Dev-Yapı-İş Sendikası Kadıköy'de "Kriz Koşullarında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mücadelesi" konulu panel düzenledi. İşçilerin 'eğitim çalışması oldu" dedikleri panel tutuklu Dev-Yapı-İş Başkanı Özgür Karabulut'un gönderdiği "DİSK'in şanlı bayrağını inşaat şantiyelerinde daha da yükseltmek göreviyle karşı karşıyayız" dediği mesajıyla başladı. İşçilerin aktif katılım ve sorularıyla ilerleyen panel Zeytinburnu Belediyesi'ndeki işine dönme mücaelesi veren Kenan Güngördü'nün mesajıyla sonlandı.
İSTANBUL - DİSK/Devrimci Yapı İşçileri Sendikası Kadıköy Eğitim-Sen 2 Nolu Şube'de "Kriz Koşullarında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mücadelesi" konulu panel düzenledi.
İnşaat inşaat işçilerinin ilgiyle takip ettiği panel, Dev-Yapı-İş Sendikası Genel Sekreteri Nihat Demir'in 3. Havalimanı şantiyesi olmak üzere tüm inşaatlarda işçilerin İSİG tedbirleri alınmadığı için iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini fakat tek tek ölümlerin hiç bilinmediği ancak Torunlar İnşaat gibi, Soma gibi toplu ölümler olduğunda kamuoyuna yansıdığını belirtti. İSİG tedbirlerini alınabilmesinin sağlanmasının ise işçilerin haklarını bilmesi bu konuda bilinçlenmeleri ve sendikalarda örgütlenmeleri gerektiğini vurgulayarak sözü Genel İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Gökhan Keskin'e bıraktı.
"İSİG Tedirlerinin Alınması İçin Haklarımızı Bilmeliyiz"
Keskin, ekonomik kriz nedeniyle yüzlerce şirketin ard arda konkordato ilan ettiğini ve bunun işçilerin işten atılması ve kazanılmış haklarının gaspedilmesini getirdiğini belirtti. Bunun en fazla inşaat sektöründe çalışan işçileri etkilediğini ifade eden Keskin, işyerlerinde İSİG önlemlerinin alınmasının sağlanmasının ise işçilerin haklarını bilmeleri ve talep etmelerine bağlı olduğunu vurguladı. Sendikaların da işçilerin haklarını öğrenmeleri ve bilinçlenmeleri yönünde çalışma yapması gerektiğini belirtti. Bunun bir yanını da eğitim çalışmalarının oluşturduğun ifade eden Keskin, "Kriz Koşullarında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mücadelesi" adı altındaki bu panelin de bu nitelikte olduğunu söyledi.
"O El Yazısı Talepler Tarihi Bir Belgedir"
Gökhan Keskin, panele başlamadan önce tutuklu Dev-Yapı-İş Başkanı Özgür Karabulut'un işçilere ve onlarla dayanışma içinde olan tüm dostlarına selamlarını gönderdiğini belirterek gönderdiği mesajı okudu.
Mesajında "Zor. zorlu bir o kadar da zorunlu bir sürece girmiş bulunmaktayız. Dün olduğundan daha fazla çalışacak, daha fazla yorulacak daha fazla işler başaracağız. Dün inşaat işçilerini sendikamız etrafında örgütlerken, dışarıya inşaat işçilerinin 1800'Iü yılları aratmayan koşullarda çalıştırıldığını, adeta bir köle gibi çalıştırıldığını anlatmaya çalışırken, bugün 3. Havalimanı işçilerinin yaptığı eylem sonrası, belki yıllarca anlatsak başaramayacağımız bir çıplaklıkta gösterdi" diyen Özgür Karabulut, işçilerin el yazısıyla yazılan taleplerinin tarihi bir belge olduğunu vurgulayarak iş kanunlarının kağıt üzerinde kaldığının, İSİG yasalarının kağıt üzerinde kaldığının da bir göstergesi olarak halen durduğunu belirtti.
