Devrimci Yapı İşçileri Sendikası, 15-16 Haziran İşçi Ayaklanması’nın yıldönümü nedeniyle “İnşaat İşçileri Geleceğini Konuşuyor” şiarıyla Kadıköy’de Eğitim-Sen Şubesi’nde Forum düzenledi.
İSTANBUL - DİSK’e bağlı Devrimci Yapı Yol ve İnşaat İşçileri Sendikası, 15-16 Haziran İşçi Ayaklanması’nın 50. yılı nedeniyle Kadıköy’de Eğitim-Sen Şubesi’nde “İnşaat İşçileri Geleceğini Konuşuyor” şiarıyla forum düzenledi. Çok sayıda inşaat işçisinin katılımıyla gerçekleşen forumda, işçiler sorunlarını ve nasıl bir örgütlenme yaratmaları, nasıl bir mücadele yürütmeleri gerektiği üzerine görüşlerini paylaştı.
Forum’da Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, yaklaşık dört yıldır inşaat iş kolunda yürüttükleri mücadele yürüttülerini belirtti. İnşaat işçilerinin bir çok hak gaspıyla karşılaştıklarını, iş cinayetlerinde öldüklerini ve insanlık dışı koşullarda çalşımak zorunda kaldıklarını ifade eden Karabulut, işçi sınıfı mücadelesinde önemli bir yeri olan 15-16 Haziran İşçi Ayaklanması’nın 50. yılı nedeniyle, işçilerle bir araya gelerek, insanca çalışma ve yaşam koşullarına ulaşabilmek için nasıl bir örgütlenme yaratmak ve mücadele yürütmek gerektiği üzerine konuşmak bir yol çizmek istediklerini belirtti.
Dev Yapı İş Sendikası üyelerinden Sedat Aydın, Erhan Güler, Erhan Güler, sendika üyesi çok sayıda inşaat işçisi, Torunlar Center inşaat işçisi Fesih Akçakaya, Sakarya’da başladıkları eylemi, Kısıklı’daki YU Group önünde sürdüren Cadde 54 Avm projesinden inşaat işçilerinden Abdurrahman Hezer, Emeğin Gücü Derneği Derneği Başkanı Mustafa Akyol, Deriteks Sendikası Örgütlenme Uzmanı Veysel Ulaş Arslan, HDP Milletvekili Musa Piroğlu katıldı.
Forumda katılımcıların konuşmalarından önce eski Devrimci Yapı İşçileri Sendikası İsmet Demir, Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren İnşaat İşçileri Sendikası Kurucuları, koronovirüs salgını sürecinde yaşamını yitiren Dev Yapı İş Sendikası üyesi Hasan Oğuz şahsında, işçi sınıfı mücadelesinde yaşamını işçiler adına yapılan saygı duruşunda bulunuldu.
İnşaat işçilerinin çalışma ve yaşam koşulları üzerinde durulan forumda, inşaat işçilerinin pek çok hakkının gasp edildiğini, her gün iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirdiklerini, haklarını aradıklarında ise baskı, gözaltı ve tutuklamalarla karşılaştıklarına değinildi.
İşçi sınıfı tarihinde 15-16 Haziran Büyük Ayaklanması gibi pek çok önemli mücadele ve deneyim bulunduğu ifade edilen forumda, bu deneyimlerden de yararlanarak, inşaat işçilerinin de kendi örgütlenme ve mücadele yöntemlerini oluşturmaları gerektiği görüşü öne çıktı.
İnşaat işçilerinin tarihinde de deneyimler bulunduğuna değinilen forumda 3. Havalimanı işçilerinin, yaşadıkları sorunlar ve baskılarla tek vücut olup binlerce işçiyle eylem gerçekleştirdiği ifade edilen forumda, inşaat işçilerinin örgütlü mücadelede kalıcı bir sürecinin olmayışına değinilerek, inşaat işçilerinin bulundukları her yerde örgütlenme ve mücadeleyi yükseltme çabasının sürmesi gerektiği bu bilincin oluşması gerektiği ifade edildi.
