Tempo İşçilerinden İstanbul’da Eylem

Batman'da şten atılan Tempo Çağrı Merkezi işçileri,  İstanbul'a gelerek, Şişli'de bulunan şirket genel merkezi önünde eylem yaparak işe iade edilmekerini istedi.

Batman'da işten atılan Tempo Çağrı işçileri, İstanbul'da eylem yaparak işe iade edilmelerini istedi.

Batman'dan seslerini duyuramadıklarını belirten Tempo Çağrı Merkezi işçileri, İşçi Temsilcileri Konseyi (İTK), Emeğin Gücü Derneği DİSK'e bağlı sendikalar ve çok sayıda kurumun katılımıyla Şişli'de Profilo İşmerkezin bulunan Tempo Çağrı Merkezi Genel Merkezi önünde eylem yaptı.

İşçi Temsilcileri Konseyi / Emeğin Gücü Derneği'nin "Tempo Çağrı Merkezi'nde Hak Gaspına Son!" yazılı pankart, Tempo Çağrı Merkezi İşçileri Dayanışmasının ise "Atılan İşçiler Geri Alınsın" yazılı pankart açtığı eylem Tempo Çağrı Merkezi'ne "Tempo Şaşırma Sabrımızı Taşırma", "Tempo İşçisi Yalnız Değildir" sloganları atılarak yürüyüşle gelindi.

 

"İşçiler Size Ekmeğinizi Verenlerdir"

İşçi Temsilcileri Konseyi (İTK) adına konuşan Şahin Başaraner, "Patronlar, sermaye sınıfı her yerde işççlere saldırıyor. Bütün haklarımızı yerle bir etmek için  saldırıyorlar. Keyfi davranıyorlar. İşçileri yalnız zannediyorlar. Kimsesiz, güçsüz zannediyorlar. Ama yanılıyorlar işçi sınıfı dünyayı yaratandır. Işçi sınıfı o binaları kurallardır sizlere ekmeğinizi verenlerdir. Patronlar bizi doyurmuyor biz sermayeye çuvallarla para veriyoruz.

 

"Nefesimizi Kesenin Nefesini Keseriz!"

İşte Tempo Çağrı Merkezi işçileri sabahtan akşama kadar kölece çalıştılar, her şeylerini verdiler. Ama patronlar ne yaptı. Bir madde icat ettiler 25/2 diye bizi aşağılamak için, haklarımızı gasp etmek için hırsızlık için bize atmanın için bahanesi  haline getirdiler getirdiler. Bizim necesimizi kesenin nefesini keseriz. Patronlar aklınızı başınıza alın. Vestel'de işçiler korondan ölüyor. Dardanel'de işçileri hapsettiniz çalışma kampına çevirdiniz. Aklınızı başınıza alınan işçilerin sabrımı zorlamayın. Sonuçlarına katlanırsınız" dedi.

Tempo Çağrı Merkezi çalışanlarından Yunus Emre Yıldız Çağrı Merkezinin en eski çalışanlarından biri olduğunu belirterek basın açıklamasını yaptı. Batman’daki Tempo Çağrı Merkezi'nde baskılarına hakaretlerine ve  iftiralarına uğrayarak işten atıldıklarını belirten Yıldız,

"500 kişiyiz. Çoğunluk olarak  genç, yarımız ise kadınlarız .Dertlerimiz sıkıntılarımız var ki buraya şirket merkezinin önüne geldik" dedi.

 

"Şirketler Yerli Biz Yabancı Olduk"

Batman'da ne basın açıklaması yapabiliyorsunuz ne imza toplamak için bir etkinlik yapamadıklarını belirten Yıldız, "Tempo Çağrı Merkezinin ana ortağı Japon Mitsui grubu. En büyük müşterileri ise   İngiliz Vodafone, diğeri Katarlı  beinSporst yani Digitürk şirketi. Onca ülkeler arasında kaldık ama kendi memleketimiz de şirket yerli , bizler ise yabancıyız.

