Kargo Transfer Merkezinde bir işçinin koronavirüs testi pozitif çıkmasına rağmen kalabalık bir ortamda binlerce pakete dokunarak taşıyarak çalışmaya devam ediyorlar. Her bir kargo işçisi büyük risk altnda önlem alınmadan çalışmaya devam ediyor.

İSTANBUL – Koronovirüs salgını nedeniyle bir çok işyerinde çalışmalar durduruldu, şartların elverdiği işlerde evden çalışma uygulamasına geçildi. Fakat halen kalabalık işyerlerinde büyük risk altında çalışanlar da çoğunlukta.

“Evde kal” çağrıları sonrasında evinde kalabilenler internet üzerinden siparişler vermeye başladı. Ve bu nedenle internet üzerinden satışlar ve dolayısıyla kargo şirketlerinin de iş yükü arttı. Kargo firmalarında sahada çalışan yükleme-indirme, kuryelik işlerini yürütenlerin de iş yükleri daha da fazlalaştı. Kargo şirketlerinde çalışanlar kalabalık ortamda binlerce paket ve koliyi taşıyarak büyük bir risk altında çalışıyor.

Evimizden çıkmadan telefonla ya da internet üzerinden sipariş ettiğimiz tüm ürünleri kargocular kapımıza kadar getirmeden önce binlerce hatta onbinlerce koli paket, transfer merkezleri denilen yüzlerce işçinin çalıştığı merkezlerde ayrıştırılarak bölge bölge dağıtılmak üzere araçlara yükleniyor.

 

Girişe Dezenfektan Konuldu, Çalışmaya Devam Ediliyor

Transfer merkezleri kargo işçilerinin en yoğun iş yükü altında çalıştığı yerlerin başında geliyor. Türkiyenin en büyük 3 kargo firmasından birinin İstanbul'daki transfer merkezlerinden birinde çalışan işçiler de koronovirüse karşı en fazla risk altında olanlardan.

Genel anlamda zaten çalışma şartlarının ağır, çalışma ortamlarının hijyenden uzak olduğunu belirten işçiler koronavirüs salgınının başlaması ile birlikte bir kaç küçük önlem alınsa da değişen bir şey olmadığını vurguluyor. Halihazırda kapanan işyerleri sebebiyle onbinlerce kişinin işsiz kaldığı bir ortamda onlar da işsiz kalma korkusu yaşıyor.

İstanbul'da, Türkiyenin en büyük kargo firmalarından birinin transfer merkezinde çalışan sendikalı bir işçi çalışma şartları ile ilgili "Transfer çalışanıyım virüs yayılıyor haberleri çıktığında bazı önlemler alındı birkaç dezenfektan koydular. İşe girişte ateş ölçmeye başladılar ama çalışma koşullarında hiçbir değişiklik olmadı" diyor.

Salgın Nedeniyle Psikolojimiz Bozuldu”

Koronavirüsün yayılması ile birlikte insanların yoğunlukla evlerine kapanmasından dolayı artan internet satışlarının iş yüklerini daha da artırdığını belirten aynı işçi, "İnternet alışveriş artışı sonrası iş yoğunluğu çok fazla arttığı için fazla mesailer oluyor, çalıştığımız transfer merkezinde koronavirüsü pozitif çıkan arkadaş var ama yinede değişen bir şey yok. Çalışan arkadaşların hepsinin psikolojisi bozuldu" diyor.

 

Maske ve Eldiven İhtiyacı Karşılanmıyor”

"Yüzlerce kişi aynı ortamda çalışıyoruz” diyen işçi sözlerine “Hergün binlerce koli, paket elimizden geçiyor, biz burada dip dibe çalışıyor, dip dibe yemek yiyoruz, sosyal mesafe diye bir şeyi uygulamamız imkansız. Dokunduğumuz her koliye çıkış müşterisinden başlamak üzere bizden önceki şubelerde transfer merkezlerinde onlarca kişi dokunmuş oluyor. Maske ve eldiven gibi taleplerimiz bile işveren tarafından karşılanmıyor" diyerek işyerindeki durumu anlatmaya devam ediyor.

 

Reklamı Yapılan ‘Evde Kal’ Bizim İçin Hikaye”

"Çalışmak zorunda olduğumuz için ‘Evde Kal’hikaye gibi geliyor bize. Genel Müdürlükte çalışan beyaz yakalıları soruyoruz hepsi evde çalışıyor biz alanda. Evde çalışan Genel Müdürlük çalışanları müşterilere reklam yaparken evde kalın biz ihtiyacı karşılarız diyorlar.”

 

İşyeri Hekimi Ortadan Kayboldu”

"Daha bu sabah amirle konuşuyoruz, doktor ne oldu, niye hiç görünmüyor, gelmesi gerekiyor, eğitim vermesi çalışanlar üstünde etkili olur diyorum bana sakalın uzamış diyor. Yani anlayacağınız biz işçiler Allah'a emanet yaşıyoruz. Dağıtım yapan kuryeler ile beraber değilim ama dağıtıma çıkan şube şoförü isyanlarda. İş fazlalığı, Virüs tehlikesi... Müşteriler vebalı gibi davranıyor, tabii ki arkadaşlar da müşteriden korkuyor”

 

Kapıy Açmıyorlar ‘Koliyi Oraya Bırak Git’ Denilerek Virüslü Muamelesi Yapılıyor”

Dağıtım işlerinde çalışan ve günde onlarca kişi ile yüzyüze gelen kurye olarak çalışan işçi ise kargo isteyen yada gönderecek olan müşterlerin kendilerine virüslü gibi davrandığını belirterek, "kapıları azcık açarak (bazen açmadan) koliyi kenara bir yere bırakmamızı söylüyorlar ama bizim evraka imza da almamız gerektiğinden en çok burada sorun yaşıyoruz, ben dokunmam ona sen atıver benim yerime diyorlar ama bu yasadışı olduğundan ikna edemiyoruz müşterileri. Hergün onlarca kapı geziyoruz ve biz bir yerden hastalık kapmaktan çok korkuyoruz. Bizim korkumuzun üstüne birde vebalı muamelesi görmekten çok yorulduk" diyor.

 

Evde Kalsak Çoluk Çocuk Açlıktan Ölürüz”

İnternet siparişleri sebebiyle çok fazla mesai yapmak zorunda kaldıklarını da vurgulayan kargo işçisi ise " Çalışmak zorunda olmasam inanın çalışmazdım ama eve ekmek götürmemiz lazım, mecburen katlanıyoruz yoksa 1 hafta çalışmasak evde aç kalırız. ‘Evde Kal’ diyenler bizi hiç düşünmüyor nasıl evde kalalım. Hükümet evde kal diyor o yüzden işe gitmiyoruz desek ikinci gün kapının önünde buluruz kendimizi. Çoluk çocuk açlıktan ölürüz evde kalsak" diyerek kargo işçilerinin koronovirüsten ölmekle açlıktan ölmek arasındaki yaşamını anlatıyor...

V/@GazeteFersude