"Köle Değiliz Çığlığı Şantiyeyi Aştı"
Bugün hiçbir gücün inşaatlarda iş kanunlarının uygulanığını, uygulanmayan yerde devlet kurumlarının gerekli yaptırılarla uygulatmaya çalıştığını iddia edemeyeceğine değinen Karabulut, bu eylemden sonra hem toplumun inşaat işçilerine ve onların mücadele örgütlerine karşı duyarlılığının arttığını, hem de inşaat işçilerinde bilinç sıçraması yarattığını ifade etti.
"Sizde farkındasınızdır, bu süreçte farklı yerlerden gelen örgütlenme taleplerini, işçilerden gelen telefonları ve dostlarımızın desteklerini yaşadınız, gördünüz. 3. Havalimanı işçilerinin “Köle değiliz” çığlığı şantiyeyi aştı, tüm inşaat işçilerine ulaştı.
"DİSK'in Şanlı Bayrağını Şantiyelerde Daha Da Yükseltmek Göreviyle Karşı Karşıyayız"
Şimdi üzerimizdeki yük daha fazla, hem benimle birlikte içeride tutsak olan işçiler ile dayanışmayı büyütmek, hem de köleliğe karşı isyanı örgütlü bir güce dönüştürmek sizlerin omuzlarında.
Anadolu ve Mezopotamya'nın yiğit inşaat işçileri olarak, Dev Yapı-İş’in yiğit yöneticileri ve üyeleri olarak DISK’in (işçi sınıfının yıkılmayan kalesi) şanlı bayrağını inşaat şantiyelerinde daha da yükseltmek göreviyle karşı karşıyayız.
"Şantiyelerde İnsanca Çalışma Ve Yaşama Koşullarını Yaratacağız"
Kemal Türkler, Rıza Kuas, Abdullah Baştürk gibi işçi önderlerinin yanında, İsmet Demir, Necmettin Giritlioğlu gibi Yapı-İş'in içinde çıkan yiğit sendikacıların, işçi önderlerinin mirasçılarıyız. Bu mirasa layık olacak, inşaat işçilerinin “Köle değiliz” çığlığım büyüterek insanca çalışma, barınma, yemek koşullarını şantiyelerde yaratacağız.
Sizleri başaracağımıza olan inancımla selamlıyorum.
Özgür KARABULUT"
Gökhan Keskin, mesajın okunmasının ardından sözü panelistler Erkan Aslan (Kimya Yüksek Mühendisi ve İSİG Meclisi üyesi), Erol Ünder (İş yeri Hekimi)
Ve Gökhan Turan'a (Ziraat Yüksek Mühendisi ve İSİG Uzmanı) bıraktı.
İlk olarak Erkan Aslan inşaat işçilerinin bir gününü ve nasıl şartlarda çalışmak zorunda bırakıldıklarını anlatan bir sılayt izletti.
İSİG Kavramı, Doğrular ve Yanlışlar
Bu slyat üzerinden işçinin doğru ve yanlış hareketleri, ne yapması gerektiği üzerine sorular da yönelten Aslan, ardından iş kollarının tehlike dereceleri, işçilerin İSİG yönünden kanunlarla belirlenmiş hakları üzerine bilgiler aktardı.
Ardından İSİG'in hangi şartları içine aldığı üzerine işçilerle soru cevap ve örnekler üzerinden konuyu işleyen Aslan, daha önce iş cinayetlerinin yaşandığı işyerlerinden örnekler vererek hangi önlemlerin nasıl alınabileceği üzerinde durdu. İşçilerin İSİG sağlanması için öncelikle haklarını bilmeleri ve bunun için de birlikte davranmaları ve örgütlü olmaları gerektiğine ilişkin örnekler verdi.
İşçilere sorular yönelten Erkan Aslan, yanlış bilinen veya ifade edilen kavramlar üzerinde de durdu. "İş Kazası", "Meslek Hastalığı", "İhmal", "Kusur" ve İSİG kavramının neleri içerdiği konusuna ayrıntılı olarak ve yine işçilerle birlikte örneklemeler yaparak durdu.
