Belediye İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube üyeleri Bakırköy Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü'nde 9 işçinin 14-15 Mayıs'ta, diğer birimlerde çalışan 34 kişinin ise re'sen emekli sayılarak 28 Haziran'da iş akitlerinin feshedilmesine ilişkin Bakırköy Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
İSTANBUL - CHP'li Bakırköy Belediyesi'nde Tiyatro Müdürlüğü'nde çalışmakta olan 4'ü oyuncu 9 kişinin iş akitleri feshedilmişti. 28 Haziran'da ise Bakırköy Belediye Başkanlığı'na bağlı çeşitli birimlerde çalışan 34 kişi "'res'en emekli" sayılarak iş akitlerine son verildi.
Bakırköy Belediyesi'nde üyelerinin işten atılmasına ilişkin Belediye İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şubesi Bakırköy Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda saat 12.00'de toplanan Bakırköy Belediyesi işçileri "Atılan İşçiler Geri Alınsın, Emekli İşçilerin Kıdem Tazminatları Ödensin, Maaşlar Zamanında Yatsın, Sosyal Haklarımız Ödensin -Her Şey Çok Güzel Olacak" yazılı pankart açarak Bakırköy Belediye Başkanlık binası önüne yürüdü.
Yürüyüş ve basın açıklaması sırasında sık sık "Atılan İşçiler Geri Alınsın", "Direne Direne Kazanacağız", "işimiz Aşımız Ya da Başımız", "Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz" "Birleşen İşçiler Yenilmezler", "İş Ekmek Yoksa Barış da Yok", "Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni", "Hak Verilmez Alınır, Zafer Sokakta Kazanılır", "Birlik Mücadele Zafer" sloganları attı. Eyleme Tüm Bel Sen yöneticileri ve Oyuncular Sendikası yöneticileri de katılarak destek verdi.
Basın açıklamasını Belediye İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Erol Özdemir yaptı.
Mayıs'ta 9, Haziran'da 34 İşçi İşten Atıldı
Belediye-İş Sendikası'nın Bakırköy Belediyesi işyerlerinde yıllardır örgütlü olduğunu ve gelecek kaygısından uzak, insanca yaşanılacak bir ücreti alma çabasında olduklarını belirten Özdemir, yıllardır da demokrasiden, 'hak, hukuk, adalet'ten bahseden ve emekten yana olduğunu iddia eden bir siyaset tarafından yönetildiğini fakat belediyede hizmet veren işçilere ilişkin uygulamaların bu söylemlerle çeliştiğini ifade etti.
"Herkese iş, herkese aş söyleminin karşılığı Bakırköy Belediyesi’nde işten atılmaktır!" diyen Özdemir Bakırköy Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü çalışanı üyelerinden 4’ü oyuncu, 5’i idari personel olmak üzere 9 işçinin hiçbir gerekçe gösterilmeden 14-15 Mayıs 2019 tarihinde işten atıldığını, ardından 28 Haziran 2019 Cuma günü alelacele 34 işçinin daha , hukuksuz bir şekilde “resen emeklilik” gerekçe ile işten atıldığını aktardı.
"Belediyenin Ekonomik Zorlukları İşçiler İşten Atılarak mı Çözülecek!"
Belediye yöneticilerinin belediyenin ekonomik zorluklar içinde olduğu için işten çıkarmaların yaşandığını ifade ettiklerini aktaran Özdemir "Belediyeye yüklenen maliyeti daha önceden hesap edememiş olan bir yönetim, işçileri işten atarak tasarruf ettiğini mi düşünmektedir?" diye sordu. Hukuksuz biçimde işten atılan işçilerin işe iade davası açması halinde davayı kazanacaklarını ve belediyenin dava masrafları ve faizleriyle birlikte ödemek zorunda kalacağına dikkat çeken Özdemir, bir çocuğun bile bu basit hesaplamayı yapabileceğini ifade ederek, hal böyleyken belediye yönetimi ekonomik güçlükten bahsedip, işçileri işten atarak, bunun çok daha fazlasını ödemeye yol açacak bir uygulamada bulunmasının keyfilikten başka bir açıklaması olamayacağını belirtti.
"İşten Atılan İşçilerin Suçları Nedir? Suçları Yoksa Neden Atıldılar?"
