İşçi İttifakı: “Patronlara Karşı İşçilerin Birlikte Mücadelesi İçin 1 Mayıs’ta Alanlara!”

Turizm, inşaat, lojistik, mağaza, tekstil, gemi, temizlik,çağrı merkezi, sağlık, reklam gibi bir çok iş kolundan işçilerin bir araya gelerek oluşturdukları İşçi İttifakı, 1 Mayıs yaklaşırken, hem kendilerini deklare etmek hem de işçilerin taleplerini haykırmaları için 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı içeren basın açıklaması yaptı.

İşçi İttifakı, iş cinayetlerine, sömürüye, ırkçılığa, her türlü ayrımcılığa, çocuk işçiliğe,kadınların çok yönlü sömürüsüne karşı güçlü bir mücadele için patronların ittifakına karşı işçi sınıfının ittifakını oluşturalım ve taleplerimizi 1 Mayıs Alanlarında haykıralım” denildi.

İSTANBUL - Turizm, inşaat, lojistik, mağaza, tekstil, gemi, çağrı merkezi, hastane, endüstriyel reklam gibi bir çok iş kolunda çalışan işçilerin bir araya gelerek oluşturdukları işçi ittifakı bugün Beyazıt Meydanı’nda saat 13.00’te toplanarak taleplerini haykırdı ve işçilere 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yaptı.

“Dünyanın Bütün İşçileri ve Ezilen Halkları Birleşin!” yazılı pankart açan İşçi İttifakı “Hayat Pahalılığına Hayır”, “Yoksulluk Sınırında Asgari Ücret”, “Eşit İşe Eşit Ücret”, “Taşerona Hayır” yazılı dövizler taşıdı.

İşçiler basın açıklaması sırasında sık sık “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!”, “Yaşasın 1 Mayıs”, Yaşasın Sınıf Dayanışması!”sloganları attı. İşçi İttifakına basın metnini Meltem Akdoğan okudu.

“Kazanımlarımız ve Haklarımız Geri Alınıyor!”
Gittikçe şiddetlenen ağır bir ekonomik krizde en büyük zararı işçilerin gördüğünü, patronların her geçen gün işçileri dahafazla sömürdüğünü belirten Akdoğan, “Hükümet kıdem tazminatı ve işsizlik sigortalarını bankalara hibe ederek batık kredili şirketleri kurtarmaya çalışıyor. Yoksulluk ve hatta açlık sınırının altında, uzun saatler boyunca, dayanılmaz koşulları altında sigortasız, sendikasız, güvencesiz çalıştırılıyoruz. Taşeron belasının emrinde, iş cinayetlerine ve meslek hastalıklarına kurban gidiyoruz. Kazandığımız hak ve mevziler birer birer geri alınıyor” dedi.


“Patronların Sömürüyü Arttırmak İçin Ustaca Örgütleniyor”

Patronların işçiler üzerindeki sömürüyü arttırabilmek için ustaca örgütlendiğini, işçilerin buna karşı direnişe geçtiğini ve bu baskı ve zulme karşı mücadele verdiklerini belirten Akdoğan “Ama asıl darbeyi patronların içimizdeki uzantılarından, dostumuz gibi görünüp en kritik anda en büyük ihaneti yapanlardan yiyoruz. İşçi örgütleri olması gereken ama asalak bir bürokrasinin yönettiği, sermayenin çıkarları doğrultusunda hareket eden, mücadele etmeyen, grev yapmayan birer ‘sivil toplum’ örgütü derecesine düşen sendikalara kadar pek çok kesim tarafından içeriden kuşatılmış durumdayız” diyerek burjua sendikal anlayışa tepkilerini dile getirdi.