"Her İşyeri İşçinin Sağlığından Sorumludur"
İşyeri Hekimi Erol Ünder de yine işçilere "Bir işçinin sağlıklı olması ve çalışabilmesi için o iş yerinde hangi şartların sağlanması gerekir" sorusunu yönelterek sunumuna başladı. İşçilerin yanıtlarının ardından İSİG kavramı içine işçilerin sağlıklarını koruyabilecekleri koşulların mutlaka sağlanmasını da kapsadığını vurgulayan Ünder, inşaat işçilerin çalıştığı şantiyelerdeki koşullardan örnekler vererek ve yine karşılıklı sorular, yanıtlar ve katkılarla konuyu işledi. İş yerlerinde özellikle inşaatlarda eğer büyük kurumsal işletmeler değilse çoğu zaman işçinin sağlık sorunlarıyla ilgilenecek imkanların yaratılmadığına vurgu yaparak, bunların sağlanabilmesi için işçilerin bunların hakları olduğunu bilmeleri ve talep etmeleri gerektiğini, bunu da örgütlendikleri ölçüde gerçekleştirebileceklerini belirtti.
İşçiler panelistlerin anlatımlarına sorularıyla, yaşadıkları örneklerle aktif bir şekilde katılmayı sürdürdü.
"İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Uzmanı Görevini Yapmalı, Yapmazsa Yaptırmalısınız"
Ziraat Yüksek Mühendisi ve İSİG Uzmanı Gökhan Turan ise "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı kimdir ne iş yapar", "İşyerinizde bir uzman var mı ne yapıyor?" gibi sorularına ise işçilerin büyük çoğunluğu "Yok", "Karşılaşmadık" gibi yanıtlar verildi. İSİG koşullarının sağlanmaya çalışıldığı şantiyelerde dahi İSİG uzmanlarının görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri vurgusu öne çıktı.
İSİG uzmanlarının görevlerini şantiyelerdeki yaşamın her alanından örneklerle anlatan Turan, işçilerin de özellikle 3. Havalimanı'ndaki şartlar üzerinde durmalarını sağlayarak bir çok ayrıntıya dikkat çekti. Özellikle büyük inşaat alanlarında işçilerin tüm yaşam koşullarının dikkate alınması gerektiğini, yemekten giysiye, barınmaktan dinlenmeye, sosyal yaşamını sürdürebileceği koşulların sağlanması gerektiğini belirtti ve 3. Havalimanı şantiyesindeki koşullar üzerinde durularak bunların neler olacağı üzerine tartışarak örneklendirerek değindi.
"Eğitim Çalışması Gibi Oldu Ne Çok Şey Öğrendik"
Uzmaların sorularına yanıtlar vererek, sorular sorarak, espiriler yapıp katkıda bulunarak aktif bir şekilde katılım sağlayan işçiler "Bu bizim için eğitim çalışması oldu ne çok şey öğrendik, böyle çalışmalar yapmak lazım demek ki, bilirsek haklarımızı isteriz. Bilmezsek bizi böyle köle gibi çalıştırırlar", "Haklarımızı bilirsek örgütleniriz, örgütlenirsek de hakettiğimiz gibi yemek yer, hak ettiğimiz gibi dinlenir, ücretlerimizi alırız" yorumlarında bulundular.
Sendikanın eğitim çalışmaları başlatılacağı ve işçilerin düzenli olarak takip etmeleri gerektiğine ilişkin bilgilendirmesinin çok yerinde olduğunu ifade eden işçiler panelistlere teşekkür ederek,başka çalışmalarda bir arada olmak istediklerini belirttiler.
Panel Zeytinburnu Belediyesi'nde 211 gündür işine geri dönme mücadelesi veren Kenan Güngördü'nün "Zeytinburnu belediyesi önünde ki direniş 211.günde..Aranızda olamamanın derin üzüntüsünü yaşıyorum. Bilindiği gibi bende belediye önünde 211 gündür direniyorum ve direnişi salı günü AKP Zeytinburnu ilçe örgütü önüne taşıma kararı aldım. Bundan dolayı bildiri dağıtıp halka bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. panelinizi selâmlarım.3. Havalimanında Tutuklanan tüm işçilerin derhal serbest bırakılması dileğiyle. Cargill direnişini,Divanı ve tüm Katılımcıları selamlıyorum" diyen mesajının okunmasıyla son buldu.