Bakırköy Belediyesi yönetimi ve sendika temsilcilerinden oluşan bir “İşçi Disiplin Kurulu” bulunduğunu hatırlatan Özmedir, işçilerin işten atılmalarını gerektirecek bir suçları, iş görmeme halleri varsa bunun öncelikle Disiplin Kurulu'na getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek "İşten atılmalarını gerektiren suç nedir? Suçları yok ise neden işten atılmışlardır" diye sorarak Bakırköy Belediyesi'nde hukukun değil keyfiliğin ön plana çıktığına işaret etti.
"İşçilere Her Yıl İşe Giriş Çıkış Yapılarak Mobbing Uygulanıyor"
Bakırköy Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü kadrosunda bulunan işçilere her yıl Mayıs ayında giriş çıkış işlemi yapıldığını ve bu hukuksuz uygulamanın işçiler üzerinde bir baskı aracı olduğunu, işçilere her yıl işsizlik korkusu yaşatılarak mobbing uygulandığını söyledi.
"Sosyal Haklar Ödenmiyor, Maaşlar 2 Aydır Gecikmeli Olarak Ödeniyor"
Bakırköy Belediyesinde maaşların da 2 aydır 5-6 günü bulan gecikmelerle ödendiğini, sendika üyelerinin toplu iş sözleşmesi ile kazanılmış olan 6 aylık sosyal haklarının da ödenmediğini aktaran Özdemir, gecikmeli ödemelerden kaynkalı olarak işçilerin kredi borçlarını faizlerle birlikte ödemek zorunda kaldıklarını belirtti.
"Emekli Olan İşçiler Kıdem Tazminatı ve Sosyal Haklarını Alamadı"
Bakırköy halkına yıllarca emek verdikten sonra 2019 yılının başından 14 Haziran’a kadar 20’ye yakın işçinin kendi isteği ile emekli olduğunu, ancak halen kıdem tazminatı ve sosyal haklarını alamadıklarını belirten Özdemir, " Bakırköy Belediyesi emekçilerinin yaşam kalitesini yükseltmek için toplu iş sözleşmesinde yer alan sosyal haklar bir an önce ödenmelidir! Kısacası söylemleriyle uygulamaları çelişen bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya olduğumuz açıktır" dedi.
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'na seslenen Özdemir "Ücretlerinden başka geliri olmayan işçilerin ücretlerinin zamanında ve düzenli ödenmesini, Tiyatro Müdürlüğünde işten atılan üyelerimizin işe başlatılmasını, sosyal hakların zamanında ödenmesini Bakırköy halkına hizmet üreten emekçilerin haklı taleplerine öncelik vermesini talep ediyoruz, Haklı taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda yasalardan doğan ve demokratik haklarımızı kullanmaktan geri durmayacağız" dedi.
"Sanata Bu Kadar İhtiyaç Varken Tiyatro Oyuncularına İşten Çıkarma Reva Görülemez!"
Oyuncular Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Sermet Yeşil, "İçinde bulunduğumuz 2019 yılında böyle bir uygulamanın bize reva görülmesi kabul edilemez. Hünez sonuçlanmış olan seçimlerin ardından bu hukuksuz işten çıkarmaların, bu işçi kıyımının, sosyal demokrasi talebinin bu kadar öne çıktığı bir dönemde yaşanması kabul edilebilecek bir durum değildir diyoruz ve Bakırköy Belediyesi yönetimine sesleniyoruz. Bu dönemde sanat faaliyetlerine özellikle tiyatroya çok daha fazla ihtiyacımız var. Lütfen gerekçesiz işten çıkarmalara son verin. Bizi bu konuyu daha fazla medyaya ve kamuoyuna taşımaya yada gücümüzü kullanmaya zorlamayın. Ben burada emek vermiş arkadaşlarımın da en kısa sürede haklarını almak için gerekeni yapacaklarını biliyorum. Hepsine bu mücadelede başarılar diliyorum" dedi.
Bakırköy Belediyesi işçileri Oyuncular Sendikası üyelerini "Yaşasın Sınıf Dayanışması", Birleşe Birleşe Kazanacağız" sloganıyla selamladı.
