Flormar işçileri sıcak, soğuk, yasak demeden sendikalı olarak işlerine dönmek için 251 gündür eyleme devam ediyor.

KOCAELİ - Gebze Organize Sanayi Bölgesinde TÜRK-İŞ’e bağlı Petrol-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Flormar işçileri, ilk günkü kararlılıkla fabrika önündeki eyleme devam ediyor.

Yazın sıcağını, kışın en soğuk günlerini, çadır kurmak, ses aracından müzik yayını yapmak, soba kurmak gibi bir çok keyfi yasaklamaya rağmen fabrika önünde geçiren Flormar işçileri kışın dondurucu soğuklarını da naylon bir çadırda sürdürüyor. Soğuk kış günlerinde birazcık da olsa soğuk havayı kırabilmek için yaktıkları tüplü sobalar da keyfi bir şekilde yasaklandı.

Ziyarete gittiğimizde sobaların olmadığını gördük. "Yasakta sınır yok, polis onu da kullanmamıza izin vermedi" diyerek açıkladılar. "Ne olacak, nasıl ısınacaksınız?" diye sorduğumuzda işçilerden aldığımız cevap ise işçilerin azmini ve kararlılığını bir kez daha kanıtlıyor...

"Siz geliyorsunuz ya işte...", "Fabrikanın önüne gidip şarkılar söyler halay çeker ısınırız", "Eylemimiz ve birliğimiz oldukça soğuk da yasak da vız gelir", "Emek dostlarımız gelir, onların sohbeti, birlikte çekilen halaylarla bu soğuk günler de geçer" diyorlar.

Kadınların bir kısmı çadırda el işi yapıyor. Kimi bere örüyor, kimi lif, kimi atkı...

Öğle saatlerinde güneş biraz kendini gösterince işçilerden bir kısmı tabureleri alıp fabrikanın önünde oturup sohbet ediyorlar. Yemek yapma/yapamama anılarını anlatarak yemeklerini yedikten, sonra bize ve birbirlerine çay veriyorlar.

"Bugün hava daha iyi ama çok soğuk oluyor soba yok, nasıl bir çözüm bulacağız?" diyoruz yardımcı olabilmek için.

"Valla soba olur olmaz, ısınacak bir yol buluruz bulamayız ama 250 günlük mücadeleyi de geride bırakıp gidecek değiliz. Daha da ellerinden geleni yapsınlar biz bu fabrikaya gireceğiz" diyorlar...

İşkur'dan bir grup memur geliyor. Öncü işçiler çadıra, alıyor memurları birer kahve ikram ediyorlar.

İşkur'dan gelen memurlar eylemin ilk günlerinde üç kez gelmişler ama güvenlik fabrikaya almamış. Üç kez cezanın ardından ancak içeri girebilmişler.

Bu kez fabrikaya girmiyorlar, "Yakın bir yere geldik, bir gelişme var mı diye sizi de ziyaret etmek istedik" diyerek ayrılıyorlar. İşçiler, "Devlet memuru bile anladı ki, biz ekmeğimizden edildik. Ama ellerinde yaptırım yok. Aslında devlet gereken önlemi alıp işçiyi korumuyor işçi işten atıldıktan sonra kontrol ne işe yarar. Benim hakkım veriliyor mu? Kimin umurunda, işte benim ödediğim vergiyle maaş alan polis her gün bir yasak getiriyor. Gün gelecek onlar da bizim gibi hak, adalet arayacak" diyorlar.

İşçiler çok soğuk bir kaç günün ardından yüzünü gösteren güneşin altında oturarak bir günü daha geride bırakıyor.