KESK'e bağlı  Büro Emekçileri Sendikaları (BES) üyesi yargı emekçileri 30 Mayıs'ta açıklanan Yargı Reformu'na ilişkin eleştirilerini dile getirerek, ekonomik, özlük, sosyal haklarına yönelik sorunlarına çözüm getirilmesi talebiyle Kartal'da bulunan Anadolu Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı.

Basın metnini BES İstanbul 3 Nolu Şube işyeri temsilcisi  Gülnur Aydemir okudu Kartal Hukukçular Derneği üyeleri de eyleme destek verdi.

Daha önce çalışması  yapılan ve yargı emekçileri tarafından merakla beklenen “Yargı Reformu Stratejisi’nin” Sn. Cumhurbaşkanı tarafından  30 Mayıs'ta tarihinde açıklanmasıyla, Yargı Emekçilerinin taleplerinin görmezden gelindiği, üstelik yürütülen çalışma kapsamında  zabıt katiplerinin tek görevde yükselme yolu olan  yazı işleri müdürlüğünün kariyer meslek olarak yeniden yapılandırılacağı,  görevde yükselme usulüyle değil, hukuk eğitimi almış olanların en başta sınavla girebilecekleri bir kariyer mesleği haline dönüştürüleceğini öğrendiklerini söyleyen Aydemir,  ćYargının yükünü omuzlayan Zabit Katiplerinin görevde yükseleceği tek unvan olan yazı işleri müdürlüğüne, işin mutfağında görev yapan, yıllarca kalem işinde çalışarak  bilgi birikimi ve deneyime sahip  Zabit Katiplerinin alınması gereklidir. Aksi bir durumda zabıt katipleri haricinde yeterli derecede hukuk eğitimi almış veya  hukuk mezunlarının alınması durumu  Reform olmayıp, işleyişin çökertilmesi anlamına gelecektir" dedi. 

 

"Adliye Emekçileri  Duruşmada, Kalemde,  Keşifte Var Yargı Paketinde Yok!"

Bu durumun 657 sayılı DMK’nun 3. Maddesinde belirtilen kariyer ve liyakat ilkelerine de aykırı olduğunu, ifade eden Aydemir, hazırlanan Yargı Reformu paketlerinin yargı sistemini Hakim ve Savcılardan ibaret sayan bir kısır anlayışla hazırlanmakta olduğunu, adliye emekçileri ve zabıt katiplerine ilişkin düzenlemelerin yer almadığı ve görmezden gelindiğini hatırlatarak "Duruşmada var, keşifte var, olay yerinde. var, kalemde var, bir tek Yargı Paketinde yok!" dedi.

Zabıt katiplerinin Adalet personelinin büyük bir çoğunluğunu oluşturduğunu, bir çoğunun Adalet Meslek Yüksek Okulu ve  lisans mezunu olup, kalem işlerinin bel kemiğini oluşturduğunu, Adliye emekçilerinin farklı kurumlara geçişinin neredeyse imkansız olduğu, ve farklı kurumlarda da  görevde yükselme imkanının bulunmadığını vurgulayan Aydemir, tek görevde yükselme imkanı olan yazı işleri müdürlüğü bünyesine kurum dışındakilerin de istihdam edilmesi durumunda adliye emekçilerinin çalışma motivasyonunun bozulacağını ve bazı emekçilerin de işsiz kalması anlamına geldiğini belirtti.

 

"Yargı Emekçilerinin Sorunları Büyüklüğü Adalet Sarayları inın Büyüklüğüyle Yarışıyor"

Mübaşirinden zabıt kâtibine, yazı işleri müdürlerinden icra katibi ve müdürlerine, idari işler müdürüne, pedagog ve psikolog, sosyal çalışmacılara, teknisyeninden güvencesiz çalışan yığınlar ağır iş yükü altında kölece çalışma koşullarına mahkûm edilirken onlarca birikmiş soruna rağmen yargı reform paketlerinde görmezden gelinmelerinin  kabul edilecek bir durum olmadığını ifade eden Aydemir, "Yargı emekçilerinin sorunları, yapılan adalet saraylarının büyüklüğüyle yarışır hale gelmiştir", toplu sözleşmelerle kazanılmış haklarının kurum idari toplantılarında satış sözleşmesine dönüşerek tek tek ellerinden alınmıştır" dedi.

 

"Yargı Emekçileri  Olarak Haklarımızı İstiyoruz" Aydemir yargı emekçilerinin taleplerinin ise;

* Yargı emekçilerinin adalet hizmetleri sınıfının oluşturulması,

* Tüm yargı emekçilerinin ek göstergelerinin  3600’e çıkarılması,

* Sözleşmeli-kadrolu ayrımına son verilerek 4/b statüsünde bulunan  kadrolu çalışanlarla aynı işi yapan emekçilerin bir an önce kadroya alınması,

* Zabıt kâtiplerinin VHKİ kadrosuna, mübaşirler gibi aynı  görevi yapan çalışanların da  genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi,

* İyileştirme adı altında yıllık 300 saat 6 aylık  olarak ödenen fazla çalışma ücretinin her ay sabit şekilde tüm personele ödenmesi,

* Havuz ücretlerinin yeniden ödenmesi,  toplu iş sözleşmesinde alınan %3,4'lük zam oranları sonrasında yaşanan enflansyon karşısında kuşa dönen maaşların seyyanen yapılacak ek ödeme ile iyileştirilmesi,

* Adliyeler bünyesinde yemek ve çay ocağı işletmelerinin kiralama usülünden çıkartılarak yargı emekçilerine müşteri gözü ile bakılmaması,

* Daha sağlıklı yemek ve beslenme koşullarının oluşturulması,

*Adalet hizmeti tazminatı oranının yükseltilmesini,

* Büyükşehir tazminatı ödenmesini,

* Yargı çalışanlarının tayin ve disiplin soruşturması hükümleri bakımından 2802 sayılı yasa kapsamından çıkartılarak 657 sayılı DMK kapsamına alınması ve

* Yargı reform paketinde zabıt katiplerinin görevde yükselme imkanlarının sınırlandırılması kapsamında hazırlanan taslak düzenlemeden vazgeçilmesi  olduğunu söyledi.

Yargı emekçilerinin insanca yaşam ve insanca çalışma Koşullarının oluşturulması için mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Aydemir "İçinde Yargı Emekçilerinin Olmadığı Yargı Paketi İstemiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.