O kadar yabancıyız ki, herkese haftalık çalışma saati 45 saat, bize 6 gün günde 11 saatten 66 saat. Herkes iyi kötü fazla mesaisini alır bizler alamayız. Asgari ücretle çalışırız" dedi.

 

"Yönetci Kadın Arkadaşımızı Bayıltmakla Övünüyor"

Bu ülkenin ne kanunları ne de patronlarının işçilere değer vermediğini belirten Yıldız, "Hadi köle gibi çalışmaya alıştık diyelim ama o da yetmiyor, hakaret etmeyi seven, bağırarak bir kadın çalışanımız üzerinden bayılttığını övünerek anlatan yöneticilerle uğraşıyoruz. Şu binadakiler, hesap kitap pazarlamayı iyi yapıyor , Batman’a ise 500 kişiye kim en kötüsünden muamele yapacaksa onu gönderiyorlar. Kölelik filmlerinde olan çavuşlar gibi" diyerek yaşadıklarını kamuoyuna duyurmaya çalıştıklarını söyledi.

 

"Şirket İmajı İçin Usulsüz Anket Yapıldı"

İşten atılanların belki de 20 kişi ile kalmayacağını, 60 kişilik liste olduğunun söylendiğini aktaran Yıldız, yarattıkları tepkiyle işten atmaların durduğunu belirtti. Sadece işten atılan 20 işçinin işe geri alınması değil, insan gibi yaşamayı sağlamak , asgari iş hukukundan kaynaklı haklarını elde edebilmek ve insanca muamele görmek istediklerini ifade eden Yıldız, işten atılmalarına gerekçe gösterilen anket işlemlerine ilişkin ise "Kullandıkları kendi sistemleri üzerinden, üyelere giden müşteri memnuniyet anketleri bulunuyor . Bu  anketlerin puanlanması en üst CEO'dan en alt yönetici bilgisi dahilinde yapılıp, yaptırılıyor . Bu da şirketin primini ve imajını arttırıyor.Yıllardan beri bu şekilde devam ettiriliyor" dedi.

Sorunun yalnızca Tempo Çağrı Merkezi çalışanlarının Sorun olmadığını da vurgulayan Yıldız şöyle devam etti:

 

"2 Yılda İşitme Kaybı ve Omurilik Sorunları Yaşıyoruz"

"Ülkede işsizlik var değil mi ? Ama bakıyorsunuz her yer çağrı merkezi eleman ilanı ile dolmuş . Neden böyle? Çünkü çağrı merkezi çalışanları kesintisiz saatlerce çalışabiliyor . Çağrı merkezi çalışanları içerisinde en fazla meslek hastalığına yakalanan kesim belkide. Çağrı merkezi çalışanlarının bir çoğu 2. Yılından itibaren işitme kaybı yaşamaya başlıyor, 2-3 yıldan sonra bir çoğunda omurilik sorunları çıkmaya başlıyor.

 

"Hakaret Eden Yöneticilerle Çalışıyoruz"

Sanki bu fiziki çalışmak koşulları çok iyiymiş gibi, sanki iyi ücretler alıp fazla mesailerimizi tıkır tıkır alıyormuşuz gibi bir de üstüne işi gücü sadece çalışanlara hakaret etmek olan yöneticilerle idare  edilmekteyiz.

Haliyle çağrı merkezlerinde sürekli bir sirkülasyon var, insanlar malesef ki, dayanamıyorlar .Ama bizler Batman gibi işsizlik oranının Türkiye ortalamasının 2,5 katı olan bir şehirdeyiz . Sabır dedik, bu da geçer dedik ama geçmedi geçmiyor."

 

"Derdimizi Türkçe Anlatamadık"

Seslerini duyurmaktan, örgütlenmekten başka hiç bir çareleri olmadığını vurgulayan Yıldız, Batman’da seslerini duyuramadığıkları için İstanbul'a geldiklerini belirterek kamuoyundan destek beklediklerini söyledi. Yıldız sözlerini "Türkçe anlattık ama derdimizi bunlar anlamak istemiyorlar , umarım  yabancı ortaklar ve müşteriler anlasın diye bir de Japonca, İngilizce ve Arapça anlatmak zorunda kalmayız" diyerek bitirdi.

