İzmir Dikili'de bulunan Queen Tarım'da işçilerin BTO-SEN'de örgütlenmesinin ardından uygulanan baskı, tehdit ve Tacize karşı BTO-SEN, Şişli'de bulunan Danimarka Başkonsolosluğu önünde emek dostlarıyla birlikte basın açıklaması gerçekleştirdi.
İzmir Dikili'de bulunan Danimarka menşeli Queen Tarım'da (Queen® Flowers) çoğunluğu kadın olan 350 tarım işçisi BTO-SEN'de çatısı altında örgütlendi. Ancak yetki sürecinin ardından şirket, işçilere baskı, tehdit, mobbing ve sistematik taciz uygulamaya başldı.
BTO-SEN Queen Tarım'daki sendika düşmanlığı, baskı, tehdit ve tacizi protesto etmek üzere İstanbul’daki Danimarka Krallığı Başkonsolosluğu (Trump Tower önü) önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendikalardan, devrimci örgütler, gençlik örgütleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi partilerden çok emek dostları eyleme destek verdi.
"Queen Tarım'da Taciz, Mobbing, Sendikal Baskı Var! Toplu Sözleşme Hakkımız Engellemez" yazılı pankart açılan eylemde basın açıklamasını okuyan Beyza Sungur, işçiler olarak düşük ücret dayatmasına, baskı ve mobbinge karşı BTO-SEN'de örgütlendiklerini, 2024 yılının kasım ayında BTO-SEN'e bakanlık tarafından yetki tespit belgesi verildiğini aktardı.
Queen Tarım patronunun keyfi bir biçimde yetki tespitine itiraz ettiğini belirten Sungur, "Hukuk tanımaz Queen Tarım işverenliği, bu itirazın gerekçesi olarak da toplu iş sözleşmesi (TİS) ne kadar geç imzalanırsa enflasyon sayesinde o kadar çok kazanacaklarını arsızca ifade etmekten de kaçınmamıştır" dedi.
"2025 Yılı İçin Sıfır Zam Dayatması"
BTO-SEN'in patronlara TİS taslağını ilettiğini, patronun ise asgari ücret zammı dışında bir zam vermeyeceğini belirttiğini aktaran Sungur, BTO-SEN ile Queen Tarım arasında 3 görüşme yapıldığını, işyeri baştemsilcisinin de yer aldığı görüşmelerde, toplam olarak 30 madde üzerinde anlaşma sağlanarak tutanak altına alındığını söyledi.
Patronun 2025 yılı için sıfır zam dayatmasında bulunduğunu ifade eden Sungur, "İşyeri komitemizin kararına da uygun olarak sendikamız BTO-SEN tarafından bunun bir teklif olmadığı belirtilerek Queen Tarım işverenine makul bir teklif hazırlaması çağrısı yapılmıştır. Bu noktadan sonra, işverenlik tarafından işyerini sendikasızlaştırma amacıyla çeşitli girişimlerde bulunulmaya başlanılmıştır" dedi.
"İşçilere 'Sendikadan İstifa Et' Baskısı"
BTO-SEN'in sıfır zam dayatmasını tanımaması üzerine patronun işçilere sendikadan istifa etme baskısında bulunduğunu belirten Sungur, bu süreçte, başta işyeri temsilcileri olmak üzere sendika üyesi işçilerin performans notlarının düşürülmeye ve ayrıca kendilerine hem daha ağır ve hem de işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden riskli görevler verilmeye başlandığını belirtti.
"Geri Adım Atmayan İşyeri Temsilcisi İşten Çıkarıldı"
Queen Tarım patronunun, işyerini sendikasızlaştırarak karını arttırmak amacıyla işçilerin hayatını dahi riske etmekten çekinmediğini de ifade eden Sungur "İşyerinin sendikal örgütlenmesinde çok önemli bir emeği olan işyeri temsilcisi arkadaşımız Ali Aydın, herhangi bir iş güvenliği tedbiri alınmadan, kuyu nitelikli derin sayılabilecek su toplanan bir mahalle indirilebilmiş; bu yetmemiş, ardından yine herhangi bir güvenlik tedbiri alınmadan sera çadırları üzerinde çalıştırılmıştır. Temsilcimiz Ali Aydın'ın geri adım atmaması üzerine de diğer işçilere gözdağı olması için kendisi hukuksuz bir şekilde kendisi işten çıkarılmıştır" dedi.
