< Rehabilitasyon Çalışanlarının Feryadı

Öğretmen Sendikası, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenlerin haklarıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı.

“Emeğimizin Karşılığını ve İnsan Onuruna Yakışır Çalışma Koşulları Talep Ediyoruz!” diyen Öğretmen Sendikası, 19 Ocak günü yaptığı açıklamasında, “Bizler, Türkiye’nin dört bir yanındaki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde büyük fedakârlıklarla çalışan öğretmenler, terapistler ve uzmanlar olarak artık susmuyoruz.” dedi.

Özel gereksinimli bireyler ve ailelerine destek olmak için büyük özveriyle çalışan eğitim emekçileri olarak bu emeklerinin karşılığında, kötü çalışma koşulları, hak gaspları ve sistematik bir sömürü ile karşı karşıya kalıyorlar.

Son yıllarda rehabilitasyon sektörü, devlet politikalarının sermayenin çıkarlarına öncelik tanıması sebebiyle gittikçe daha fazla ticari bir yapıya dönüştü. Çalışanların hakları göz ardı edilirken, patronların talepleri doğrultusunda düzenlemeler yapılıyor. Kamu hizmeti niteliği taşıması gereken rehabilitasyon merkezleri, giderek kâr odaklı işletmelere dönüşüyor. Bu durum, hem emekçileri, hem de özel gereksinimli bireyleri mağdur ediyor.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası karşı karşıya oldukları sorunları da şöyle sıraladı:

 

1. Ağır Çalışma Koşulları ve Psikolojik Yıpranma:

Haftada 40 saatlik ders programı, fiziksel ve zihinsel olarak bizi tükenmişlik noktasına getirmektedir. Özel gereksinimli bireylerle çalışmak, yoğun dikkat ve duygusal emek gerektirirken bu emeğin karşılığı ne ücret politikalarıyla ne de çalışma şartlarıyla karşılanmaktadır.

 

2. Yıllık İzin Hakkının Gasp Edilmesi:

Çalışanların yalnızca 2 haftalık yasal izin hakkı bulunmaktadır. Bu süre, birçok kurum tarafından keyfi şekilde engellenmekte, izinlerimizi kullanmamız neredeyse imkânsız hale getirilmektedir.


3. Düşük Ücretler ve Sigorta Usulsüzlükleri:

Çoğu kurum, maaşlarımızı yalnızca asgari ücret üzerinden sigortalıyor, kalan kısmını ise elden ödeme yoluyla veriyor. Bu, hem emeklilik hakkımızı gasp ediyor hem de geleceğimizi güvencesiz bırakıyor. Çalışanların hakları yasa dışı uygulamalarla sürekli ihlal ediliyor.


4. Mobbing ve Baskılar:

Çalışma ortamlarında sıkça mobbinge maruz kalıyoruz. İtiraz ettiğimizde ise işten çıkarılma tehdidiyle susturuluyoruz. Bu durum, çalışma motivasyonumuzu yok etmekte ve sektörü yaşanmaz bir hale getirmektedir.

 

5. Bakanlık Politikalarının Sorunları Derinleştirmesi:

Milli Eğitim Bakanlığı, rehabilitasyon merkezlerini denetlemek ve çalışan haklarını gözetmek yerine, patronların çıkarlarını koruyan bir politika izlemektedir. Denetimler yetersiz kalmakta, usulsüzlükler görmezden gelinmekte ve sektördeki sorunlar daha da derinleşmektedir. Eğitim, sosyal adalet ve eşitlikten uzak bir ticari alan haline gelmiştir.


Rehabilitasyon merkezleri, özel gereksinimli bireylerin gelişimi için hayati bir öneme sahip. Ancak merkezlerin giderek sermayenin tekelinde birer ticarethane haline gelmesi, hizmet kalitesini de düşürüyor. Çalışanların tükenmişlik sendromuna sürüklenmesi, bireylerin ihtiyaç duyduğu nitelikli eğitimi ve terapileri almalarını zorlaştırıyor. Öte yandan, sektörün kâr odaklı yönetimi, hem hizmet alan bireylerin ailelerini maddi olarak zora sokuyor, hem de merkezlerin gerçek amacından uzaklaşmasına neden oluyor. Bu da yalnızca çalışanların değil, toplumun tüm kesimlerinin mağduriyetine yol açıyor.

 

Öğretmen Sendikası, devletin sorumlulukları ve çözüm yollarını şöyle anlatıyor: “Devletin, rehabilitasyon sektöründeki sorunları görmezden gelmeyi bırakması ve yapısal reformlarla çözüm yolları üretmesi gerekmektedir. Öncelikle, bakanlığın denetim mekanizmalarını güçlendirmesi ve çalışan haklarının korunmasını güvence altına alması elzemdir. Rehabilitasyon merkezlerinin yalnızca ticari işletmeler gibi yönetilmesine izin verilmemeli, bu merkezler kamusal hizmet anlayışıyla düzenlenmelidir. Aynı zamanda, sektördeki çalışanların kamu personeli statüsüne geçirilmesi ve kamuda çalışan meslektaşlarımızla eşit haklara sahip olmamız, bu alandaki birçok sorunun çözümünde kilit rol oynayacaktır.”


Rehabilitasyon sektörünün, yıllardır yüksek emek sömürüsüne dayalı bir şekilde ayakta durduğunu söyleyerek çalışanların psikolojik ve fiziksel olarak tükenmiş olduğu bu sistemin sürdürülebilirliğinin mümkün olmadığını hatırlattı.

Bizler rehabilitasyon çalışanları olarak, yalnızca bugünün değil, yarının da sorunlarını çözmek için mücadele ediyoruz. Sesimizin duyulmasını ve taleplerimizin dikkate alınmasını istiyoruz. Eğer çalışma koşullarımız iyileştirilmezse, hem bizler hem de hizmet sunduğumuz bireyler için daha büyük mağduriyetler yaşanacaktır.” diye çağrı yapan öğretmenler, devleti, bakanlıkları ve tüm yetkili mercileri sorumluluğa davet etti.