 

"Alınterleri Kurumadan İşten Atılıyorlar"

Batman eski HDP Milletvekili Mehmet Ali Arslan da Tempo Çağrı Merkezi işçileriyle dayanışma içinde olmak gerektiğini belirterek, "Dünyayı var eden emek sınıfıdır. Fakat İşçiler sömürülüyor. Değil alınteri kurumadan karşılığını almak, alınteri kurumadan işten atılıyor. Pandemi döneminde tedbir alması, denetlemesi gereken iktiadar öyle önlem almış ki, patronlar işçileri daha fazla sömürüyor. Patronlar işçinin aldığı ücrete, giydiği giysiye, boğazından geçecek lokmaya göz dikmiştir" dedi.

 

"En Çok Petrol Çıkan En Çok İşsizlik Olan Şehir"

Tempo Çağrı Merkezi işçilerinin Batman'da basın açıklaması ve imza kampanyasına "provokasyon", "pandemi yayılır" gerekçeleriyle izin verilmediği için 1500 kilometre yolu gelmek zorunda kaldıklarını ifade eden Arslan, "Batman en fazla petrol çıkarılan şehirdir ama istihdamın en az, işsizliğin en çok olduğu şehirdir. Bu da sermaye sınıfının sömürüsünün boyutlarını, emekçilere yaklaşımını gösteriyor. Tempo Çağrı Merkezi işçisi arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız" dedi.

 

"Pandemi Fırsata Çevrildi"

İletim İş Sendikası Genel Başkanı Levent Dokuyucu da Tempo Çağrı Merkezi işçileriyle dayanışma içinde olacaklarını belirterek patronların siyasi iktidarın son dönemde çıkardığı yasaları da arkalarına alarak işten çıkarmaları ve sömürüyü artırdıklarını, pandemiyi fırsata çevirdiklerini söyledi. Ücretsiz izin yasası bir anlamıyla patronlara işçileri tazminatsız işten atma hakkını tanımış oluyor.

 

"Sendikalar Gerekeni Yapamadı"

Pandemi döneminde yapılan uygulamalara karşı sendikaların gerekli müdahaleyi yapamadığını, yetersiz kaldığını ifade eden Dokuyucu, patronlar tarafından Işsizlik sigortası fonu yağmalanarak, kısa çalışma ödeneği ekleri yağmalanan arak sürekli bir saldırı içinde olduklarını söyledi.

İşçilerin bağlı oldukları iş kollarındaki sendikalarda örgütlenmeleri gerektiğini belirten Dokuyucu, işçi sendikaları konfederasyonlarının da birleşmesi gerektiğini çünkü semaye sınıfının örgütlü olduğunu, iktidarın da çıkardığı yasalarla onlara istediği gibi işçi çıkarma sömürme hakkına tanıdığını belirtti.

 

"İşçiler İşbaşı Yapmalı, Boş Geçen Süreler Ödenmeli"

Pandemi döneminde pekçok işçinin ücretsiz izne çıkarıldığını kısa çalışma ödeneği eklerine mahkum edildiğini tazminatlarının ödenip sonra geri alındığını hatırlatan Dokuyucu, tek çözümün işçilerin örgütlenmesi ne birleşmesi olduğunu söyledi. Tempo Çağrı Merkezi işçilerinin 25/2 maddeyle işten atıldığını belirten Dokuyucu, "Batman'a döndüklerinde ne yapacaklar?" diye sordu.

"Arkadaşlarımız ihbar tazminatı alamayacaklar, kıdem tazminatı alamayacaklar, başka bir işe giremeyecekler. Yaşamlarını nasıl sürdürecekler. Arkadaşlarımızın sadece işe iade edilmeleri değil bu süreç içerisinde boşta kalan günlerinin de kendilerine ödenmesi gerekir" dedi.

