Menderes’in son döneminde Washington’a yaptığı bir ziyaretinin hikayesidir. ABD Dışişleri Bakanı’nın kapısında 45 dakika bekletilir. Yıl 1959. Bir bakıma Menderes’e “biletinin kesildiği”nin ima edilmesidir.
Aradan 61 yıl geçmiş. ABD’nin “topal ördek”inin “State Secretary” Pompeo, giderayak İstanbul’da Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos ile görüşecek. İki gün önce bu görüşme yüzünden bir garip soğuk rüzgarlar esti Ankara'da. İşin aslı sonradan çıktı ortaya.
Çavuşoğlu, “ABD’li mevkidaşını” Ankara’ya davet etmiş. Ama Pompeo daveti reddedip, “eğer istiyorsan gel İstanbul’da görüşelim” demiş! İşe bakın, seçimleri kaybeden, 20 Ocak’ta görevi devredecek olan yönetimin Dışişleri Bakanı, “asrın dünya lideri”nin Hariciye Nazırı’na posta koyuyor!
Durun, durun, öyle hemen acele etmeyin. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, “veda turu niteliğinde Fransa, Türkiye, Gürcistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek.” Ama... bu ülkelerin liderleriyle görüşürken, RTE ile ve onun Hariciye Nazırı ile görüşme yok ajandasında.
İnanılır gibi değil, yönetim gidici. Bakmayın Trump’ın ileri geri tweet atıp durmasına ya da Pompeo’nun “ikinci döneme yumuşak geçiş” mavralarına. Açık bir iç savaşı başlatmadığı sürece, böyle bir adıma karar vermediği sürece, Trump yönetimi 20 Ocak’ta Beyaz Saray’dan taşınıyor. Ama bu gidici yönetim, “şahsım”ın kankası Trump’ın başında olduğu bu yönetim, Ankara yönetimini veda turuna bile dahil etmiyor. Bırakın dahil etmeyi, “hazır İstanbul’a gelmişken buyur bir çayımızı kahvemizi iç” tadında davete bile posta koyuyor!
Habere göre “Bu duraklarının hepsinde Türkiye hariç ülke liderleriyle biraraya gelecek olan ABD Dışişleri Bakanı, İsrail'in ilhak ettiği Suriye'ye ait Golan Tepelerini ve Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerini de ziyaret ederek, diplomatik teamüllerin ötesinde BM kararlarını ve uluslararası hukuku da çiğneyecek.” Bu da işin sosu tabii.
Nihayetinde apaçık bir tavır var ortada. Veda turunda 6 ülkenin liderleriyle görüşme planlanmış. Türkiye’ye hiç gelmese, neyse. Türkiye’ye gelip liderle veya yönetimle görüşmemek, bunu da “bakanın ziyaretinde dini özgürlükler meselesine odaklandığı” gibi bir gerekçe ile “izah etmek”, tüm bunlara ek olarak Türk Dışişleri’nin resmi davetini de reddetmek... Daha ne yapması gerek tavrının anlaşılması için!
Haberlere göre sonuçta Türk diplomasisi mesajı almış: “yetkililer bu tavrı hakaret olarak algıladı”.
Menderes, bir ülkenin başbakanı olarak ABD Dışişleri’nin bekleme odasında 45 dakika bekledikten sonra 15 dakikalık bir görüşmeyle yetinmişti. RTE yönetimi bunu bile bulamayacak gibi görünüyor.