"Bakırköy Belediyesi Hukuka Uymak Zorundadır"
Tüm Bel Sen işyeri temsilcisi Serkan Ayhan da söz alarak "Bakırköy Belediyesi işten çıkarma gerekçesi olarak re'sen emeklilik demiş. Yeterli verim alamamaktan bahsetmiş. Fakat iş kanununda böyle bir şey yok. Hukuka herkes uymak zorunda, belediye yönetimini kanuna uymaya çağırıyoruz. Bizim alacaklarımız da kanunla belirlenmiş. Belediye Kanunu'nda 'Personel alacakları, zamanında ve öncelikli olarak ödenir'. Biz de diyoruz ki, bu kanuna uyularak haksız, hukuksuz işten çıkarmalara son verilmesini, işten çıkarılan arkadaşlarımız işe iade edilsin, birikmiş alacakları da kanun hükmü gereği en kısa zamanda ödensin" dedi.
"Yıllarca Hizmet Veren Arkadaşlarımıza 'İş Göremez' Demek İnsani Değildir"
Erol Özdemir, yıllardır, 20 yılı aşkın sürelerle Bakırköy Belediyesi'nde hizmet veren işçilerin emeklerinin yok sayılarak "iş göremez" oldukları gerekçesiyle iş akitlerinin sonlandırılmasının insani olmadığnı ve bu gerekçeyle işten çıkarılmanın yıllardır hizmet verenleri derinden üzdüğünü, bunun ne hukuki olarak ne de insani olarak kabul edilebilecek bir yöntem olmadığını ifade ederek, "Ekonomik güçlükler, ya da personel çalıştırmaya ilişkin sorunlar varsa bunlar arkadaşlarımızla da görüşülerek çözüm üretilmeliydi. Arkadaşlarımızın hiçbirisi iş göremeyecek durumda değildir. Daha uzun süre de hizmet üretebilecek nitelikteki arkadaşlarımızdır. Bizler demokrasiden insan haklarından bahseden bir yönetimin 're'sen emeklilik' gerekçesiyle yıllarca emek vermiş arkadaşlarımızın işten çıkarılmış olması hukuksuzluğu ve keyfiliğini de kamuoyunun takdirine sunuyoruz" dedi
Bakırköy Belediyesi işçileri eylemi "Atılan İşçiler Geri Alınsın", "Direne Direne Kazanacağız", "İş Ekmek Yoksa Barış da Yok", "Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni", "Hak Verilmez Alınır, Zafer Sokakta Kazanılır", "Birlik Mücadele Zafer" sloganları atarak sonlandırdı.
Çakır: "Bizden 'Her Şey Çok Güzel Olacak' Diye Oy İsteyenler Bizi İşten Attı"
Basın açıklamasının ardınan görüştüğümüz Bakırköy Belediyesi'nde işten atılan oyunculardan Muhammed Çakır, 15 yıldır Bakırköy Belediyesi'nde her iki yılda bir bu duruma maruz kaldıklarını ve sürekli olarak bir işten atılma süreci yaşandığını ve bunun işçiler üzerinde ciddi bir mobbing olduğunu belirtti. Belediye Başkanı Kerimoğlu'nun sanata düşman bir tavırla uygulamalarda bulunduğunu ifade etti. Tiyatro faaliyetlerinin durdurulması, işçilerin sürekli olarak sözleşmelerinin yenilenme mobbingi yaşaması, kadrolu oyuncuların işten çıkarılması, hatta tiyatro biriminde tümden kadrolu çalışan kalmaması yönünde bir uygulama yürüttüğünü belirtti. Çakır, "Bakırköy Belediyesi'ne yakışmayan bir belediye başkanı istemiyoruz. Ya istifa etsin ya da bu konudaki yetkili kişiler Kerimoğlu'nu görevden alsın. Hak, hukuk, adalet, demokrasi diyerek oy isteyen, 'her şey çok güzel olacak" diyen CHP böyle bir belediye başkanını görevde tutumaz. Eğer bu vaadlerde bulunup seçimin hemen ardından işçiler işten atılıyorsa o zaman bizim de şunu sormamız gerekiyor: 'Biz kime ne için oy verdik?' " dedi.
