lazkiye’de, Tartus’ta, Humus’ta sahil boyunca... Hemen yanı başımızda yaşanan katliamlara karşısı özgürlüğümüz, yaşamlarımız için yan yana olmaya devam edeceğiz” denildi; orada yaşanan vahşet karşısında kadınlar, çocuklar, hastalar ve yaşlılar için sınır kapılarının derhal açılması gerektiğine vurgu yapıldı.
Mücadele Birliği Platformu’nun da içerisinde yer aldığı Suriye Halklarıyla Dayanışma Platformu adına yapılan açıklamada da “Bir yanda NATO, ABD, AB ve işbirlikçi devletler, diğer yanda katliama uğrayan ve direnen Arap Alevi Halkı, Kürtler, Dürziler ve dünya halkları... Saflar çok net; bir yanda katiller, bir yanda ezilen halklar. Tüm konuşmacılar sorunu tespit etti, biz de ‘ne yapmalı’ya dair birkaç kelam etmek isteriz.
Bugün bölge halkları NATO'ya, ABD'ye karşı mücadele etmelidir. Suriye Halkları, birbiri için harekete geçmelidir. Bölge halkları Suriye’deki katliamları durdurmak ve halklara nefes olmak için örgütlenmelidir. Başka yolu yoktur. Bizim adımıza hesap soracak bir güç yoktur.
Kimden hesap soracağız diye düşünen var ise söyleyelim: Arap Alevilere yönelik ve halklara yönelik nefret suçu işleri unutmayın, 2021'de Suriye’de savaş tezkeresine evet diyenleri hatırlayın, çetelere silah tırlarını gönderenleri hatırlayın, kırmızı halılarda HTŞ'yi karşılayanları unutmayın!
SHDP bölge halklarının birlikte mücadelesini yükseltmek üzere kurulan ve bundan 4 ay önce başlayan katliamın ayak seslerini duyar duymaz harekete geçen kişi ve kurumlardır. Herkesi SHDP'ye katılmaya, sokak sokak mahalle mahalle dayanışmaya çağırıyoruz.
Bir gün buraya gelirler mi korkusuyla yaşayacağımıza onurumuzla bir yaşam kurmak için harekete geçmeliyiz denildi.
Miting boyunca “Suriye Halkları Yalnız Değildir”, “Alevi Halkı Yalnız Değildir”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Susma Haykır Katliama Hayır” sloganları atıldı.