Onları hepimiz gün içinde bir çok yerde görüyoruz. Ve bazı meslekler ve işler vardır ki, onlarla özdeşleşmiştir adeta. Bir demet çiçek almak istediğimizde en güzel demeti seçip kıyasıya pazarlık yaparız onlarla...

Konteynırlardan, yol kenarlarından topladıkları kağıtları, plastikleri boylarını aşan çuval kumaşından oluşturulan el arabalarına sığdırmaya çalışırken görürüz... 

Ya da hareketli, neşeli müzikleri ve oyunlarıyla biliriz... Müzik hayatlarının vazgeçilmezidir Çoğumuzu neşelendirip coşturmuşlardır...

Topumda en çok ayrımcılığa, şiddete uğrayan, ötekileştirilenler olmuşlardır. Her gün gördüğümüz ama yok sayılan, hatta bir küçümseme ifadesi olarak kullanılır bu topluma ait bazı ifadeler.

 

Virüsten Önce Açlıkla Savaşıyorlar

Çoğumuz yaşamlarının çok güç olduğunu da, ciddi bir yoksulluk ve yoksunluk içinde toplumdan yalıtılarak yaşamaya itildiklerini de biliriz. Ve pek de önemsemeyiz bu durumu, o toplumun yaşaması gereken buymuş gibi kanıksanmıştır adeta. Şimdi ise daha da zor hayatları. Çünkü koronovirüs salgınında daha da fazla ayrımcılığa ve yoksulluk şiddetine maruz kalıyorlar.

Ve şimdi “Bizi virüs öldürmezse açlık öldürecek.” isyanı yükseliyor Romanlardan...

 

Romanlar Bu Toplumun Ayrılmaz Parçası

Türkiye’de Romanlar toplumun ayrılmaz parçası olsa da bu durum, hala bir gerçek olarak kabul görmüyor. Romanlar, en temel haklarını diğer vatandaşlarla eşit ölçüde kullanamıyor. Kullanmak istese de -başta ayrımcı davranışlar olmak üzere- ciddi engellerle karşılaşıyor.

Romanlar eğitim, istihdam, barınma, sağlık ve sosyal hizmetler alanındaki en temel haklara erişemediği gibi saydığımız tüm alanlarda şiddetli ayrımcılığa uğruyor.

Salgın öncesinde, derin yoksulluğa rağmen bir şekilde hayatta kalma stratejisi geliştiren Romanlar için yeni bir dönem başladı.

Romanlar, son yıllarda temel haklara erişme kaygısı taşırken artık “Hayatta kalabilecek miyim?” kaygısı taşıyor.

 

"Romanlar Zaten Virüslü" Diyerek İlaçlama Yapılmıyor

Olağan dönemde bile haklarına erişemeyen Romanlar, koronovirüsün dünyayı sardığı böyle olağan üstü dönemlerde neler yaşıyor derseniz; öncelikle söylemeliyiz ki, Romanlar bir kez daha derin ayrımcılıkla karşı karşıya!

Bir ilçede “Romanlar zaten virüslü!” denilerek mahalle ilaçlanmıyor.

Bir başka ilçede kâğıt topladıkları arabalara el konuyor, üstüne üstlük bir de ceza yazılıyor!

Bazı yerlerde sosyal yardım almaya gidenler, eli boş dönüyor. Bireylerden “Bizi virüs öldürmezse açlık öldürecek.” isyanı yükseliyor. Romanlar yaşadıkları bunca yoksulluk, ayrımcılık üstüne koronavirüs salgınında açıkça ölüme terk edilmiş durumda.

2012’den beri Romanlar, “her an afetteymiş gibi” davranılarak politika üretilmesini, acil eylem grubu oluşturulmasını talep ediyor.

Yıl 2020, acil eylem grubu yok, ama acil eylem durumu var. Bu apaçık ortada!

8 Nisan Dünya Roman Günü'nde Romanlar acilen harekete geçilmesini talep ediyor, bir kez daha “Ayrımcılığa artık son verin!” diyorlar.