"Muhatabımız Kılıçtaroğlu ve İmamoğlu'dur Bu Sorunu Çözmek Zorundalar"
İşten atılmalarına ilişkin kimsenin sorumluluk almadığnı ve muhatap bulamadıklarını belirten Çakır, "Ne genel sanat yönetimeni, ne Tiyatrolar Müdürlüğü yetkilileri, ne Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, bizi işten atanın kendileri olmadığını söylüyor. O zaman bizi kim işten attı? Bunu kim belirliyor, kim karar veriyor? Böyle bir uygulama olamaz. Böyle bir keyfilikle işçiler işten çıkarılamaz. Bizim muhatabımız şu anda Kılıçdaroğlu ve İmamoğludur ve bize 'Her şey çok güzel olacak' diyip oy isteyenler bu sorunu çözmelidir. Ve şunu da eklemek istiyorum, demokrasiden, haktan adaletten bahsedip oy isteyenler, yıllarca hizmet verenleri işten atıyorlarsa kendileri de bunun karşılığını şimdi bulundukları konumlarını kaybederek ödeyeceklerdir" dedi.
İşten çıkarılan tiyatro oyuncusu 9 yıldır Bakırköy Belediyesi'nde oyunucu olarak çalıştığını fakat bir çok organizasyonda da sunuculuk, moderatörlük gibi görevleri de yaptığını belirten Ayla Kaymak ise kendilerinin hiç bir gerekçe gösterilmeksizin işten atıldıklarını, çünkü işten çıkarılan işçilerin hiçbiri hakkında disiplin kuruluna gitmiş bir uyarı, tutunak bulunmadığını söyledi.
Daha önceden de işten çıkarılacak işçilerin isimlerinin belirlendiği bir liste olduğunu bildiklerini fakat genel sanat yönetmeninin kendilerine "Benim böyle bir tasarruf hakkım yok" dediğini ve hangi işçilerin işten çıkarılacağına kimin karar verdiğini bilemediklerini ifade etti. Bu şekilde işten atmanın tamamen hukuksuz ve keyfi bir uygulama olduğunu söyleyen Kaymak , geçtiğimiz yıllarda da tiyatro oyuncusu arkadaşlarının işten atıldığını belirtti.
"Bakırköy Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü İşlevsizleştirilmeye Çalışılıyor"
Tiyatro alanına yönelik belediyenin sürekli olarak geriye doğru giden uygulamaları olduğunu ifade eden Kaymak, tiyatro oyunları gösterimden kaldırıldı, kaynak ayrılması gerektiği söylendi fakat yapılmadı. Sürekli olarak Tiyatro Müdürlüğü'nden arkadaşlarımız işten atıldı ki, biz de bunların içindeyiz artık, yani Tiyatro Müdürlüğü işlevsiz hale getirilmeye çalışılıyor" dedi.
Tiyatroya yönelik darbe üstüne darbe vurulduğu bir dönemde 'hak, hukuk, adalet' diyen siyasetin bir belediyesinde böyle bir uygulamada bulunmasının söylemlerle çeliştiğini belirten Kaymak, "Hepimizin bir hakkaniyet arayışı, hak, hukuk talebi var. Ve eğer insanların bu talebine cevap olacağını söylemişse bir siyaset belediye başkanlarının da buna uygun davranması gerekir" dedi.
"CHP 'Her Şey Çok Güzel Olacak' Sözünün Arkasındaysa Atılan İşçileri Geri Almak Zorunda"
Kaymak "Bir siyasetin içindeki insanlar farklı şekilde uygulamada bulunamazlar. Yani CHP eğer demokrasiden, insan haklarından bahsediyorsa o zaman Kerimoğlu da buna uygun davramak zorunda.Bu şekilde hukuksuz bir şekilde insanları işten atamazlar. Eğer parti içindeki insanların bir kısmı farklı davranıyorsa, öyleyse bu partinin söylemleriyle uygulamaları aynı değildir. Ve eğer CHP 'Her şey çok güzel olacak' sözünün arkasındaysa Kerimoğlu işten atılan işçileri geri almak zorunda. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu ve CHP bunun yapılmasını sağlamak zorunda. Bizler bu şekilde işten atılmayı hak etmiyoruz ve haklarımızın arkasında olacağız" dedi.