Kamu Emekçileri 81 İlde İş Bıraktı

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (Asim-sen), Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu, Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu, Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu artan enflasyon, hayat pahalılığı ve %11,54’lük zamma karşı iş bıraktı.

 

Ankara

Kamu emekçileri, “Ücret Asgari! Açlık, Yoksulluk, Sefalet Azami İktidarı Uyarıyoruz! İş Bırakıyoruz İnsanca Bir Yaşam İçin Mücadelede Birleşiyoruz” pankartı ile Kazakistan Caddesi'nde toplanarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne yürüdü.

SGK emekçileri de, SGK Genel Müdürlüğü binasına “Bu İşyerinde Grev Var” pankartı astılar.

Emekçiler yürüyüş boyunca “İşçi, memur, emekli direnme vakti”, “Direne direne kazanacağız”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Zam, zulüm, işkence işte AKP” sloganları attı.

Emekçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne ulaştıklarında polis barikatı ile karşılaştı. Polis ile yapılan görüşmelerin ardından ortak basın açıklaması bakanlık önünde kurulan barikatların önünde okundu.

Ortak basın metnini KESK Eş Genel Başkanları Ayfer Koçak ve Ahmet Karagöz okudu.

Açıklamada vergi yükünün emekçilerin omuzlarına yıkıldığını ve patronların vergi borçları silindiğini vurgulanarak “Taleplerini görmezden gelen siyasi iktidarın ücretlerimizi baskılayıp, boğazımızı sıkarak uygulamaya çalıştığı ekonomik programa karşı kamu emekçileri olarak itiraz ediyoruz” denildi.

Kamu emekçileri ve emeklilerinin talepleri de şöyle sıralandı:

-Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı istiyoruz.

-Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz.

-Sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine yani 79.000 TL’ye çıkartılmasını talep ediyoruz.

-Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkansız hale getiren kira fiyatlarına karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz

-Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz.

-İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz.

-Kamuda mülakat değil, liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz.

-Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz.

-Kamu kaynaklarının “müşteri garantili” projeler için değil, halk için kullanılmasını talep ediyoruz.

-Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1. Vergi diliminin %10’a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz.

-Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi istiyoruz.


İstanbul

Kamu emekçileri İstanbul’da da Sultanahmet ve Kadıköy Meydanlarında toplandı.

KESK İstanbul Şubeler Platformu, Sultanahmet Meydanı’ndan Beyazıt Meydanı’na yürüdü. Çok sayıda siyasi parti ve emek örgütlerinin temsilcisinin de katıldığı eylemde ortak metni KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Barış Uluocak okudu.

"Savaşa değil emekçiye bütçe" sloganının atıldığı eylem, çekilen halaylarla tamamlandı.


İzmir

Sefalet ücreti dayatmasına karşı iş bırakan emekçiler, İzmir Cumhuriyet Meydanı’nı doldurdu. Kültür Park ve Eski Sümerbank önünde toplanan emekçiler döviz ve pankartlarla iki farklı koldan Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Kamu emekçilerinin eylemine İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, TMMOB, DİSK ve emekli sendikaları da destek verdi.

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Deniz Çetin maaşların mum gibi eridiğini belirterek “Artık yeter. Emekçisi ve emeklisi de bir gün dahi geçinemiyor. Vergi yükünün büyük bölümü emekçinin omuzlarına aktarılıyor. Kamu emekçilerinin sefalet ücretine karşı itiraz ediyoruz. Kamu emekçileri ve emeklilerinin sefalet ücretlerine karşı iş bırakarak alanlardayız” dedi.

Türkiye’deki vergi sisteminin çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını ve servet vergisinin hayata geçirilmesini gerektirdiği söylenen açıklamada vergide adalet istendi ve “Bizleri yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkum eden bu kapitalist düzene ve bölgemizdeki emperyalist müdahalelere karşı durmanın tek yolu ortak talepler etrafında emekçilerin daha birleşik bir mücadele hattına doğru yol almasını sağlamaktır. Haklı ve meşru taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda mücadeleyi ve dayanışmayı yükselteceğimizi ve ülkemizin tüm meydanlarında eylemlerimize ve iş bırakmalarımıza devam edeceğimizi buradan tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz” denildi.

"Hükümet istifa", "Genel grev genel direniş", “Birleşe birleşe kazanacağız" sloganlarının sıklıkla atıldığı eylem, sloganlar ve halay çekilerek bitirildi.


Adana

İnsanca bir yaşam talebi ile 13 Ocak Pazartesi günü ülke genelinde iş bırakma eylemi yapan kamu emekçileri Adana'da da eylemdeydi.

Uğur Mumcu Meydanı'na kortejler halinde gelen gruplar burada birleşerek binlerle Adana Valiliği önüne yürüdü ve orada bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklama, "Bizleri yoksulluğa ve güvencesizliğe sürükleyen politikalara karşı güçlerimizi birleştiriyor, sesimizi yükseltiyoruz. Emeğimizin karşılığını almak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için bugün tüm işyerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz. Çünkü geçinemiyoruz!" denilerek son buldu. Adanalı emekçiler de açıklamayı taleplerini sıralayarak, “Özetle; savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talep ediyoruz.

Bu haklı ve meşru taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda, mücadeleyi ve dayanışmayı yükselteceğimizi ve Ülkemizin tüm meydanlarında eylemlerimize devam edeceğimizi buradan tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.” diyerek sonlandırdı.