Bu salgında korunabilmek için Romanların oluşturduğu demokratik kitle örgütleri 8 Nisan Dünya Roman Günü'nde ortak bir çağrı yayınlayarak acilen alınması gereken önlemler ve taleplerini kamuoyuyla paylaştı.

Romanların koronovirüs salgınında acilen alınması gereken önlemlere ilişkin talepleri ise şunlar:

Sosyal yardımlar kapsamında KOVİD-19 mücadelesi süresince bu yoksul kırılgan kesimlere düzenli nakit yardımında bulunulması,

Yoksul kesimlerin gıda temininde sorun yaşamaması için erzak desteği/sıcak yemek desteği sağlanması,

İçinde deterjan, sabun, kolonya, kağıt mendil gibi malzemelerin bulunduğu hijyen kitlerinin dağıtılması,

Su, elektrik, iletişim, doğal gaz faturalarının ödemesinin mücadele bitene kadar ertelenmesi ve ödemelerinin zamana yayılması,

Su, elektrik, iletişim, doğal gazı kesik olanlara ivedilikle su, elektrik, doğal gaz ve iletişim hizmetlerinin yeniden verilmesi,

Yoksul ve kırılgan kesimlerin ulaşabileceği mobil ve gezici sağlık hizmeti verilmesi,

KOVİD-19 şüphesi gösteren evsizlerin izolasyonda olabilecekleri, düzenli ve besleyici gıdalarla beslenebilecekleri, sağlık personeli desteği olan mekanların tahsis edilmesi,

İlaç katkı paylarının KOVİD-19 ile mücadele süresince kaldırılması,

Nüfus yoğunluğu oldukça yüksek olan bu mahallelerde düzenli aralıklarda dezenfeksiyon yapılması,

Mahallelerde sosyal yaşamın, dayanışmanın bir parçası olan kapı önü toplanmalarının yapılmaması konusunda bilgilendirme yapılması,

KOVİD-19’dan korunma, salgının önlenmesi konusundaki kamu spotlarının düzenli olarak STK’lar ve toplum önderleri aracılığıyla yoksul kırılgan kesimlerin çevrelerinde yayılmasının temin edilmesi,

KOVİD-19 sonrasında eğitimden kopan Roman çocukları için telafi eğitimi planlanıp uygulanması,

İşini kaybetmiş ailelerin tekrar iş kurana kadar Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında değerlendirilmesi,

İvedi bir şekilde okur-yazar olmayan Romanlar için okur yazarlık kursuna başlatılması.

Roman demokratik kitle örgütleri yaptıkları ortak çağrıda bu önlemlerin alınması halinde bu kesimlerin mağduriyetlerini azaltmasının yanı sıra, halk sağlığını koruyacağına ve KOVİD-19 yayılma hızını düşüreceğine dikkat çekęrek, ilgili kamu kurumları ve yerel yönetimlerin koordinasyon içinde gerekli tedbirleri çeşitlendirip almalarını bekliyor.

 

Tarih Boyunca Her Yerde Şiddet ve Ayrımcılıkla Karşılaştılar

8 Nisan 1971 tarihinde 14 ülkeden gelen Roman delegelerin katılımıyla ilk Dünya Roman Kongresi düzenlendi.

Kongrede Romanlara yönelik olumsuz yargılara, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı güçlü bir sesle itiraz edildi. O gün örgütlü mücadele başladı. Kongrelere katılan delege sayısı, yıldan yıla arttı. 1990 yılındaki 4'üncü kongreye yaklaşık 300 Roman delege katıldı ve o kongrede, 8 Nisan’ın Dünya Roman Günü olarak kutlanmasına karar verildi. Bu bir bakıma hüzünlü bir zaferdi. Çünkü tarih boyunca hiçbir savaşa ortak olmayan Roman toplumu, her savaşın bedelini bir şekilde ödemişti. Kimi zaman yerlerinden edilerek kimi zaman katledilerek!