"Kadın İşçilere Tehdit, Hakaret"
Patronun işçileri sarı sendikaya geçmeye zorladığını ve hukuksuz olmasına rağmen sarı sendikayla TİS imzalanacağını duyurduğunu da aktaran Sungur, bunun da işe yaramaması üzerine patronun doğrudan BTO-SEN üyesi kadın işçileri taciz ve tehditte bulunduğunu belirterek "Kadın işçilere tehdit, küfür ve hakaret etmek sıradanlaşmış, bununla da yetinilmeyerek iş taciz boyutuna kadar getirilmiştir. Özellikle kadın işçilerin ev ve aileleri dolaşılarak tehdit sürecine aileleri de dahil edilmek istenmiş; bununla da yetinilmemiş işyeri temsilcisi olan kadın arkadaşımız silahla kafasına sıkılacağı söylenilerek doğrudan tehdit edilmiştir. Queen Tarım işverenliği ise kendisine bu konuda gelen şikayetlerle ilgilenmek yerine silahla tehdit sürecine dahil olan şoförü tehdit edilen işyeri temsilcisinin servis aracına verecek derecede pervasızlaşmıştır" diye konuştu.
"Qeen Tarım İşçilerinin Uluslararası Dayanışmaya İhtiyacı Var"
Tüm bunlara karşın BTO-SEN'in uyarılarının yanıtsız kaldığını söyleyen Sungur, firmada taciz, tehdit ve mobbingin devam ettiğini, altını çizdi. Queen Tarım yönetiminin kadın işçilere dönük hakaret, tehdit ve tacizi başta olmak üzere tüm hukuksuzluklara karşı işyerinde protestolar gerçekleştirdiklerini aktaran Sungur, sorunların çözümü için Queen Tarım işçilerinin artık ulusal ve uluslararası dayanışmaya ihtiyacı bulunduğunu vurguladı.
"İşçileri Aç Ve Keyfi Şekilde Çalıştıramazsınız"
Sungur,Queen Tarım patronuna seslenerek "İşyeri sizin mülkünüz olabilir ancak, yasalar sizleri de bağlamaktadır. Bilmeniz gerekiyor ki işçileri aç, açık ve keyfi bir şekilde çalıştırma hakkınız bulunmamaktadır. Hukuka uyun, yasalara saygılı olun. İşçilere baskı uygulamayı bırakın, hakaret ve küfür edilmesinin önüne geçin. Kadın işçilere yönelik tacizleri durdurun. Haksız yere işten çıkardığınız işyeri temsilcimizin görevine başlamasını sağlayın. İşçilerin sendika seçme ve toplu sözleşme hakkına saygı duyun. Sıfır zam dayatmasından vazgeçin, makul bir TİS teklifi hazırlayın!" dedi.
"Mücadeleyi Hep Birlikte Örelim, Hep Birlikte Kazanalım"
Sungur, Danimarka'daki Queen Tarım merkezine çağrı yaparak "Ana işveren olarak, sadece Türkiye'deki İş Yasaları'na değil; Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri, BM İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri ile Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) Çok Uluslu Şirketler İçin Rehber İlkeleri gibi aslında firmanızın da taahhüdü olan temel insan hakları ve çalışma standartlarına aykırı koşulları dayatamazsınız" dedi.
Sungur, "Gelin bu mücadeleyi hep birlikte örelim, hep birlikte kazanalım" diyerek tüm emek dostlarına dayanışma çağrısında bulundu.
