< "Türkiye'yi Boğan Bu Düzen Değişmelidir"

KESK İstanbul Şubeler Platformu, KHK ile işlerinden edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesini talep ederek, mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

İSTANBUL - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde farklı tarihlerde çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden atılan kamu emekçilerinin işlerine geri dönmeleri ve hukuksuz uygulamalara son verilmesi talebiyle Kadıköy'de Beşiktaş İskelesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, ihraç edilen çok sayıda kamu emekçisi, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ve KESK’e bağlı sendikaların üyeleri katıldı. Eyleme Zeytinburnu Beledlyediyesi'nde işten çıkarılan Kenan Güngödü, İşçi Temsilcileri Hazırlık Komiteleri de destek verdi.

Eylemde "KHK'lar Gidecek Biz Kalacağız" pankartı açılarak, sık sık "İşimizi Geri Alacağız","KHK'lar Gidecek Biz Kalacağız" "OHAL Komisyonu Kaldırılsın",  "Faşizme Karşı Omuz Omuza " ve "AKP'den Hesabı Emekçiler Soracak" sloganları atıldı. Açıklama da konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, 3 yıldır alanlarda olduklarını belirterek, Türkiye'nin birçok yerinde baskılara karşı KESK'liler olarak direndiklerini söyledi. KHK ile birçok anayasal hakların kaldırılmasına karşı mücadele etmeye devam ettiklerini ifade eden Bozgeyik, "Tüm haklarımızı alan bu uygulamalara karşı dün olduğu gibi bugün de mücadelemiz devam ediyor. Haklı ve meşru bir mücadele yürütüyoruz. Sendikal faaliyetlerimizden dolayı bizleri işten atan yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu hukuksuzluktan biran önce vazgeçin ve işten attıklarınızı işlerini verin" dedi.

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ata Esen ise, "20 Temmuz 2016 tarihinde OHAL ilan edilmesi ile birlikte hukuksuzluğun, adaletsizliğin, emeği hedef alan saldırıların merkez üssü haline getirilen bir ülkede mücadele ediyoruz" dedi. AKP ve MHP'nin, iktidarı olarak parlamentoyu işlevsiz hale getirip, anayasayı askıya aldığını söyleyen Esen, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerini yerle bir edildiğini dile getirdi. Hükümete yakın olanlara her şeyin serbest, muhalif olanlara ise en temel yurttaş hakkının kullanılmasının bile suç sayıldığını kaydeden Esen, "En son kayyım darbesiyle Diyarbakır, Van ve Mardinli yurttaşlarımızın seçme ve seçilme hakkı da ellerinden alınmış oldu.

Bu çarpık siyasal sistemin sonuçlarını sadece sıradan vatandaşlarla dolup taşan adliye koridorlarında değil, fiyatların yükselmesinin bir türlü durdurulamadığı çarşıda pazarda da görüyoruz. Bu çarpık rejim Türkiye’yi boğuyor, çürütüyor. Bu düzen değişmelidir" ifadelerini kullandı. Gece yarıları çıkarılan KHK’ler ile 4 bin 510’u KESK’e üye 140 bine yakın kamu emekçisini hiçbir soruşturma ve mahkeme süreci olmadan sorgusuz, sualsiz işinden, ekmeğinden edildiğini hatırlatan Esen, "Hukukun en temel normlarını tepe taklak edip masumiyet karinesini yok saydılar" dedi. Umutsuz olmadıklarına dikkat çeken Esen, "OHAL’in en karanlık günlerinde sokakları bırakmayan, direnmekten, mücadele etmekten vazgeçmeyen, bunun için bedel ödeyen KHK’lı arkadaşlarımızın kuşkusuz payı vardır. Onların mücadelesi halkımıza çaresiz olunmadığını göstermiştir" şeklinde konuştu.  Son aylarda iktisadi krizin etkileri daha çok hissedildiği vurgusunu yapan Esen, "Bizler buradan bir kez daha haykırıyoruz; emeğe, demokrasiye barışa sahip çıkacağız. KHK’larla ihraç edilen arkadaşlarımız işlerine geri dönene kadar mücadeleyi bırakmayacağız” dedi.