< "Kaza Değil Cinayet" Belgesel Gösterimi Yapıldı

Adalet Arayan İşçi Aileleri, Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde yönetmenliğini Fatih Pınar'ın yaptığı “Kaza Değil Cinayet” isimli belgeselin gösterimini yaptı. Yönetmen Fatih Pınar, iş cinayetleri olnadın diye mücadele eden aileler gördük ki pek çok engelle karşılaştı. Ben de onların istediği gibi bu sesi duyurmak için kameranı bir araç olarak kullanmış oldum" dedi.

İSTANBUL - Adalet Arayan İşçi Aileleri 2012 yılından bu yana iş cinayetlerinde kaybettikleri yakınlarının yasını tutup faillerinin cezalandırılması mücadelesi verirken, seslerini duyurmaya çalışıyor. Adalet Arayan İşçi Aileleri 8 yıldır "Bizim canımız yandı başka canlar yanmasın, artık iş cinayetleri olmasın" diyerek mahkemeleri de birlikte takip ettiler. Her yıl 'Bu sonuncusu olsun' temennisiyle İş Cinayetleri Almanağı yayınladılar. Adalet Arayan İşçi Aileleri bu mücadeleyi bir belgeselle de anlatmak istedi.

 

"Failleri Yargılatma Çabamızda Bize Destek Ver"

"Kişi olarak evimizde tuttuğumuz yas bir yere kadar ortaklaşıyor, ama bazı yaslar var ki hanelerden sokaklara taşıyor. Birden hepimize, insanım diyen herkese kendini dayatıyor. İşte bu noktada yas da şekil değiştiriyor. Dinlenmekten, anlaşılmaktan daha fazlasını istiyor. Kaybın faillerinin cezalandırılmasını talep ediyor. İş cinayetlerinde sevdiklerini kaybeden ailelere refakatimiz sırasında öğrendiğimiz ikinci olgu devreye giriyor: dayanışma. Dinle, anlamaya çalış, failleri yargılatma çabamızda bize destek ver. " diyordu Adalet Arayan İşçi Aileleri belgesel gösteriminin çağrısında...

Ailelerin yıllar süren bu mücadelesi Fatih Pınar'ın çektiği görüntüler, Bir Umut Derneği'nin arşivindeki kayıtlarla bir belgesele dönüştü.

Fatih Pınar'ın Adalet Arayan İşçi Aileleri'nin yaptıkları anmalarda açıklamalarda, iş cinayeti davalarında çektiği görüntüler Burcu Kolbay ile yaptıkları kurgu ile Kaza Değil Cinayet" adlı belgesele dönüştü.

Adalet Arayan İşçi Aileleri'nin , Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi'nde düzenledikleri bir etkinlikle Türkiye'de ilk kez gösterime girdi.

Belgesel daha önce Norveç'te uluslararası bir etkinlikte gösterime sunulmuştu.

"Ağır Vicdansızlık ve Adaletsizliklerle  Karşılaştık"

Gösterim öncesi Adalet Arayana Destek grubundan avukat Murat Deha Boduroğlu konuşmasında, yıllardır iş cinayetleri ile ilgili davaları takip ettiklerini, bu davalar sırasında ağır vicdansızlık ve adaletsizliklerle karşılaştıklarını ve bunların halen devam etmekte olduğunu söyledi.

Bu sırada birçok belge, doküman, video toplamış olduklarını, bu arşivin de bu mücadeleyi anlatmasını istediklerini belirten Boduroğlu "İş cinayetlerine karşı yıllardır verilen mücadelenin unutulmaması, iş cinayetlerine dikkat çeken bir belge olması amacıyla böyle bir belgesel yapmaya karar verdik” dedi. Ve belgesel gösterimine başlandı.

Ailelerin iş cinayetlerine dikkat çekmek için İstiklal Caddesi’nde yaptıkları yürüyüşler, Galatasaray Meydanı'ndaki Vicdan ve Adalet Nöbetleri, iş cinayetlerinin yaşandığı yerlerde yağıkan anmalar... Davutpaşa, Ostim, Marmara Park AVM, Soma, Esenyurt Doğa Hastanesi..  Bir türlü adil yargılamanın yapılmadığı davalar sonrası yapılan açıklamalar... Ve ailelerin yakınlarının yasını dahi tutamayıp bu acımasızlığa her yıl her ay artarak devam eden iş cinayetlerine isyanı...

Bazı anlarda izleyen herkes nefesini tuttu sanki... Hem boğazlarda bir düğüm, hem  'Yeter artık!" diye yükseltilmek istenen ama tutulan bir isyan çığlığı...