“Patronların Sınıf İttifakına Karşı İşçi Sınıfının İttifakı”

“Tüm işkollarında çalışan biz işçileri sadece taleplerimiz ve ihtiyaçlarımız değil, içimizdeki ve dışımızdaki düşmana karşı ortak mücadele verme gereksinimi de bir araya getirdi” diyen Akdoğan, tabandan komiteler oluşturarak örgütlenmeye çalışan farklı inanış ve görüşten işçiler olarak bir araya geldiklerini ve ulusal, dinsel farklılıkların işçileri bölmesine izin vermeyen, eşit söz hakkına sahip demokratik merkeziyetçilik ilkesine göre hareket eden işçiler olarak patronların ittifakına karşı “İşçi İttifakı”nı oluşturduklarını söyledi.
İşçi İttifakı’nın patronların talep ve ihtiyaçlarını daha iyi uygulamak için birbirleriyle yarışan, her seçim öncesi TÜSİAD'dan icazet alan "Cumhur" ve "Millet" ittifakına karşı, biz işçilerin haklı talep ve çıkarlarını savunacak bağımsız bir işçi cephesi olduğunu ifade eden Meltem Akdoğan,

“İşçilerin Kurtuluşu Yine Kendi Eseri Olacak”

“Biz işçileri politika dışında tutan, yaşadığımız sorunlarla hiçbir ilgisi olmayan sahte ve sanal gündemlerini bize dayatan, bizleri sağlı ‘sollu’ patron partilerinin peşine takan anlayıştan kurtulup haklı taleplerimizi öne çıkarmanın, asıl gündemimizi dayatmamızın zamanı gelmiştir” diyen Akdoğan, burjuva partilerin kendi aralarında kavga etseler, iktidar kavgasında kozlarını paylaşsalar da işçilerin taleplerine karşı düşmanca bir tutumla aynı safta yer aldıklarına dikkat çekerek, işçilerin gerçek taleplerini ve ihtiyaçların ancak işçilerin kendi ittifakının savunabileceğini belirtti.
“İşçilerin kurtuluşu yine kendi eserleri olacaktır. Üreten bizsek, yöneten de biz olmalıyız”şiarını benimseyen İşçi İttifakı olarak işçi sınıfının ortak mirası olan 1 Mayıs’ı işçi sınıgfının birlikte mücadelesinde bir köşe taşı olarak gördüklerini ifade ederek tüm işçileri sözünü söylemek eylemini ve geleceğini örgütlemek üzere 1 Mayıs’ta alanlarda olmaya çağırdı.

İşçi Sınıfının Birlikte Mücadelesini Örgütlemeye 1 Mayıs’ta Alanlara!”

Patronların işçileri şovenizmle, ırkçılıkla, bölmesine karşı, toplumun yarısını oluşturan, emeği, kimliği ve bedeni sermaye ve patronlar tarafından çok yönlü sömürülen kadınların da sermaye düzenine ve erkek egemen ideolojiye karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olması gerektiğini vurguladı.

İşçi İttifakı olarak ekonomik krize, kıdem hakkının gaspına, iş cinayetlerine , ucuz ve düşük ücret politikalarına, uzun çalışma saatlerine, çocuk işçiliğine, göçmen işçilerin sömürüsüne, kadınların çok yönlü sömürüsüne, güvencesiz ve esnek çalışmaya karşı tüm işçileri örgütlü mücadeleye, 1 Mayıs'a alanlarda olmaya çağırdıklarını belirten Akdoğan, tüm işçileri siyasal ve ekonomik taleplerimizi savunmak için 1 Mayıs alanlarında işçi sınıfının birlikte mücadelesini örgütlemeye çağırdı.

Akdoğan sözlerini “Yaşasın 1 Mayıs. Yaşaın İşçilerin Örgütlü Mücadelesi, Dünyanın Bütün İşçileri ve Ezilen Halkları Birleşin ” diyerek tamamladı.

İşçi İttifakı adına yapılan açıklamanın ardından sağlık, inşaat ve endüstriyel reklam iş kolunda çalışan kadın ve erkek işçiler de kısa konuşmalarla iş kollarına ilişkin sorunlarını ve taleplerini dile getirdiler ve 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yaptılar.