Plaza Eylem Platformu, Garanti Bankası’nda aşırı çalışmadan kaynaklı kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Ahmet Öncül için basın açıklaması düzenledi.
“Akıl ve beden sağlığımız işten önemlidir. ‘Ekonomi’ bahane edilerek yoğunlaştırılan iş yaşantısı bizi, ruhumuzu ve bedenimizi yıpratıyor. Ailemiz ve yakınlarımız bile anlamayabilir, ama iş arkadaşlarımız ne yaşadığımızı bilir. Birbirimize sahip çıkalım, birbirimizi kollayalım, sağlık problemlerimizi, iş yükümüzü takip edelim, birbirimizle konuşalım, birbirimizi dinleyelim. Paylaşmak iyi gelir” diyen beyaz yakalılar, 18 Temmuz günü Garanti Bankası İstanbul 4. Levent Şubesi önünde bir açıklama yaptı.
Geçen sene Garanti Bankası’nın İspanyol BBVA şirketine satıldığını, bununla beraber banka içinde çatışmalı ve gergin bir çalışma ortamı yaratıldığı, kurumsal mobbing ve satış baskısının artırıldığı, çalışanlara hakaretler edildiği, bunun üzerine peş peşe istifaların geldiğini söyleyen PEP, karlılık oranları için herkesin satışa zorlandığını insanlık dışı rekabete sevk edildiklerini, iş tanımı kalmadığını, insanların hedeflenen kara ulaşmak için mutsuz, isteksiz, mecburiyet içinde ve kendini değersiz hissederek çalıştığını anlattı.
Stresli çalışma ortamı, aşırı çalışma ve psikolojik baskının insanlarda kalp krizi, beyin kanaması ve inme gibi sağlık risklerini artırdığını söyleyen beyaz yakalılar 2017 Ekim’inde Yapı Kredi çalışanı 43 yaşındaki Nadide Kısa’nın da mobbing ve aşırı çalışma nedeniyle beyin kanaması geçirerek hayatını kaybettiğini anımsattı.
“İşyeri intiharları ve strese bağlı olduğu düşünülen sağlık kayıpları kader değil toplumsal sorunlardır. Plaza Eylem Platformu olarak işverenlerin kendi aralarındaki çatışmalara ‘ekonomi’ adını vermelerini, çalışma koşullarının haklar yerine doğa olayı gibi gösterdikleri ‘ekonomiye’ göre belirlenmesini, insanlığa aykırı çalışma koşullarını reddediyoruz. İnsanlık dışı hiçbir uygulama bireysel sözleşmelerle dayatılamaz. Kalp krizlerinin çalışanlar arasında huzursuzluk yaratması kuruntu değil yapısal bir hastalığın semptomudur. İşyerinde stres kaynaklı sağlık kayıpları gerçeklik olduğu sürece hiçbir ‘kalp krizini’ ecel fermanı olarak görmeyecek ve işverenleri kendi çalışanlarının mutsuzluğundan sorumlu tutacağız” diyen PEP “Bizden çaldığınız yaşam enerjimizden artanlarla sizi boğana kadar kabaracak bir hamurun mayasını tutacağız” diyerek basın açıklamasını sona erdirdi.