 

"Adalet Bizm İçin O Gün Öldü"

Hakkı Güleç: "Savcı ve hakim bir yerlerden emir alıyorsa, suçluyu aklıyorsa biz buna karşı sessiz mi kalalım? Yargı duruşmasında savcı bize ne dedi biliyor musunuz?' Adalete güvenmeyin!' Bizim için zaten Adalet o gün öldü!"

Hacer Erdem: "Niye sokakta adalet aratıyorsun bana. Saraya soktuğun adaleti çıkar halka ver, adil bir yargılama yap, ben de sokak sokak aramayayım adaleti."

"Emekğini Kazananın Önüne Barikat Kuruluyor"

Erdinç Eroğlu "Oğlum orada ölmüş , canını kaybetmiş, bir işçi de yaralanmış orada. Daha bir kişi bir gün ceza yatmadı. Böyle adalet mi olur ya? Lanet olsun böyle adalete!" Eylem Can: "Emeğe saygı yok. Ekmeğini kazanan insanın önüne barikat kuruluyor, anmak isteyen insanın önüne barikat kuruluyor."

Ve 74 ay Vicdan Adalet Nöbeti'ni yaptıkları Galatasaray Meydanı'nın Adalet Arayan İşçi Aileleri'ne kapatılması..

Hakkı Güleç "Ben 11 senedir ölen kardeşim için adalet arıyorum. Buradaki insanların kimi eşini, kimi oğlunu, kimi kızını kaybetti. Birleri para kazanacak, birileri rüşvet alacak, hiçbir önlem alınmayacak. Sonra 'Bu bir kazadır' denilecek! Bu bir cinayettir!"

 

"Bu Kararla Yargının Bağımsız Olmadığını Anladık"

Erdinç Eroğlu:" Sorumluları, suçluları belli olduğu halde bunlara en alt sınırdan ceza verilerek bu dava katledilmiştir. Böyle hakimler olduğu sürece böyle cezalar verildiği sürece iş cinayetleri devam edecek. Geçtiğimiz yıl 1023 işçi öldü, önümüzdeki sene bu hakimler sayesinde 2923 olur. Bu ülkede yargının bağımsız olmadığını bu mahkeme kararıyla anladık."

" Sizin İçin de Geç Olmadan..."

"Buradaki insanlarla empati kurun. Sizin için de geç olmadan mikrofonlarımızı açın ve bizim sesimizi duyurun! Başka canlar yanmasın iş cinayetleri olmasın!"diyor bir Adalet ve Vicdan Nöbeti'nde Hakkı Güleç...

Tüm bunlar üstüne aileleri isyan ettiren bir şey daha vardı: İşçi sınıfının kapitalizme karşı birlik ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ta Bakırköy'de 1 Mayıs'ı kutlamaya giden sendikaların da Adalet Arayan İşçi Aileleri'ne devletin ve sermayenin davrandığı gibi davranması ve söz vermemesiydi...

Görüntüler geçmeye devam ediyor... Adalet Arayan İşçi Aileleri'nin her eyleminde boğazımda duran o yumruk, içimde büyüyen ama çıkaramadığım o çığlık not alan, görüntü alan elimi durduruyor... Görüntülerden çok azı bilmediğim anlar...

 

"Kameramı Bir Araç Olarak Kullandım"

Belgesel gösteriminden sonra konuşma yapan yönetmen Fatih Pınar, iş cinayetlerinin olmaması için mücadele veren ailelerin sesini duyurmak istediklerini ifade eden Pınar, "Fakat adaletsizlikle karşılaşıldığı gibi bu adalet arayışına ses olmak isteyenler de engelleniyor" diyerek Rabia Naz'ın ölümüne ilişkin haber yapmaya çalışan gazetecilerin gözaltına alındıklarını hatırlattı.

Adalet arayan ailelerin sesi olabilmek için kamerayı bir araç olarak kullandığını belirten Pınar, “Burada konuşması, sesini duyurması gereken aramızdaki aileler" diyerek sözü ailelere bıraktı.

 

"Bu Son Belgesel Olsun"

Pınar’ın ardından konuşma yapan iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin aileleri belgeselde emeği geçenlere ve kendilerini yalnız bırakmayan herkese teşekkür etti.

İdris Çabuk, Adalet Arayan İşçi Aileleri'nin her yıl hazırlıdıkları İş Cinayetleri Almanağı'na başlarken tekrar ettikleri temenniyi bir kez de belgesel için ifade etti:

"İş Cinayetlerini anlatan bir belgesel daha izledik. Umarız bu son belgesel olsun."