İstanbul Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, okullarda seçmeli din derslerinin zorunlu hale getirilmesi ve vakıfların okullarda faaliyet yürütmelerine tepki göstererek Milli Eğitim İl Müdürlüğü önüne siyah çelenk bıraktı.
İSTANBUL -Eğitim-Sen İstanbul Şubelerine üye eğitim emekçileri okullarda zorunlu hale getirilen seçmeli din dersi ve vakıfların okullarda faaliyet yürütmelerine tepki gösterdi.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak "Karanlığa Teslim Olmayacağız" yazılı pankart açan eğitim emekçileri "Hükümet Elini Eğitimden Çek", "Bilimsel Eğitim İstiyoruz" sloganları attı.
Eğitim Sen İstanbul Şubeleri adına basın metnini Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Ayfer Koçak okudu.
Okullarda zorunlu ve seçmeli dersler bulunduğunu ve zorunlu derslerin Matematik, Türkçe gibi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen dersler olduğunu seçmeli derslerin ise öğrenci ile velisinin birlikte tercihte bulunduğu bir ya da bir kaçını seçebildiğini belirtti.
"Seçmeli Ders Hakkı Baskı Aracı Haline Getirildi"
MEB'in uluslararası alanda bilgi, beceri ve yetenekleri kazandırmak için kendince uygun bulduğu dersleri zorunlu yaptığını, seçmeli dersler ise ilgi alanları ve yetenekleri farklı öğrencilere tercihleri doğrultusunda kendilerini geliştirme olanağı sunmak amacını taşıdığını aktaran Koçak, bu nedenle de seçmeli derslerin, temel dersler olan zorunlu derslerle ilişkilendirilmek zorunda olduğunu ifade etti.
İçeriğine, işlenişine, hayattaki karşılığına ve seçim yöntemine bakarak seçmeli derslerin eğitimi demokratikleştirme amacını güttüğünü fakat hükümetin pratik mantığı sonucu seçmeli derslerin zorunlu derslerle bağının koparıldığını ve seçmeli ders olan din derslerinin bir baskı aracı olarak kullanıldığının vurgulayan Koçak, ders seçiminde öğrenci ve velisinin devre dışı bırakıldığını hemen hemen tüm seçmeli derslerin de devlet tarafından seçilir duruma getirildiğni belirtti. "Seçilen/seçtirilen derslere baktığımızda, eğitim sistemlerinin öğrenciye tanıdığı özgürlüğün kazanılmış diğer demokratik haklar gibi iktidar tarafından nasıl alındığını görürüz.
Hükümetin eğitim politikalarındaki tercihleri ve tüm itirazlara rağmen dayatmaları eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin haklarını ve tercihlerini yok saymaktadır. Siyasi iktidarın kabul edilemez eğitim politikaları ve uygulamaları toplumun geleceğini tehdit eder boyutlara gelmiştir. Seçmeli din dersleri için camilerde hutbeler okutuluyor. Müftüler ve imamlar, çocuklarının bu dersleri seçmesi için velilere 'hatırlatma' yapıyor. İlçelerde afiş ve broşürlerle 'farkındalık' oluşturması için dini yapılanmalar da devreye sokularak 'seçmeli' denilen din dersleri fiilen zorunlu hale getiriliyor. Okul müdürleri tarafından oluşturulan “paket seçmeli ders programlarının ya tamamı 'seçmeli din' derslerinden oluşuyor ya da mutlaka her paket programın içersinde en az bir tane dini içerikle ders bulunuyor" diyen Koçak, İstanbul'da ise bu uygulamanın çeşitli ilçelerde baskıcı uygulamalar ve kabullerle daha da öne çıktığını ifade etti.
"Ya Gerekeni Yaparsınız Ya Koltuğunuzdan Olursunuz" Tehdidi
İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin, müdürlere özel toplantılar yaparak özellikle seçmeli derslerde ve hatta ileri giderek karma eğitime müdahale eder duruma geldiklerini, Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün düzenlediği müdür toplantısında seçmeli derslerin özellikle din ağırlıklı seçilmesi yönünde baskı yapıldığını ve Gazi Mahallesi bünyesindeki okullarda tehdit pozisyonuna gelen "Ya okullarda "Ya okullarda seçmeli din dersleri ile ilgili gerekli çalışmaları yaparsınız ya da koltuğunuzdan olursunuz" tehditlerinde bulunulduğunu belirten Koçak, daha da ileri gidilerek "kız ve erkek öğrencilerin ilköğretimde dahi yanyana oturtulmasını kabul etmiyorum" şeklinde akla ziyan telkinlerde bulunulduğunu aktardı.
Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından da benzer söylemler geliştirerek yaranmanın güzel örneklerinin sergilendiğini ifade eden Koçak, merkezi ders seçim sisteminde öğrencilerin ders seçimlerini iptal ederek din ağırlıklı derslerin seçimini açık bırakıp geri kalanını kapatarak “velileri bu derslere ikna edin” şeklinde uygulamalar geliştirildiğini söyledi.
Öğrenci ve Velilere "Dinsiz Misiniz?" Baskısı
Özellikle Zeytinburnu ve Sultanbeyli ilçelerinde yaşanan bu ağır baskı, genel olarak bazı okullarda bu uygulamaya tepki gösteren öğrenci ve velilere "Siz dinsiz misiniz ”gibi söylemlerde bulunularak ayrımcılık yapıldığını ifade eden Koçak, tümbu uygulamaların seçmeli ders mantığına ve yönetmeliğine aykırı olduğunu vurgulayarak "28 Şubat’ın “MAĞDURLARI” kendi ikna odalarıyla velileri din ağırlıklı dersleri seçmeleri için ikna etme yarışına girmişlerdir" dedi.
Bu baskıcı uygulamalara karşı İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili görüşme yapmak için randevu talebinde bulunduklarını fakat haftalardır görüşemediklerini hatta telefon görüşmesi dahi yapamadıklarını aktaran Koçak, "Milli Eğitim Müdürünün bu tavrı kabul edilebilir değildirMilli Eğitim Müdürünün bu tavrını kınıyor ve protesto ediyoruz" dedi.
Milli Eğitim İl Müdürlüğüne Siyah Çelenk Bıraktılar
"Hükümetin temel hedefi dinselleştirilmiş ve ticarileştirilmiş bir eğitim, öğrencilerin yaratıcılığını ve yeteneklerini geliştirmek yerine AKP’nin toplum mühendisliğine itaat eden bir idareci, öğretmen ve öğrenci güruhu yetiştirmektir" diyen Koçak Eğitim Sen İstanbul Şubesi üyesi eğitim emekçilerinin taleplerini ise şöyle sıraladı:
* Eğitim Sen İstanbul Şubeleri olarak bu ve benzeri idarecilerin gözümüz üzerindedir. Baskıcı tutumlarınızdan bir an önce vazgeçin.
* Seçmeli derslerin bireysel ilgi ve yeteneklerle planlanmasına engel olacak uygulamalardan vazgeçin.
* Eğitimden, çocuklarımızın geleceğinden elinizi çekin"
Çocukların geleceğini iktidarın karanlık planlarına teslim etmeyeceklerini ve karanlığa teslim olmayacaklarını belirten eğitim emekçileri açıklamanın ardından Milli Eğitim İl Müdürlüğü önüne alkışlar eşliğinde siyah çelenk bıraktı.