İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 655. F Oturması’nda, İHD'ye başvuruda bulunarak maddi desteğe ihtiyacı olan tutsaklar adına para yatırmış olması nedeniyle "örgüte yardım etme" gerekçesiyle tutuklanan İHD üyesi Hatice Onaran'ın serbest bırakılması istendi.
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 655. F Oturması’nı, tutsak olan yakını ve İHD'ye maddi yardım başvurusunda bulunan tutsaklar adına para yatırması üzerine 'örgüte yardım ettiği' gerekçesiyle tutuklanan İHD İstanbul Şubesi üyesi insan hakları savunucusu Hatice Onaran'ın için gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını okuyan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, zindanlarda artan hak gaspları ve tecridin ağır etkileri ile mücadele eden tutsakların ekonomik olarak da yıpratılmaya, yalnızlaştırılmaya çalışıldığını, içme suyu ve temizlik malzemelerini dahi parayla satın almak zorunda olan tutsaklara ekonomik desteği engellemek için akıl almaz yollara başvurulduğunu belirtti.
"Tutsaklara Yalnız Başına Açlık Ve Ölüm Dayatılıyor!"
İHD üyesi ve mücadele arkadaşları olan Hatice Onaran’ın ekonomik desteğe ihtiyacı olan tutsaklar adına hapishane idaresine para yatırılmasının dahi suç sayılarak dayanışmanın engellenmeye çalışıldığını, tutsaklara adeta yalnız başına açlık ve ölüm dayatılmakta olduğunu vurguladı.
655. F Oturması’nda , Gebze Kapalı Kadın Zindanı'nda tutuklu bulunan mücadele arkadaşları Hatice Onaran için bir araya geldiklerini belirten Çiçek, 60 yaşındaki Hatice Onaran'ın; Lomber Vertebrada ileri derecede Skolyoz ve kolon kanseri hastası olup, % 79 engelli raporu bulunduğunu bu ağır sağlık sorunlarına rağmen tutuklandığını belirtti.
"İnsani Duyarlılığı Örgüte Yardım Olarak Görüldü" <Stron)g>
İHD İstanbul Şubesi ve Hapishane Komisyonu üyesi ve özelde tutsak hakları savunucusu olan ve hasta tutsakların tedavi hakkına erişimi için mücadele eden Hatice Onaran'ın, Kolon kanseri tedavisi devam ederken, hapisteki yakını ve derneğe yardım başvurusu bulunan birkaç tutsağa, insani bir duyarlılıkla ve 450 TL gibi cüzi miktarda bir parayı, hapishane idaresi hesabına yatırmak yoluyla örgüte destekte bulunduğu iddiasıyla açılan davada, verilen hapis cezası kesinleştiği için, tutuklanarak hapishaneye konulduğunu söyleyen Çiçek "Hatice Onaran, 2020 yılında kalın bağırsakta tespit edilen kitle nedeniyle ameliyat edilmiş, 2014 yılı Ocak ayında yapılan tetkiklerde ise kanserin bağırsak içine yayıldığı tespit edilmiştir. 16 Ekim’de periyodik kontrol ve muayene randevusu bulunan ve 3 ayrı vücut bölgesinden tomografi çektirmesi ve detaylı biyokimyasal analiz yaptırması gereken Hatice Onaran’ın, hapishane koşullarında bu randevusuna götürülüp götürülmeyeceği dahi halen netleşmedi" dedi
"Kanserin Yayılma İhtimali Güçleniyor"
Hatice Onaran’ın, hastalıklarının tedavi ve takibi yanında, özel beslenme ve hijyenik bir ortamda yaşama ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Çiçek zindanda bu koşullar sağlanamayacağından kanser hastalığının hızla ilerlemesi ve yayılması ihtimali güçlenmektedir" dedi.
"İdare Hesabına Yatırılan Parayla Nasıl Örgütsel Faaliyet Oluyor?"
Mücadele arkadaşları olarak, Hatice Onaran hakkındaki suç isnadını akıl dışı bulduklarını, bu akıl dışı davada verilen akıl dışı ceza hükmünün, yine akıldışı bir kararla kesinleştğini söyleyen Çiçek "Mahpuslar için idare hesabına yatırılan ve idare tarafından harcanan bir para ile örgütsel faaliyete nasıl destek olunur?
"Örgütsel Faaliyet İdare Eliyle Mi Finanse Ediliyor?"
Bu, hapishanede örgütsel faaliyet var ve idare eliyle finanse ediliyor anlamına gelmez mi? Böyle değilse, bu, suçlamanın ve cezanın hukuk dışı olduğunu göstermez mi?" diye sordu.
"Mücadele Arkadaşımızın Tutsak Edilmesini Kabul Etmeyeceğiz"
Mücadele arkadaşları Hatice Onaran’ın böylesine hukuk dışı bir kararla tutuklanmasını da, engelli ve hasta bir tutsak olarak hasta tutsak listesine yazmak durumunda kalmayı da kabullenmeyeceklerini söyleyen Çiçek Hatice Onaran'ın hastalık durumu ve hapishane koşullarının sağlığına olumsuz etkileri de göz önüne alınarak derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Eylem "Hatice Onaran Serbest Bırakılsın", "Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın", "Tedavi Haktır Engellenemez", "İnsan Haklarıyla İnsandır" sloganlarıyla sona erdi.