15-16 Haziran 1970’de yaşanan Büyük İşçi Ayaklanması'nın 50. yıldönümündeyiz. Bu nedenle, 50 yıl öncesine dönüp gelişmelere kısaca göz atalım istedik.
İşçilerin gittikçe artan sömürüye ve baskılara, DİSK'in kapatılmasına karşı iş bırakıp sokaklara dökülmesi çok kısa sürede devasa bir ayaklanmaya dönüştü.
Hükümetin Sendikalar Kanunu ile Grev ve Lokavt Kanunu’nda değişiklik yapılması yasa tasarısının meclisten geçmesiyle, öncesinde işyerlerinde komitelerle örgütlenen DİSK’li işçiler 15 Haziran’da sokaklara çıktı. İstanbul merkezli başladı eylemler. Anadolu Yakası’nda Kartal’a, Eyüp bölgesindeki işçiler Topkapı’ya yürüdü. Bakırköy’deki fabrikalarda çalışanlar Londra Asfaltı’nı trafiğe kapattı. Levent bölgesindeki işçiler de Şişli-Taksim yönüne yürüdü.
İşçiler Başbakan Süleyman Demirel’in kardeşi Şevket Demirel’in ortağı olduğu Haymak Fabrikasını işgal edince Kartal Maltepe’deki 2. Zırhlı Tugay’a ait birlikler fabrikayı kuşattı.
Tuzla-Çayırova fabrikalarından çıkan işçiler de yolu keserek Gebze’ye doğru yürüyüşe geçti. İzmit bölgesindeki işçimler de iki koldan İzmit’e yürüdü.
16 Haziran günü sokaktaki işçilerin sayısı 150 bini geçti. İstanbul’da işçiler üç koldan yürüyüşe geçti. Cağaloğlu’na gelen işçiler Valiliğe yürümek isteyince işçilerin yolu zırhlı askeri birlikler tarafından kesildi. İşçilerin bir kısmı bu barikatı aşarak Valiliğin önünden Eminönü’ne indi. Topkapı’dan gelen bir başka işçi kolu ise Unkapanı köprüsüne ulaştı. Beyoğlu ve İstanbul yakalarından gelen işçilerin birleşmesini engellemek amacıyla yetkililer Galata ve Unkapanı köprülerini açtı. Bunun üzerine bazı işçiler motorlarla Beyoğlu tarafına geçti. Geçemeyenler ise yeniden Topkapı tarafına doğru yürüdü. Levent ve Mecidiyeköy’de de kitlesel yürüyüşler yapıldı.
Anadolu Yakası’nda ise iki koldan yürüyüş yapıldı. Üsküdar yönüne yürüyen işçiler polis barikatının kurulması üzerine polisle çatıştı. Polisin silah kullanmasına karşın dağılmayan işçiler barikatı aşarak yola devam etti. Üsküdar’a ulaşan bu kol vapur seferlerini iptal edilmesi nedeniyle Avrupa yakasına geçemeyince Paşabahçe-Beykoz yönüne yürüdü. Kartal istikametinden gelen ikinci kol ise bölgedeki fabrikalardan katılımlarla daha da büyüdü. Kartal’da polis barikatı kurulurken, Çayırova’dan gelen işçiler Kartal’a yürüyüşe geçti.
Katılımlar sürekli artarken çok büyük bir işçi kitlesi Kartal’a girmeyi başardı. Bir diğer kol Şaşkınbakkal’a geldiğinde buradaki polis barikatını aşarak yoluna devam etti. Fenerbahçe stadyumu önünde kurulan barikattan ise işçilere ateş açıldı. Burada çıkan çatışmada çok sayıda işçi yaralandı. Kadıköy İskelesi civarında da polis işçilere silahla ateş açtı. Açılan ateş nedeniyle ölen işçiler oldu.
16 Haziran’da Gebze, İzmit, İzmir ve Ankara’da da kitlesel eylemler yapıldı.
İşçilerin yüzbinlerle ayaklanması akşam saatlerinde sıkıyönetim ilan edilmesini getirdi. DİSK ise “bu eylemlerle alakalarının olmadığını” açıkladı. 21 DİSK yöneticisi gözaltına alınırken, 5 binin üzerinde işçi önderi işten atıldı. Pek çok fabrikada işçiler üretimi durdurma eylemine devam etti. Bu nedenle bazı sanayi bölgeleri askeri birlikler tarafından denetim altına alındı.
Sözü edilen yasa 8-9 Şubat 1971 tarihinde iptal edildi ve sermayenin istediği bu değişiklikler 12 Eylül darbesi ardından yapılabildi.
Şan olsun 15-16 Haziran günlerini yaratanlara!