Ankara’da savaş lafı çok sık dile getirilmeye başlandı. Diplomasi artık doğrudan söz düellosuna dönüştü.
Türkiye yıllardır “Yunanistan’ın kıta sahanlığını 12 mile çıkarması savaş sebebidir” der. 1995’te bu konuda Meclis’te resmi bir karar da çıkarmış bulunuyor. Kardak krizinde tanık olunduğu gibi sıcak savaşın eşiğine gelindiği, kayalık adacığa askeri çıkarma yapıldığı da oldu. Türkiye'nin sert çıkışı, o dönemler Yunanistan’ı baskı altına aldı. Ama son birkaç aydır durum farklı. Gazetemizde gerilimin inanılmaz bir hızla tırmanışına sürekli dikkat çekiyoruz. Doğu Akdeniz gerilimi hiç olmadığı kadar bir sıcak çatışmaya, hatta bir savaşa dönüşme riski taşıyor.
Yunanistan başbakanı Miçotakis, Adriyatik Denizi’ne bakan batı bölgesinde (İyonya Denizi'nde) deniz sınırlarını 12 mile çıkardığını ilan etti. Arnavutluk, bu ilan üzerine “Yunanistan’ın böyle bir hakkı var” diyerek, 12 millik sınırı kabul ettiğini duyurdu.
Bu gelişme Ankara’yı telaşlandırdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı F. Oktay Anadolu Ajansı'na bir “sipariş açıklama” yaptı. Ege’de deniz sınırının 12 mile çıkarılması ihtimaline karşı “Meclis'imizin çıkardığı bir yetki var, savaş sebebidir. Bugün de arkasında durduğumuz ve bugün de o yetkinin hala geçerli olduğu bir yapıdır” dedi.
Aynı sıralarda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Yunanistan kendi hakları olan yerde istediği gibi çalışır. Bizim bir alakamız yok. Ancak Ege'de sınırlarını 12 Mil'e çıkartamazlar. Bu bir savaş nedenidir” diyordu havuz medyasındaki söyleşide.
Yunan uçaklarının tatbikatı sırasında Türk uçakları “önleme uçuşu” yaptı. Türkiye ayrıca yeni bir Navtex ilan ederek, 11 Eylül'e kadar Anamur ile Kıbrıs arasında atış talimi yapacağını duyurdu.
Türkiye’den bu tehditler yükselirken Yunanistan Dışişleri’nden yapılan açıklamada “Her halükarda, Yunanistan’ın egemenliğini hayata geçirmesinin Türkiye’nin vetosuna bağlı olmadığını onlara hatırlatırız” dendi. Durumun salt sözde kalmadığını göstermek istercesine Meis Adası’na askeri birlikler gönderildi. AB ise Türkiye’ye 24 Eylül’e kadar süre tanıdığını duyurdu. Mevcut durum devam ederse yaptırımlar gündeme gelecek.
Daha önce de işaret etmiştik. Yunan fısıltı gazetesinde bir savaşın kaçınılmaz olduğu söyleniyor, hatta kimi çevrelerde “Türkiye ile savaş için en uygun tarihsel şartlar” söylemleri dolanıp duruyor. Henüz sıcak çatışmaya dönüşmemekle birlikte savaş rüzgarları alabildiğine güçlenmiş durumda.