Yemek Sepeti emekçilerinin hakları için başlattıkları mücadelelerinin ikinci günüydü. Yüzlerce kurye, motorsikletleriye korna çalarak İstanbul Levent'teki Yemek Sepeti Genel Merkezi’ne aktı.
Herkes onları alkışlarla karşılıyordu. Biz devrimci gençler de dahil olmak üzere, moto-kuryelerin inatçı kararlılığı ve büyük cesareti herkese umut vermişti.
Emekçilerin yüzünde ne korku vardı, ne de karamsarlık. Hepsi kararlı ve cesurdu. Eylem boyunca slogansız tek bir an olmadı. Hepsi olanca gür sesleriyle slogan atıyordu. Yankılanıyordu her yerde gür sesleri. Titretiyordu o sesler patronları. Çok canları sıkıyordu emekçilerin başkaldırısı bu sömürücü parazitlerin... '
'Yaşasın Sınıf Dayanışması'', ''İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek'', ''İşçiler Burada Yönetim Nerede'', ''Baskılar Bizi Yıldıramaz'' ... Bu bir isyan nidasıdır. Sadece Yemek Sepeti emekçilerinin değil, kapitalizmin ve faşizmin hayatlarını cehenneme çevirdiği bütün ezilenlerin isyan nidasıdır. Bu kavga tüm ezilenlerin kavgasıdır.
İsyan büyüyor, mücadele genişliyor. Her bir emekçinin mücadelesi diğer emekçilere cesaret ve umut bulaştırıyor. Diğer emekçilerde bunun karşılığı oluyor. Farklı farklı sektörlerin tüm emekçileri bu cesaret ve umut dalgasıyla mücadeleye katılıyor. İnsanca bir yaşam ve yeni bir dünya için kadınlar, gençler ve diğer tüm ezilenler işçi sınıfının saflarında devrim için mücadele etmelidir. Şimdi devrim zamanıdır!
DÖB’lü Bir Öğrenci