Birleşik Metal İşçileri Sendikası, 8 Mart nedeniyle "Kadın İşçiler Buluşuyor" etkinliği düzenledi. Çok sayıda sendika üyesi kadının katıldığı etkinlikte 8 Mart'ın önemi ve kadınların sendikal mücadele yer almaları gerektiğine vurgu yapıldı.
İSTANBUL - DİSK'e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası 11 Mart Pazar günü Küçikyalı (Süreyya İlmen Paşa) Kültür Merkezi'nde 8 Mart etkinliği düzenledi.
"Kadın İşçiler Buluşuyor" adlı etkinliğe sendika üyesi çok sayıda kadın işçi katıldı. Saat 11.00-16.00 arasında gerçekleşen etkinlik bir kadın işçinin kızının bağlaması eşliğinde söylediği parçalarla başladı.
Kadınların kurtuluşu mücadelesinde öşümsüzleşenler içim yapılan saygı duruşunun ardından 8 Mart'ın tarihi ve Türkiye'de kadın mücadelesine ilişkin sinevizyon gösterimi izlendi.
İlk olarak Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu konuştu. New York'lu dokuma işçisi kadınların anısına saygıyla kadınların 8 Mart'ını kutlayan Serdaroğlu, kadınların üretim alanındaki sömürüsüne değindi. Türkiye'de her on kadından 3'ünün çalıştığını, çalışan kadınların yaklaşık yarısının kayıtdışı olduğunu, sendikalı oranının ise yüzde ikide kaldığını belirten Serdaroğlu kadınların hayatın her alanında eşitsizlik, ayrımcılık, şiddet ve cinsel istismara maruz kaldığını ve yaşamlarının kısıtlandığını, her on kadından üçünün onsekiz yaşından küçük evlendirilip çocuk sahibi olduğuna değindi.
Kadınların işyerinde, sokakta, toplu taşıma araçlarında şiddete maruz kaldığını, çalışma alanındaki kadınların sorunlarının çoğunun ise cinsiyet eşitsizliğine dayandığını ve gerekli yasal önlemler alınmadığı için kadınların kendini güvende hissetmediğini belirten Serdaroğlu, kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddete ceza indirimine değinerek, kadınların evde ve işyerinde sömürüye, cinsiyetçiliğe maruz kaldığını ifade etti.
Tüm bu saldırılara, zorluklara karşı kadınların yüzyıllardır yaşamlarını, devrimlerini kontrol altına alan, işte ve evde emeğimiz sömüren kapitalizme ve ataerkil sisteme karşı itirazlarını ve seslerini yükselttiğini bu nedenle ülkemizde de 8 Mart'ın kadınların eşitlik, özgürlük mücadelesi için sokaklara çıktığı, talebelerini haykırıp, umudunu yükselttiği gün olduğunu belirten Serdaroğlu, işçi sınıfının verdiği mücadelelerle sağladığı kazanımlar karşısında egemenlerin de ideolojik aygıtları kullanmaya başladığını ve 8 Mart'ı anlamından olmaktan soyutlayarak, metalaştırmaya çalıştığını, devlet politikası çerçevesinde resmi bayram havasında kutlanmaya çalışıldığını söyledi.
1789 Fransız İhtilali’nden, 1857’de Amerika’daki işçi grevlerine, 1917 Ekim Devrimi’nden, 1940’lı yıllarda faşizme karşı verilen mücadelede emekçi kadınların hep en ön saflarda mücadele ettiğini ve kadınların güçlü bir mücadele mirası olduğunu, kadınların kurtuluşu davasının işçi sınıfının kurtuluşu davasının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyen Clara Zetkin'in yolunu izlemeleri gerektiğini ifade eden Serdaroğlu, iktidarın kadına yönelik gerici erkek egemen politikalarına karşı toplumsal yerini alması için kadınların mücadelesinin önemli olduğunu ifade etti.
Birleşik Metal İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Nuran Gülenç ise sendikanın işçi sınıfı örgütlenmesinde kadın komisyonları örgütlenmesini aktardı. Kadınların iktidarın gerici ve şiddet içeren politikalarına rağmen sokaklarda alanlarda olduğunu yaşamın her alanında var olmaya devam edeceklerini gösterdiklerini söyleyen Gülenç, çalışma hayatının erkek egemen olduğunu, işçilerin hakları için mücadele eden sendikaların da, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle erkek egemen olduğunu bunun da kadınların emeğinin görülmemesi, seslerinin duyulmaması, yok sayılması demek olduğunu vurguladı.
Kadınların mücadeleye katılabilmesi için onları sendikalara çeken bir politikanın olması gerektiğini vurgulayan Gülenç, bunun da sendika yönetimleri tarafından yapıldığını ve Birleşik Metal-İş Sendikası'nın kadın komisyonları oluşturduğunu ve kadınların aktif olarak sendika mücadelesine katılmasına öncülük etmeye çalıştığını söyledi.
Kadınların komisyonlar sayesinde bilgi ve deneyimlerini arttırarak, özgüvenini arttırdığını ve varlığını ortaya koymasını sağladığını ifade eden Gülenç, kadınların sendikal mücadelede aktif olmasında sendika yönetimlerinin tutumunun önemli olduğunu vurguladı.
Birleşik Metal-İş Sendikası'nın kadın komisyonlarına ilişkin çalışmalarını aktaran Gülenç, kadınların mücadelede almaları gereken daha çok yol olduğunu belirterek kadınları aktif olarak mücadele etmeye çağırdı.
Ardından sendika örgütlenmesi olan CSUN, Mata ve Renta fabrikalarının kadın temsilcileri kürsüye çıkarak 8 Mart'ı ve sendikal çalışmalarına ilişkin konuşmalar yaptı.
Etkinlik BİLKAR Tiyatro Topluluğu’nun, işçi, göçmen ve çocuk yaşta evlendirilen kadınların yaşamlarını canlandıran tiyatro ve BİLKAR Müzik Grubunun müzik dinletisiyle sona erdi.