Yaşar Coşkun'un avukatı Sakarya Baro Ba Abdurrahim Burak, 7 işçininin katledildiği iş cinayetinin bir 'kaza' olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtti.
Sermaye sınıfı ölesiye çalıştırıp, iş cinayetleriyle katletmeye devam ederken, avukatları da bu katliamların 'trafik kazası gibi bir kaza' olduğu savunması yapıyor.
Defalarca iş kazasının olduğu ve iş cinayetlerinin yaşandığı, ve buna rağmen en ufak bir önlemin alınmadığı bir işyerinde 7 işçinin daha can vermesi üzerine sarf edlilyor bu ifade, burjuvazinin sadık hizmetkarı avukatlardan biri tarafından. 'İş cinayeti' denilerek 'linç kampanyasına' dönüştürülüyormuş üstelik!
Sakarya'nın Hendek ilçesinde 7 işçinin patlamada hayatını kaybettiği Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nın sahibi Yaşar Coşkun’un avukatı ve aynı zamanda Sakarya Baro Başkanı olan Abdurrahim Burak: "Olay öncelikle iş kazası olarak değerlendirilmeli ve kast varmış gibi bir linç kampanyasına dönüştürülmemeli" açıklamasında bulundu.
Abdurrahim Burak: "Bir trafik kazası nasıl bir sonuç meydana getiriyorsa bu da bir iş kazasıdır" diyor! 'Trafik kazası' denilen bir çok olayın da aslında bir 'iş kazası' ve ölüm halinde 'iş cinayeti' olduğunu da yadsımış oluyor böylece burjuvazinin sayın baro başkanı avukat.
Gerçi şaşılacak bir durum değil Burak'ın beyanları. Sonuçta patronun avukatı olarak onu aklamakla görevli. Sakarya Baro Başkanı olması nedeniyle sermayeye hizmet etmesine göz göre göre 7 işçinin can verdiği cinayete 'trafik kazası gibi bu da bir kaza' demesine engel değil.
Zira örnekleri de mevcut ne de olsa... 11 Aralık 2009’da Bursa Mustafakemalpaşa’da Bükköy Madenciliğe ait kömür ocağında meydana gelen ve 19 işçinin canına mal olan grizu patlaması sonrası patronun avukatlığını o dönem Ankara Baro Başkanı olan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu üstlenmişti.