< < “Ben İşsiz Bırakılanların Öfkesiyim Ve Bu Öfke Dalga Dalga Yayılıyor!”

Zeytinburnu Belediyesi’nde sağlık emekçisi olarak çalışırken güvenlik soruşturması gerekçesiyle işten atılan ve 300 gündür büyük bir kararlılıkla mücadelesini sürdüren Kenan Güngördü ile yaşadığı süreç üzerine konuştuk.

Bir yıla yakın zaman oldu eyleminiz sürüyor. Bu süreçte nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?

300.günde tek başıma çok şey başardığını düşünüyorum. Bir algı oluşturduğumu düşünüyorum.Işçiler içinde bir umut oldu dolayısıyla sıkıntı yaşayan ihraç edilen yada iş yerinde haksızlığa uğrayan bütün işçilerin kararlılıkla meydanlarda olmalarını istiyorum. Alanlarda hak arama mücadelesi verrirken tek başına da olsam en azından baş eğmedim itaat etmedim ve ben haklıyım. Haklı olduğumu mahkeme aracılığı ile de ispatladım.Mahkeme kararıyla da işimi geri alacağım. Yine böyle haksız yere işten atılan işçilerinde hak arama mücadelesinde bulunmasını istiyorum.

 

Bugün mücadelenizde 300.gündesiniz. Size o ilk adımı attıran şey neydi?

Elbette ki Haklılığım. Emeğime ve haklılığıma olan inancım ve.300 gündür buradayım. Görüyorsunuz bir kişi için nasıl önlem alıyorlar. Kendileri de biliyor, söyliyorlar. Biz de biliyoruz bir kişiyle birşey olmayacağını ama kartopu gibi yayılabilir. Bu ne kadar haklı ve güçlü olduğumuzun kanıtı. Çok korkuyorlar.

Ben Zeytinburnu’nda mücadeleye başladığım zaman burda bulunan esnafları teker teker dolaştım. Kahveleri ziyaret ettim. İnsanları ziyaret ettim. Binlerce el ilanı bildiri dağıttım.Niye burda olduğumu anlattım. Eylemimin meşruluğunu ilân ettim.Herkes çok iyi biliyor ki Zeytinburnu Belediyesi AKP’den aldıkları güçle bu zulmü yaptılar. Ben bu zulme boyun eğmedim.

 

Eyleme başladığınızda ailenizin ve çevrenizin tepkisi nasıldı? Eyleminizin nasıl bir etkisi oldu çevrenizde ya da belediyede?

Ailem ilk mücadeleye başladığım zaman şöyle diyordu; “ Tek başına ne yapabilirsin ki?” Çevremdeki herkes bunu söylüyordu. Buna rağmen binlerce kişiye ulaştım. İstanbul’un her yanından diğer illerden Avrupa’dan arayanlar. Asla yalnız değilim. Fiziken yanımda olmasalarda ruhen yanımda olduklarını biliyorum. Bir çok kişi gelip gidiyor yanıma. Haklı olduğumu biliyorlar ve inanıyorlar. Binlerce insan var benim gibi işsiz. Bu eylemin onlara da cesaret vereceğini düşünüyorum.

Ben bir öfkeydim. OHAL baskısında işten atılan, sürgün edilenlerin öfkesiyim. 3.Havalimani işçilerinin, Flormar işçilerinin, Cargill işçilerinin öfkesiyim. Bu öfke dalga dalga yayılıyor. Bugün 300.gün işimi geri kazanacağımı biliyorum. Korkuları artıyor. korkuları arttıkça da saldırıyorlar. Yinede bir adım bile geri atmadım. Ben kazanırsam belediyede bin üçyüz işçi var hiçbirisini atamyaacaklar. Atılmamın 25.gününde içerdekilerin söylediklerine göre atılacak 15-20 kişi daha vardı. Onlarda kovulsalardı gelip burda benimle olacaklardı. Belki ondan sonrada işten atılanlar olacaktı. Şu an benden sonra hiç kimse işten atılmadı.

 

Siz 300 gündür işe dönme mücadelesi veriyorsunuz bir işçi arkadaşımız ise kendini yakmak istedi bu konuda ne söylersiniz?

Ömer Aşık, işten atılmıştı. Onun işten atıldığını öğrenince hemen tanıştım. Onunla konuştum, yardımcı olmaya da çalıştık.. Geçtiğimiz hafta kendini yakmaya çalıştı. İntiharın çare olmadığını, mücadele etmesi gerektiğini anlattım. Bugün o işçi arkadaşımız aramızda. “Evet” dedi “ben orda ölseydim kimsenin umrunda olmayacaktı.”

İnsanları işsiz bırakarak açlıktan öldürüyorlar. Senin orda kendini öldürmen onlar için hiç birşey ifade etmiyor. Ama gelip burada haksızlığa karşı haykırdığında belki utanmayacaklar ama insanlara mücadelemizi anlattığımda belkide sorunlarına karşı mücadele etmek isteyen insanlara yalnız olmadıklarını bilsinler. Kurtuluşumuz örgütlü mücadeleden geçiyor. Tek kişiyle bile birçok şey yapılabildiğine inandım. Ankara’ya meclise yürüdüm çeşitli illerde basın açıklamaları yaptım.Korkuyorlar. Onları korkularıyla baş başa bırakıyorum. Kazanacağımıza inanıyorum. KHK'lar gidecek biz işimize döneceğiz.