Hitler Almanya’sında Romanlar, korkunç deneylerde kobay olarak kullanıldı, gaz odalarında öldürülerek yakıldı, üç kuşak Roman kanı taşıyanlar dahi yok edildi. Zulüm, bununla sınırlı kalmadı. İspanya’da Romanların kulakları kesildi, anadilleri yasaklandı, Çekoslovakya’da birçok Roman kadın, rızaları olmaksızın kısırlaştırıldı… Romanlar dünyanın dört bir tarafında buna benzer insanlık dışı uygulamalara maruz kaldı.

Böyle acı dolu geçmişe sahip olan Romanlar için örgütlü mücadeleye girişmek elbette bir zaferdi. O günden beri, her 8 Nisan’da bu hüzünlü zafer kutlanıyor.

Ortak çağrıyı yapan kurumlar ise şöyle;

Anadolu Abdalları Ortak Platformu – İstanbul, Anadolu Yakası Ayrom Derneği - İstanbul, Avrupa ve Balkan Roman Dernekler Birliği Federasyonu – Edirne, Çekmeköy Roman Derneği - İstanbul, Dikili Romanlar Derneği - İzmir, Diyarbakır Domlar ve Romanlar Kültür Dayanışma ve Gençlik Spor Kulübü Derneği - Diyarbakır, Dom Toplulukları Derneği -Hatay, Dudullu Roman Derneği - İstanbul, Edirne Dernekler Federasyonu – Edirne, Edirne Roman Gençliği Derneği  - Edirne, Edirne Süpürgeciler Mahallesi Yardımlaşma Derneği - Edirne, Ege Bölgesi Roman Dernekleri Federasyonu, Ege Romanlar Gençlik Derneği – İzmir, Ege Romanları Selanik Derneği – İzmir, Gaziantep Müzisyen Geliştirme ve Spor Derneği - Gaziantep, Göçmen ve Roman Çocuklarına Eğitim Derneği - İstanbul, Gömeç Romanlar Kültür ve Dayanışma Derneği - Balıkesir, Gördes Çağdaş Romanlar Derneği – Manisa, Gördes Şen Romanlar Derneği – Manisa, Gülenyüz Yaşamla Mücadele Derneği - İstanbul, Hatay Dom Federasyonu - Hatay, Hatay Dom Gençleri Koruma Derneği - Hatay, Hatay Dom Kadınları Derneği - Hatay, Hatay Dom Müzisyenleri Derneği - Hatay, Hatay Ellerin Sesi Derneği - Hatay, Hatay Engellilere Gülümse Derneği - Hatay, Hatay Roman Abdal ve Domlar Birliği, Yardımlaşma ve Dayanışma Dermeği - Hatay, İstanbul Anadolu Yakası Tüm Romanlar Derneği - İstanbul, İstanbul Öz Roman Çiçekçiler Derneği – İstanbul, İstanbul Roman Çiçekçiler Derneği – İstanbul, İzzetpaşa Roman Spor Derneği – İstanbul, İzzetpaşa Romanları Kalkındırma Derneği – İstanbul, Karadeniz Bölgesi Roman Kültürünü Araştırma Eğitim ve Kalkındırma Derneği – Samsun, Kilis Abdallar Dayanışma ve Spor Derneği - Kilis, Kilis Davulcular Yardımlaşma ve Spor Derneği - Kilis, Manisa Bölgesi Romanları Roman Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği – Manisa, Muratlı Genç Romanlar Derneği -Tekirdağ, Roman Gençlik Derneği- Edirne, Romanlar Gençlik Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği-İzmir, Selimşahlar Romanlar Derneği – Manisa, Sıfır Ayrımcılık Derneği - İstanbul, Şanlıurfa Davulcular – Zurnacılar Derneği – Şanlıurfa, Şişli Roman Kültürünü Destekleme Derneği – İstanbul, Trakya Müzisyenler Derneği, Trakya Roman Gençleri Eğitim Kültür Araştırma İstihdam ve Yardım Derneği – Edirne, Trakya Romanları Eğitim Araştırma Kültür Geliştirme Derneği - Edirne, Yenişehir Roman Kadınları Kalkındırma Derneği – İzmir, Yenişehir Romanları Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği – İzmir