Viktor Anpilov'u genç kuşak fazla tanımıyor; oysa 1990'ların Sovyetler Birliği'nde karşı-devrim rüzgarları eserken, kendisini sosyalizme siper etmiş komünistlerden biriydi, Victor İvanoviç Anpilov. Bundan 1 yıl önce 15 Ocak 2018'de Moskova'da evrenin sonsuzluğuna karıştı.

Greg Butterfield'in onun ardından 23 Ocak tarihinde Workers World'e yazdığı yazıya göre V.Anpilov, 1945'te köylü bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Krasnador şehrinde dünyaya gelmiş. Babası 2.Dünya Savaşı'nda Nazi işgaline karşı Büyük Anavatan Savaşı'nda yer almış ve yaralanmış birisi. V.Anpilov'un çocukluğu 20 milyondan fazla insanın öldüğü bu savaşın yarattığı mahrumiyetler içinde geçiyor. Ama planlı sosyalist ekonomi sayesinde Sovyet ülkesi hızla yeniden inşa ediliyor. Ve Anpilov bu şanlı yıllara bir çocuk olarak tanık oluyor.

Büyüyüp bir genç olduğunda askerlik görevini sosyalist Küba'da Kızılordu müfrezesinde yapıyor. Askerlik sonrası Moskova Devlet Üniversitesi'ne kaydoluyor ve gazetecilik okuyor. Buradan mezun olduktan sonra başarılı bir uluslararası gazeteci olarak dış ülkelere gidiyor. Latin Amerika'da muhabirlik yapıyor. 1980'li yıllarda Nikaragua'da kaldığı süre içerisinde Sandinistlerin ABD'nin desteklediği kontralarla olan mücadelesini anı anına izliyor ve gazeteye yazıyor. Bu arada Küba Devrimi'ni, sosyalizm ve ulusal kurtuluş mücadelelerini inceliyor ve sonuçlar çıkarıyor. Burada kitlelerin sokak mücadelesi ve çatışmalardaki önemini öğreniyor.

Daha sonra yurda dönen Anpilov, Gorbaçov ve Yeltsin tarafından girişilen kapitalizmi restore etme çabalarının farkına varıyor ve bunlara karşı mücadelenin sadece sözle ve açıklamalar yaparak olamayacağını, ancak işçi sınıfının militan ve kitlesel mücadelesiyle sosyalizmin düşmanlarının alt edilebileceğini söylüyor. 1990'da Moskova Sovyeti'ne seçiliyor. Gorbaçov ve Yeltsin'in karşı-devrimci çizgisine karşı Komünist İnisiyatif Hareketini kuruyor. 1991 1 Mayıs'ı kutlamalarında Kızıl Meydan'da yoldaşlarıyla birlikte ilk defa Gorbaçov karşıtı komünist bir gazetenin, Molynia'nın dağıtımını yapıyor. 1991 Ağustos'unda Soyuz grubunun karşı-devrimcilere karşı başarısız olan müdahalesinden sonra Lenin'in mozolesini korumak için Kızıl Meydan'da insan zinciri oluşturulmasına öncülük ediyor. Ve o yıl 7 Kasım'da Ekim Devrimi'nin yıldönümünde başkentte komünist güçlerin yaptıkları izin verilmeyen gösterilere önayak oluyor. Daha sonra önce Emeğin Moskovası, ardından Emeğin Rusyası ve en sonu Rusya Komünist İşçi Partisi'ni kuruyor.

ABD'deki Workers World Party (İşçilerin Dünyası Partisi), Workers World gazetesinin muhabiri Bill Dores'i 1992'de kapitalizmin restorasyonuna direnen komünist güçlerle bağlantı kurması için Moskova'ya gönderiyor. Bill Dores, "Onu (V.Anpilov'u-bn), Yeltsin rejimine karşı Kremlin duvarlarının dışında protestolara önderlik ederken buldum" diyor, "Viktor'un kendine güvenen sözleri Ekim Devrimi ülkesinde sovyet iktidarının yıkılmasından üzüntü duyan dünyanın her tarafındaki devrimcilere umut aşıladı"...

Bill Dores, onun 1993'teki 1 Mayıs yürüyüşündeki sözlerini de hatırlıyor: “İşçi sınıfı asla sosyalizme ihanet etmedi. Bu 1 Mayıs'ta bir kez daha Kızıl Meydan'a yürüyen işçi kortejlerini göreceğiz. Bayrakları kızıl olacak ve sloganları ölümsüz "Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşiniz" olacak.”

Bugünden 1 hafta sonra V. Anpilov, Yeltsin'in polisleri tarafından kaçırılıyor ve işkence ediliyor. Serbest kaldıktan sonra mücadeleyi sürdürüyor. 1993 Eylül-Ekim'inde halkın Sovyet binasını ve Sovyet anayasasını korumak için sokağa dökülmesine öncülük edenlerin başında geliyor. Yeltsin'in tankları Sovyet binasını bombalıyor ve bir çok komünisti öldürüyor. Yeltsin'e bağlı OMON birlikleri Sovyetleri savunanları katlediyor ve yüzlercesini tıpkı Şili'de faşist Pinochet yönetiminin yaptığı gibi Moskova Stadyumu'na topluyor.

Bu olaydan sonra sosyalizmin tahribatı hızlanıyor. V.Anpilov, buna karşı bir çok eylem örgütlüyor; işçilere önderlik ediyor; aynı zamanda Rusya'nın NATO ve Pentagon'la girdiği askeri işbirliklerine de karşı çıkıyor. Putin, 1999'da başkan olduktan sonra da V.Anpilov, mücadeleden geri durmuyor ve sosyalizm için olmazsa olmaz olan kitlelere ulaşma mücadelesinin yol ve yöntemlerini araştırıyor.

2018 yılının Ocak ayında ölene kadar da bu mücadelesinden bir an olsun vazgeçmiyor. Onun anısına konulan defterde bir çok sosyalist ve komünist hareket ve partinin görüşleri yer alıyor. Bunlardan en çarpıcı olanını, Emeğin Rusyası'nın Öncü Kızıl Gençliği'nden Maria Donçenko'nun sözlerini buraya yazarak bitirelim: "...Anpilov, 1991 sonbaharında, Sovyetler Birliği Komünist Partisi yasaklandıktan bir gün sonra, herkes bir köşede saklanırken buraya geldi ve kızıl bayrağı dalgalandırdı. Tarih, böyle bir insanın ortaya çıkmasını istiyordu ve bu insan Victor İvanoviç (Anpilov) oldu".

Çeviri Kolektifi