“Uyan artık uykudan uyan

Uyan esirler dünyası

…

Bizi hiçe sayanlar bilsin

Bundan sonra her şey biziz.”

İşçiler, emekçiler!

Dünyayı emeğiyle yaratan, umuduyla güzelleştirenler…

15-16 Haziran ayaklanmasının 49. yılında sadece sizler değil dünyanın birçok yerinde işçiler, emekçiler ayakta. Çünkü emeğimizi sömüren, bizleri yoksulluğa mahkûm eden bu sistem dünya genelinde krizde. Emperyalist-kapitalist sistem yeni bir evrede. Bu Yeni Evre sistemin çöküş evresidir. Bu çöküş ise sıçramalarla gerçekleşmektedir. Aynı zamanda bu evre, çöken sisteme karşı işçi sınıfının ve emekçilerin de mücadelelerinin yükseldiği, daha da güçlendiği bir evredir.

Krizi en iyi işçiler bilir. Cebinden, sofrasından bilir. Çocuğunu okutmanın/okutamamanın güçlüğünden bilir. Ailesine insani bir sağlık hizmeti aldıramamasından bilir. Borçlardan kafasını kaldıramamasından bilir.

Zam haberi almadığımız bir gün bile neredeyse yok. Sadece son birkaç ayda bile mutfağımızda zam gelmeyen tek bir gıda maddesi kalmadı. Ulaşım, sağlık ve daha birçok şeye zam, zam, zam…

Nereye kadar sürecek bu sefalet? Nerede son bulacak bu sömürü? Bu sömürü ve sefaletin sonu ancak bunu üreten sistemden kurtulmakla mümkün. Unutulmamalıdır ki “bizleri kurtaracak olan kendi kollarımızdır.” Çağımız devrimler çağıdır. Bu devrimlerin önderi ise geleceğin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Gücümüz birliğimizden gelir. Birleşmeli komite ve konseylerde örgütlenerek geleceği inşa etmek ve sınıfsız-sömürüsüz bir dünya için ayağa kalkmalıyız.

Yaşasın İşçilerin Mücadele Birliği!

Bütün İktidar Emeğin Olacak!

Sermayenin İktidarını Yıkalım Emeğin İktidarını Kuralım