< “Alkış Değil Haklarımızı İstiyoruz”

Hemşireler Haftası nedeniyle Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık çalışanları, İstanbul ve İzmir’de eş zamanlı yaptıkları basın açıklamasında, koronovirüs salgınında en ön safta mücadele eden sağlık emekçileri olarak salgınla birlikte çalışma ortamındaki koşulların daha da kötüleştiğini, haklarını alamadıklarını belirterek taleplerini dile getirdi.

 İSTANBUL - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, Hemşireler Haftası dolayısıyla Samatya’da bulunan İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamada “Ebeyiz, Hemşeriyiz Alkış Değil, Hakkımızı İstiyoruz” pankartı açan sağlık emekçileri, ellerinde “Angarya Çalışmak İstemiyoruz” Ve “Sağlık Hizmeti Üretirken Sağlığımızdan Oluyoruz” dövizleri taşıdı.

Koronavirüs salgını nedeniyle fiziki mesafeye dikkat edilerek yapılan açıklamaya çok sayıda sağlık emekçisi katıldı.

 

Ebe ve Hemşirelerin Mesleki Özerkliği Yok Sayılıyor”

Basın metnini okuyan SES Aksaray Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Birsen Seyhan, “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile sağlık hizmetlerinin piyasalaştırıldığını belirterek, özellikle ebe ve hemşirelerin mesleki özerkliklerinin yok sayılarak, sorunlarının daha da büyüdüğünü ifade etti.

Hekim odaklı çalışma sistemi ve meslek tanımlarının yok olmasından kaynaklı angarya işler yapmak zorunda kaldıklarını dile getiren Seyhan, sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğu ilkesiyle hemşirelik mesleğinin özerklik ilkesinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

 

Salgında İş Yükü, Kötü Çalışma ve Hak Gaspı Yıkıcı Hale Geldi”

Salgınla mücadelede hemşire emeğinin önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Seyhan, koronavirüs salgınıyla mevcut iş yükü, kötü çalışma koşulları ve ekonomik hak gasplarının yakıcı hale geldiğini vurguladı.

Bu zorlu süreçte sorunların çözümünün ise ancak örgütlü mücadeleden geçtiğini söyleyen Seyhan, taleplerinin ise;

“* Hemşirelik mesleğinin yardımcı sağlık personeli olarak değil, bağımsız meslek grubu olarak tanımlanması,

* 3600 ek gösterge hakkımızın verilmesi, yıpranma tazminatının 5 yıla 1 yıl olarak düzenlenmesi,

* Performansa dayalı esnekleştirilmiş, güvencesiz çalışma kaldırılmalı,

* Göreve ve tanımına uygun sayı ve nitelikte kadrolu istihdamın sağlanması,

* Ek ödemelerin maaşlara eklenmesi, emekliliğe yansıtılması,

* Her iş yerine 7 gün 24 saat hizmet veren ücretsiz nitelikli kreş açılması” olduğunu aktardı.

 

 

Hemşirelik Kadınlara Özgü Meslek Olarak Algılanıyor”

SES İzmir Şubesi de, 12-16 Mayıs Hemşirelik ve Ebelik Haftası nedeniyle basın toplantısı düzenledi.

Sendika şubesinde düzenlenen toplantıda, "Ebeyiz Hemşireyiz, Alkış Değil Hakkımızı İstiyoruz" pankartı asıldı. Sağlıkçılar adına basın metini SES Şube Eşbaşkanı Nursel Yücesoy okurken, açıklamada sağlık çalışanlarının mesleki taleplerine dikkat çekildi.

Bakım hizmeti kadın ile özdeşleştirildiği için toplum tarafından hemşirelik mesleği hala kadınlara özgü ve kadınların yapması gereken bir meslek olarak algılandığını ifade eden Yücesoy, erkek hemşirelerin ise hemşire olarak görülmediğini kaydetti.

Geçmişten bugüne ataerkil zihniyetin kadın üzerinde ki baskısı ve kadın emeğini görünmez kılındığını belirten Yücesoy, “Hemşirelik ve ebelik mesleğinde de bu bağlam görülmeli ve mücadele edilmedir” dedi.

 

Haklarımızı Almakta Israrcı ve Kararlıyız”

Ebe ve hemşirelere fiili hizmet süresi zammına dönük çıkartılan yasadan yıpranma payından hak ettiği kadar faydalanamadığına dikkat çeken Yücesoy, “Bu yasanın derhal geri çekilmesi bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve geçmiş çalışma yıllarını kapsayacak, fiili çalışma şartını kaldırılarak 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmelidir. Yıllardır ebe ve hemşire olarak mücadele ettiğimiz taleplerden biri olan 3600 ek gösterge hakkımızı seçim propagandasını yaparak, oyalayarak zamana bırakarak vazgeçmemiz beklenmektedir. Oysaki hakkımız olan 3600 ek göstergesinde ısrarcı ve kararlıyız” dedi.

 

Aynı Risk Altında Çalışan Ebe ve Hemşireler Yok Sayılıyor”

Pandemi sürecinde sağlık hizmeti veren Aile Sağlık Merkezleri’nin (ASM) ve ortak kullanım kapsamında olmayan üniversite hastanelerinde emek veren ve aynı riskle karşı karşıya olan ebe ve hemşirelerin kapsam dışında bırakılarak yok sayıldığını vurgulayan Yücesoy, performansa dayalı ücretlendirmeden derhal vazgeçilerek tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmesini istediklerini söyledi.

Yücesoy, taleplerini şu şekilde sıraladı:

“* Ebe ve hemşirelik mesleğindeki personel açığı güvenceli-kadrolu istihdam ile giderilmelidir.

*İş yerimiz de pandemi ile her açıdan daha fazla artan baskı, mobbing ve şiddetin ortadan kaldırılmasını istiyoruz.

* Kovid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz.

* Ebelik ve hemşirelik yasası yeniden düzenlensin, meslek tanımlamalarımız net olarak belirlensin istiyoruz.

* Esnek kuralsız çalışmaya karşı; iş güvencesi, can güvencesi, güvenceli çalışma koşulları istiyoruz.

*Her iş yerinde 7 gün 24 saat açık, ücretsiz ve anadilinde kreş hizmeti istiyoruz.

* KHK ile ihraç edilen, güvenlik soruşturması bahanesi ile bekletilen ve ataması yapılmayan ebe hemşireleri acilen göreve başlatılmasını istiyoruz.

* 4B, 4C, 4D, taşeron, vekil, sözleşmeli, ücretli olarak çalışan ebe ve hemşirelerin kadroya geçirilmesini istiyoruz.

* Sağlığımızı korumak için uygun sayıda ve nitelikte, kadın emekçiler için kadın dostu kişisel koruyucu ekipman istiyoruz."