Sakarya’da Cadde 54 AVM projesinde çalışırken Deniz Mimarlık tarafından hakları gasp edilerek işten çıkarılan ve eylemlerini yüklenici firma YU Group önünde sürdüren işçilerden Abdurrahman Hezer, inşaat işçilerinin yıllarca çalışmalarına rağmen sigorta primlerinin yatmadığını, yatırılan pirmlerin ise asgari ücret üzerinden gösterildiğini, bir çok haklarının gasp edilerek insanlık dışı koşullarda çalıştırıldıklarını belirtti. Hakları gasp edilerek İş Kanunu’nun 25/2 maddesine dayanarak 29 kodla işten çıkarıldıklarını, haklarını aradıklarında ise gözaltına alınarak ‘terör’ suçlamasıyla haklarında tutuklama talebinde bulunulduğunu belirterek, “Bu işçiye zulümdür, biz yıllarca çalışıyoruz ama patronun tek bir beyanıyla hiçbir ispat kanıt olmaksızın işçiden herhangi bir beyan alınmadan SGK çıkışımızı yapıyor ve Çalışma Bakanlığı bu hukukszuluğu görmüyor. Biz buna karşı mücadele etmeliyiz” dedi.
İnşaat işçilerinin sürekli hak gasplarıyla karşılaştıklarını, iş cinayetlerinde öldüklerini söyleyen ve mücadelede yalnız kaldıklarını belirten Hezer, ‘Biz işçiler güçlerimizi birleştirirsek, birlik olursak ancak bu haklarımızı alabileceğiz” dedi.
Emeğin Gücü Derneği Başkanı Mustafa Akyol ise, “İnşaat işçilerinin tüm çalışma yaşamının sorunlarla dolu olduğunun belirterek, özellikle İş Kanunu’ndaki 25/2 madde’nin işçilerin ölüm fermanı anlamına geldiğini belirterek, “Bu işçiyi işsiz bırakmak, açlığa ölüme terk etmektir. SGK patronların bir tek beyanıyla işçiyi işten atıyor. Çalışma Bakanlığı ise bu konuda herhangi bir soruşturma yapma gereği duymuyor. Biz İşçi Temsilcileri Konseyi (İTK)) ve Emeğin Gücü olarak bu patronların bir beyanıyla işçi çıkarılmasını sağlayan bu maddeye karşı mücadele edeceğiz. Bu mücadelede Çalışma Bakanlığı ve SGK’yı rahat bırakmayacağız. Bu konuda tüm inşaat işçilerinin hatta diğer iş kollarındaki işçilerin de bu konuda ciddi bir mücadele vermesi gerekiyor” dedi.
Ardından söz alan inşaat işçileri yaşadıkları sorunlara değinerek, inşaat işçilerinin iş cinayetlerinde ölmemesi, insanlık dışı koşullarda çalışmaması için bulundukları tüm şantiyelerde öz örgütlenmelerini, komitelerini ya da kendi belirleyecekleri örgütlenme biçimlerini hayata geçirmeleri gerektiğini ifade etti. İnşaat işçilerinin sürekli olarak yer değiştirmek durumunda olduğuna da değinilen forumda, inşaat işçilerinin gerek komiteleri gerekse de sendikaları ile bağlarını koparmadan gittikleri her yerde örgütlü mücadeleyi sürdürmeleri ve gerekirse yeni mücadele biçimlerini deneyimlemeleri gerektiğini ifade ettiler.
İnşaat işçilerinin insanlık dışı koşullarda çalışmalarından, sürekli olarak hak gasplarıyla karşılaşmalarından kaynaklı çok büyük bir öfke biriktirdiklerini belirten inşaat işçileri,”Bu sömürüyü, yoksulluğu, hak gasplarını yenmek kolay değil. Ama biz bu biriken öfkemizi örgütleyeceğiz, birleşeceğiz ve işçilerin insanca yaşayacağı bir dünya için mücadeleyi büyüteceğiz ve kazanacağız” diyerek forumu sonlandırdılar.