 

"Mücadele Edelim Kazanalım"

Tempo Çağrı Merkezi işçileri işlerine dönünceye, kadar birlikte mücadele yürütelim onlar işleme dönsünler pandemi dönemine ilişkin ve sendikal haklarına ilişkin taleplerini ile getirsinler. Bunun için mücadele etsinler, bu haklarına alsınlar ve başka işyerlerindeki arkadaşlarına örnek olsunlar, onların mücadelesine destek versinler" dedi.

 

"Örgütlenerek, Büyüyerek Mücadele Edeceğiz"

Karayolları Taşımacılık Emekçileri Sendikası Girişimi adına yapılan konuşmada ise Tempo işçilerinin mücadelesini destekledikleri belirtilerek "Bizim ekmek verdiğimiz patronların bizleri işten çıkarmaya, keyfi şeklide ücretsiz izne çıkarmaya, bizleri sömürmeye hakları yoktur. Bundan sonra patronların işçilere keyfi şekilde davranmasına izin vermeyeceğiz. Bunun için de tüm iş kollarındaki arkadaşlarımızla birlikte mücadele edeceğiz. Büyüyerek, güçlenerek mücadelemizi sürdüreceğiz" denildi.

 

"Her Yeri Eylem Alanına Çeviririz"

İşçi Temsilcileri Konseyi (İTK) ve Emeğin Gücü Derneği adına yapılan açıklamada ise Tempo Çağrı Merkezi'nin şirket imajını arttırmak için usulsüz şekilde işçilere anketler doldurduğunu bunu teşhir eden işçilerin ise 25/2 madde ile işten atıldığı, maddenin yüz kızartıcı suçları içerdiği ve patronlar tarafından işçileri keyfi işten atmak için şekilde alçakça ifade edildi. İTK ve Emeğin Gücü, Vodafone, Dijitürk, BeinSport gibi Tempo Çağrı Merkezi ile çalışan şirketlere "Bu alçakça sömürüye ortak olmayın, bulunduğunuz her yeri eylem alanına çeviririz" uyarısında bulundu.

 

"Patronlara Karşı Komitelerde Örgütlenelim"

Tempo Çağrı Merkezi işçilerine yapılan baskı ve tehditlere de değinilen açıklamada "Dolandırıcılık, usulsüz kazanç değil, ama bu suça ortak olmamak suç, bunu teşhir etmek yüz kızartıcı suç sayılıyor. Patronlar bize ya ölesiye çalışmayı, ya açlıktan, hastalıktan ya da iş cinayetlerinde ölmeyi layık görüyorlar" denilerek Tempo işçilerinin baskı ve tehditlere rağmen mücadele ettiklerine dikkat çekildi.

Patronların örgütlü tavırlarına karşı işçilerin de komite ve konseylerde örgütlenerek mücadele ederek bu sömürüyü engelleyebilecekleri ifade edilen açıklamada Tempo Çağrı Merkezi işçilerinin mücadelesinde yalnız olmayacakları belirtildi.

 

"İşçi Sınıfının Yumruğunu Ensenizde Hissedeceksiniz"

Patronların tandemi dönemini fırsatı çevirdiğini işaret edilen açıklamada "Bizler her gün çocuklarımızın geleceği için kaygı duyuyorsak, sizler de işçi sınıfının yumruğunu ensenizde hissedeceksiniz. Patronlarla işbirliği içinde olan sendika yöneticilerine de sesleniyoruz. Siz işçilerin temsicileri olamazsınız. Biz patronları işçilerin öfkesinden koruyan sendikaları istemiyoruz. Biz Batman'daki Kürt illerindeki işçi arkadaşımız başta olmak üzere her yerde işçi sınıfının verdiği mücadele içinde onlarla birlikte olacağız" denildi. Eylem sloganlarla sona erdi.