Ataşehir Belediyesi önünde kendini yakan işçinin durumu ağır. Kendisini yakan işçinin kardeşi  Kaya, kardeşinin aylardır para almaya çalıştığını en sonunda dayanamayıp kendini yaktığını belirtti.

İSTANBUL - Ataşehir Belediyesi önünde üzerine benzin dökerek kendini yakan işçi Ramazan Karabacak'ın kaldırıldığı Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımda ve durumunun ağır olduğu belirtildi.

Öğle saatlerinde internet sitelerine düşen haber hepimizin öfkesini ve acısını bir kat daha arttırdı. Ücretini alamayan, geçimini sağlayamayan, çocuklarının, ailesinin ihtiyaçlarını karşılayamayan emekçiler çaresizlik içinde kendi canına kıyıyor. Bugün bir haberle daha kapitalist sistemin çarkları arasında çaresizliği yaşayan bir işçinin kendini yaktığı haberini yapmak zorunda kaldık. İlk saatlerde işçinin sadece hastaneye kaldırıldığını öğrenebildik. Bir de Ataşehir Belediyesi tarafından 11 Ocak günü ödeme yapılacağı sözü verildiğine ilişkin kısa bir açıklama vardı.

Bir işçinin kendini yaktığını öğrenen Devrimci Yapı İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Nihat Demir ve HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, saat 17.00 gibi Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne ulaşarak yaralanan işçiyi ziyaret etti.

Nihat Demir, işçinin yoğun bakımda olduğunu ve kardeşinin refaketçi olarak kaldığını, yaşanan olaya ilişkin ayrıntılı bilgi edinmeye ve firma ile de bağlantı kurmaya çalıştıklarını, işçinin sağlık durumu ve alacağı konusunda da gereken desteği sağlamaya çalışacaklarını belirtti.

Telefon ile irtibat kurduğumuz yaralı işçi Ramazan Karabacak'ın kardeşi Zeliha Karabacak ise kardeşinin yoğun bakımda olduğunu ve doktorların sağlığı konusunda net bir şey söyleyebilmeleri için bir kaç gün geçmesi gerektiği bilgisini verdiklerini aktardı.

Ramazan Karabacak'ın demir kaynak işi yaptığını, Çayırova'dan Ataşehir Belediyesi'ne gidip gelerek üç ay kadar çalıştığını iki ayı aşkın süredir de alacakları için beklediğini, iki çocuğu olduğunu aktardı.

Kardeşi Ramazan Karabacak'ın 39 yaşında olduğunu ve iki çocuğu bulunduğnu belirten Kaya, "Ailecek çok zor durumda kaldılar. Parasını alamadığı için sinirleri çok bozulmuştu. 'Bu kadar çalıştım paramı alamıyorum. Borçlarım var evimden atılmak üzereyim, ekmek alacak para bulamıyorum' diye üzülüyordu. Bugün de yine ödeme yapsınlar diye gitmişti. Orada ne yaşandığını bilmiyorum, çünkü kardeşim konuşabilecek durumda değil" dedi.

Ramazan Karabacak'ın başında, yüzünde, ellerinde ve bedeninde ağır yanıklar olduğunu belirten Zeliha Kaya, "Böyle bir acımasızlık görmedik bu insanlar çalışıyorlar, belediye neden bu paralarını alıp almadıklarını takip etmiyor. Neden kardeşime bunu yaşattılar" diyerek isyan etti.

Dev-Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir, yıllardır taşeron çalışma sisteminin kaldırılması için mücadele verildiğini, çünkü taşeron sistemin ölüm demek olduğunu belirterek, "Şantiyelerde, fabrikalarda, bir çok iş kolunda taşeron çalışma sistemi oturtuldu. Taşeron çalışma nedeniyle işçilerin üzerindeki sömürü ve baskı daha da korkunç boyutlara ulaştı. Taşeron çalışma, iş cinayeti, ölüm, sakatlanma demektir. Her gün iş cinayetlerinin yaşanmasının nedeni taşeron çalışma sistemidir. İşçiler öylesine bir sömürü ve kıskaç içine alınıyor ki, intiharlar başladı. Her ay, her hafta hatta neredeyse her gün bir işçi arkadaşımızın intihar ettiğini duyuyoruz. İşçi arkadaşlarımız çaresizlik içinde kalıyor. Kimisi kendini asıyor, kimisi bedenini ateşe veriyor. Bunlar yaşanmamalı. Ramazan arkadaşımızın durumuyla ilgileneceğiz" dedi.

Ücretlerini alamayan ya da başka hak gasplarına uğrayan işçilere de seslenen Demir "Haksızlığa uğradığınızda sendikalara meslek örgütlerine başvurun, kendinizi yalnız ve çaresiz hissetmeyin. Bizlere ulaşın ki bedeninizi ateşe vermek, canınıza kıymak yerine haklarımızı alabilmek için birlikte mücadele edelim. Her ne yapılacaksa birlikte yapalım" çağrısında bulundu.