"Bunu Kavga Daveti Kabul Eder Ve Kavgaya İcabet Ederiz"
Dayanışmaya gelen sendikalardan Yapı Yol-İş Sendikası Örgütlenme Sorumlusu Ergül Çiçekler, Qeen Tarım işçilerinin onurlu mücadelesini selamladıklarını belirterek, her zaman görevleri olan işçi sınıfının dayanışmasını, örgütlenmesini sağlamak ve bu onuru buradaki herkesle paylaşmak için geldiklerini söyledi.
Danimarka Krallığına seslenen Çiçekler; Orada yapamadığınız burada yapabileceğinizi düşünüyorsanız ham hayal görüyorsunuz. Buradaki işçiler ne buradaki patronların Danimarka'nın ne de başka bir yerin kölesi değildir. Sendika burada anayasal bir haktır sendika proletaryanın bir silahıdır. İşçi sınıfı sende kalır öyle var olmuş bir sınıftır. Herhangi bir yerde herhangi bir iş kolunda bir işçi kardeşimiz sadece sendikalı oldu diye ya da hakkını aradı diye baskı görüyorsa mobing görüyorsa biz sadece Yapı Yol-İş Sendikası olarak değil işçi sınıfının onurlu bir parçası olarak bunu bir kavga daveti olarak kabul eder ve davete icabet ederiz" dedi.
"İşçi Sınıfının Yumruğu Burada Da Danimarka'da Da Patlar"
Queen firması, onun arkasındaki Danimarka Krallığı'nın bu topraklardaki işçi sınıfının şanlı bir mücadele tarihine bakması gerektiğini, Queen Tarım işçilerine desteğe gelen işçilerin sendikaların hepsi eylem yerlerinden, şantiyelerden limanlardan geldiğini belirten Çiçekler "Yumrukları hala sıkılı bu yumruk İzmir'de de patlar Danimarka'da da patlar" dedi.
Danimarka'daki işçilere de seslenen Çiçekler "Arkadaşlarımızın sesine ses olun Queen firması ile ilişkisi olan herkese sesleniyoruz Bu sese ortak olur mu işçi sınıfı kazanacak Yaşasın işçilerin mücadele birliği" dedi.
"Qeen Tarım İşçilerinin Yaşadığı Haksızlığa Karşı Alanlarda Olacağız"
Üniversite Öğrencileri adına konuşan Merve Yeşilova, üniversite öğrencileri olarak sadece sendikalı oldukları için sistematik bir şekilde baskılara, mobinge, tacize, zorbalığa maruz kalan işçilere destek olmak için geldiklerini belirtti.
Bizler 19 Mart'tan bu yana sokakları İsyan ateşi ile yakarken daima işçi sınıfı ile el ele yürümek istediğimizi ve sınıf bilincini kuşandığımızı haykırdık. Çünkü bizler de geleceğin işçileriyiz hatta işsizleriyiz. Hatta hiçbir gelecek vaad edilmeyen gençliğiz. Geleceksizliğe, baskıya, sömürüye karşı alanları doldurduk doldurmaya devam ediyoruz. Haksızlığa da uğrayan tüm işçilerin yanında olacağımızı söylüyoruz. Queen tarım işçilerinin yaşadığı sömürü, baskı, mobing taciz ve tehditleri işçilerin, gençlerin yaşadığını belirten Yeşilova, buna karşılık da işçi sınıfının ve gençliğin mücadelesinin bulunduğunu belirtti.
Üniversiteli öğrencileri olarak, her türlü sömürüye, baskıya, tacize, hak gaspına karşı işçi sınıfı ile birlikte alanları doldurmaya devam edeceklerini, Qeen Tarım işçileri haklarına kavuşuncaya kadar da alanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi.
Qeen Tarım işçilerinin talepleri yerine getirilinceye kadar mücadelenin süreceği ve haftaya yine Danimarka Krallığı Başkonsolosluğu önünde olunacağı belirtilen eylem sloganlarla sona erdi.
Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.