İtalya’nın Campania eyaletinde bulunan Pomigliano şehrindeki Fiat fabrikasında işçiler fabrika yönetiminin Koronavirüs konusunda yeterli önlemleri almaması nedeniyle 10 Mart günü greve çıktı.
Yaklaşık 5 bin kişinin çalıştığı fabrikada saat 14.00 civarında işçiler kendiliğinden üretimi durdurdu.
Şu ana kadar virüsten 631 kişinin hayatını kaybettiği İtalya’da, en çok satan arabalarından biri olan Fiat Panda’nın üretim bandında çalışan işçilerin grevi kısa sürede bütün fabrikaya yayıldı.
Bugün de DİSK bir açıklama yaparak, “Koronavirüs'e Karşı İşçileri Koruyun!” dedi.
DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, “Uluslararası bir kriz halini almış olan Yeni Koronavirüs Hastalığı'nın (COVID-19) ülkemizdeki varlığı, Sağlık Bakanı tarafından gece yarısı yapılan bir basın açıklaması ile resmen tanınmış oldu. Öncelikli olarak vurgulamak gerekir ki, bu süreçte başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere devletin ilgili tüm kurumları şeffaf davranmalı; kamuoyunu hızlı ve doğru bilgilendirerek spekülasyonlara fırsat vermemelidir” diyerek sağlıksız çalışma ortamı ve koşulları yüzünden her yıl yüzlerce işçinin hayatını ve sağlığını kaybettiği ülkemizde, işçilerin Koronavirüs salgını karşısında tehdit altında olduğunu söyledi.
Açıklamada, “İşyerleri işçilerin topluca bir arada bulunduğu yerlerdir. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin bir parçası olarak işyerlerinin hijyenini sağlamak işverenin; bunu denetlemek ise devletin görevidir. İşverenleri, işçilerin bir arada bulundukları ortamların ve ortak kullanılan tuvalet, yemekhane, kantin gibi alanların hijyenini acilen sağlamaya, işçi sağlığı kapsamında alınması gereken tüm tedbirleri almaya, işyerlerinde koruyucu sağlık hizmetlerini uygulamaya, çalıştıkları sürede verilmesi gereken molalara saygı duymaya ve tüm işçilere koruyucu malzeme temini noktasında sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Tuvaletlerinde sabun ve peçete dahi bulunmayan, yemekhanelerinde böceklerin gezdiği işyerlerinin yarattığı tehdit bugün tüm ülkeyi, hatta dünyayı tehdit edecektir.
İşçilerin şüphe ya da tedavi durumunda işlerinden uzakta (karantinada ya da tedavi altında) geçirecekleri sürede geçimleri garanti altına alınmalı, ücretli izin ya da hastalık izni gibi hakları açık şekilde tanınmalıdır” dedi.
İşçilere tanınan bu hakların ve sorumlulukların denetleyicisinin kamu olduğu söyleyerek, işçilerin patronların "iyi niyetine” terk edileyeceğini vurguladı, “İşçilerin yasal haklarını kullanmalarına engel olan işverenler kamu sağlığını tehdit ettikleri için yargılanmalı, ‘kriz’ bahanesiyle alması gereken önlemlerden kaçınanlar cezalandırılmalıdır” dedi.
“Virüsün yayılma hızına etki eden en önemli faktörlerden biri de yoksulluk ve buna bağlı sağlıksız yaşam koşullarıdır. Yeterli beslenme şansı olmayan, insan sağlığını tehdit edecek şekilde rutubetli ve bakımsız evlerde oturmak zorunda kalan, sağlık hizmetlerine erişim şansı olmayan/kısıtlı olanlar daha ağır bir tehdit altındadır” denilerek, başta sağlık olmak üzere, kamusal hizmetlere erişimin tümüyle parasız hale getirilmesi ve yaygınlaştırılması istendi. Aynı şekilde hijyen ve ısınmanın bu virüsten korunmanın şartlarından olduğu söylenerek, her eve belli bir miktar içme suyu ve doğalgazın ücretsiz olarak sağlanması gerektiği, geçmiş borçlar nedeniyle su ve doğalgaz kesintileri yapılmaması istendi. Bunun dışında işçilere de virüsten korunma yolları da tarif edildi açıklamada.
Açıklama, “işçiler, işyerlerinde alınması gereken kurumsal ve kişisel önlemleri sağlamak için işçi sağlığı ve iş güvenliği kurullarını acil toplantıya çağırmalı, yukarıdaki tedbirlerin eksiksiz olarak alınmasını sağlamalıdır.
Bu süreçte, başta Sağlık Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere sorumluluğu olan tüm kurumları hızlıca sorumluluklarını yerine getirmeye, işçilerin korunması için alınması zorunlu olan önlemleri derhal almaya çağırıyoruz” denilerek sonlandı.