“Sağlıkta şiddeti önleme” adı altında tanıtılan sağlık alanındaki değişikliklere ilişkin kanun teklifi, Meclis Sağlık Komisyonu’ndan geçti. Sağlık emekçilerine yönelik şiddeti önlemek üzere çıkarıldığı ilan edilen kanun teklifi, 44 maddelik bir torba yasa. Ve bu yasa, KHK ile ihraç edilen, güvenlik soruşturmasından geçemeyen sağlık çalışanlarının SGK anlaşmalı hiçbir kurumda çalışamamasını da içeriyor.

SES ve TTB’den sağlık emekçileri, bugün Ankara Kuğulu Park’ta yasa tasarısını protesto ettiler.

Hekimler, "6 Yıllık Emeğimizi Torba İle Çöpe Atamazsınız ", "Çalışırken Ölmek, Öldürülmek İstemiyoruz" dövizleri yanı sıra "Eğitim Ve Çalışma Hakkımız Engellenemez" pankartı açtı.

 

Aylemde konuşma yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, "Biz yıllardan beri sağlıkta şiddetin önlenmesi için yasa çıkarılmasını istiyorduk. Biz OHAL ile ihraç edilen sağlık emekçilerinin işlerine dönmesini, güvenlik gerekçesiyle mesleği yapmaları engellenen, eğitim hakkı engellenenlerin haklarının verilmesini beklerken daha da antidemokratik bir torba yasası getirildi" dedi, yasayla ilgili görüşmek için Meclis önünde oturma eylemi yaptıklarını, muhalefet ve iktidar partisiyle görüştüklerini ve herkesin kendilerine destek verdiğini ama yine de meclise geldiğini söyledi.

SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden de, 30 Ekim 2018 tarihinde sunulan torba yasa ile çalışma haklarının tamamen kaldırıldığını söyleyerek, “Açlık ve ölümle yüz yüze bırakıyorlar. Biz bir kez daha söylüyoruz; size biat etmedik etmeyeceğiz. Suç işliyorsunuz. Bu yasa, Anayasa'ya, insan haklarına aykırı. Meclis’ten geri çekilinceye kadar emekçiler olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Geri adım atmayacağız” dedi.

Güvenlik soruşturmasından geçemediği için özel sektörde çalışmaya başladığını söyleyen Dr. Selçuk Çelik, "Güvenlik soruşturmalarının nasıl yürütüldüğünü toplum bilmiyor. 1,5 yıl önce mezun oldum. Zorunlu olarak atama meselesine girdim. Atanamayanlar olarak hem sosyal hem de psikolojik şiddete maruz kaldım. Hem ailem hem de ben izole edildim. Yedi ay sonra güvenlik soruşturması sonucu geldi ve 'sadece memurluk için gerekli kriterleri taşımıyorsunuz' diye cevap geldi. Başka bir açıklama ya da hakkım da bir mahkeme kararı yok. Sonrasında özel sektörde iş bulmaya çalıştım; ama güvenlik soruşturmasından kaynaklı zor buldum işi. Şimdi bu getirilen yeni torba yasa ile 5'inci maddeyle benim gibi bine yakın hekimin ve 6 bin KHK'li hekimin çalışması engellenecek. Topluma 'bizim gibi düşünmez, istediğimizi yapmazsanız sonunuz açlık ve ölüm deniyor. Biz de 'buradan direniyoruz' diyoruz" dedi.

Psikiyatri uzmanlık eğitimi yaparken eğitim hakkı engellenen Mihriman Yıldırım da “Tıpta uzmanlık için bizler zorlu bir sınava giriyoruz. Sınav, çok zorlu uzun zaman alan bir durum. Bugün bu yasa ile hem çalışma hem de eğitim hakkımız engelleniyor. Ekmeğimizden, hayatımızdan yoksun bırakmalarına, işimizin elimizden alınmasına karşı şimdiye kadar direnmemiş olabiliriz; ama bugün buraya direnmek için geldik. Çalışma hakkını savunan ve direnişte olan Flormar, TARİŞ ve 3'üncü Havalimanı işçilerinin direnişini selamlıyorum ve bu kavga hepimizin kavgası diyorum. Buna karşı topyekun direniş ve mücadele etmek zorundayız. Bizim meselemiz sadece madde 5 değil. Ben işime geri dönmek psikiyatri asistanı olmak istiyorum" dedi.

Açıklamanın ardından eylem, sağlık emekçilerinin söz aldığı forum ile devam etti.