Eroğlu Skyland’ta şantiyesinde çalışan işçiler kölece koşullarda çalıştırılıyor. Yoğun bir fiziksel güç harcayarak çalışan inşaat işçilerine verilen yemek ise sağlıksız ve bir çocuğun bile doymayacağı kadar az.

İSTANBUL - İnşaat iş kolunda işçilerin nasıl acımasızca, kölece koşullarda çalışmaya zorlandığı her gün bir başka şantiyeden yükselen sesle bir kez daha gündeme geliyor.

İnşaat işçilerinin "Köle değiliz işçiyiz" isyanı bu kez Eroğlu Skayland şantiyesinden yükseliyor.

Seyrantepe'de inşaa edilen Eroğlu Skayland şantiyesinde çalışan inşaat işçileri, yoğun bir fiziksel güç harcamayı gerektiren işte çalışırken bu çalışma için gerekli şartların hiç birinin sağlanmadığını belirtiyor.

"Bir Kaç Kaşık Pilav Biraz Türlü"

Tehlikeli ve ağır bir iş kolu olmasına rağmen  işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadan çalışmaya zorlanan işçiler "Yemekler zaten kötü. Hiç olmazsa karnımızı doyuracak bir yemek verseler. Verdikleri yemek o kadar az ki, aç kalıyoruz. Birkaç kaşık pilav biraz türlü... Çalışacak gücü toparlayamadan devam işe ediyoruz" diyerek bu zulme isyan ediyor.

Eroğlu Skayland şantiyesinde çalışan işçiler çalışma koşullarını aktardıkları İnşaat İşçileri Sendikası'na kendilerine reva görülen yemeğin fotoğrafını göndererek inşaat patronlarının acımasızlığını teşhir ettiler.

"Aşağılayıcı Muameleler Tırmanarak Devam Ediyor"

İnşaat-İş Sendikası konuya ilişkin yaptığı açıklamada "İşkolumuzdaki insanlık dışı barınma-beslenme-ulaşım koşulları, ücret sorunları, hak gaspları, iş cinayetleri, aşağılayıcı muameleler, kriz koşullarında tırmanarak devam ediyor.

Eroğlu Skyland’ta çalışan işçi arkadaşlarımıza bir çocuğun bile karnını doyurmaya yetmeyecek miktarda yemek veriliyor. Arkadaşlarımızın gönderdiği fotoğraf da bunun kanıtlıyor. Yemek diye verilenler; birkaç kaşık pilav ve birkaç kaşık türlüden ibaret.

"İnsanları Aç Bırakıyorlar Abi!"

Bu rezaleti fotoğraflayarak sendikamıza gönderen işçi arkadaşımız aynı zamanda “İnsanları aç bırakıyorlar abi” diye belirtiyor.

İnşaat patronları için artık işçinin ağır fiziksel güç isteyen işe asgari de olsa beslenerek ve dinlenerek hazırlanması gibi bir dert hiç yok. Bu sadece onlar için de değil tüm patronlar sınıfı ve onların siyasi temsilcileri açısından da böyle. Ne de olsa milyonlarca işsiz var diye düşünüyorlar. İşçinin hızla yıpranarak güçten düşmesi durumunda yerine alacakları yenileri var diye…

Bu açıdan da işçinin bir makinanın herhangi bir parçası kadar değeri yok! Öyle olmasa midemize girecek birkaç lokmanın da hesabını yaparak bizi ölüme, hastalığa bu kadar kolay yollarlar mı? Sadece üretimin devamı için bile olsa bu gerekleri asgari düzeyde yerine getirmezler mi?

"Dayatılan Kölelik Koşulları Bir Örgütlenme ve Mücadele Çağrısıdır"

Bu insanlık dışı koşullara karşı örgütlenerek mücadele etmek dışında bir seçeneğin olmadığı açık. Zaten koşulların bu kadar vahşileşmesinin esas nedeninin örgütsüzlük olduğu da ortada. Arkadaşımızın gönderdiği birkaç kaşık pilav ve türlüden ibaret yemek hem bir aşağılamanın hem de kölelerden beter bir çalışma rejimiyle karşı karşıya olduğumuzun ifadesidir. Bir örgütlenme ve mücadele çağrısıdır!