Bunları da gördük, daha neler göreceğiz bakalım. Bir zamanlar gücünden şüphe duyulmaz ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yalnızları oynuyor! İnanılır gibi değil. Bir tek geçici üye, Dominik elçisi, elini kaldırıyor ABD önerisine. “En yakın müttefikleri”, “kankaları” oralı bile değil! ABD’nin, Ekim ayında sona erecek olan İran'a silah ambargosunu süresiz olarak uzatma teklifi BMGK tarafından reddedildi. Dominik’ten başka destek oyu çıkmadı!
Sıradan bir BM üyesinden bahsetmiyoruz. Amerika Birleşik Devletleri, kapitalizmin kıblesi, son sığınak, en güçlü liman!.. O ülke ki, Dışişleri Bakanı dünyanın büyük kısmını “genel vali” havasıyla dolaşır(dı)... BM kurullarında söz söyledi mi arkasına dizilen bir cephe her daim hazır olur(du)... Emperyalist ortaklarından hiç biri olmasa, Londra’nın 10 Numara’sı (başbakanı), karikatürlerde fino köpeğine benzetilmek pahasına, ardı sıra gider(di) Irak çöllerinden Kandahar’ın dağlarına.
Bugün o İngiltere, Fransa ve Almanya ile birlik olmuş (E3 ülkeleri olarak adlandırılıyorlar), “ABD’nin İran’a yönelik uluslararası yaptırımları eski haline getirme girişimini desteklemiyoruz” diyor. İşte şimdi “yıkıl koca Sezar” nidası yankılanıyordur Beyaz Saray’da!
Dahası, E3’ler, ABD'nin 2018'de İran nükleer anlaşmasından çekilmesi nedeniyle yeni yaptırımları tetikleme konusunda yasal hakka sahip olmadığını söylüyorlar.
Yalan söylemeyi bir meziyet olarak gençlere anlattığı videoyla ünlü Dışişleri Bakanı Pompeo, bu duruma çok içerlemiş olmalı ki, düş kırıklığını şu sözlerle dile getirdi: “ABD dışında hiçbir ülke bir çözüm önerme cesaretine ve inancına sahip değildi. Bunun yerine Ayetullahlardan taraf olmayı seçtiler.”
Pompeo, bu sözleri, İran'ı anlaşmaya uymamakla suçlayan resmi şikayeti takiben sarf etti. Neden resmi şikayet? “Snapback” denen bir uygulamayı hayata geçirmeye çalışıyor ABD. Diyor ki, “İran, BM kararlarını deldi”. İran ve bir dizi başka ülke de diyecek ki “hayır, böyle bir şey söz konusu değil.” Ardından yaptırımlara karşı bir taslak sunacak o ülkeler. ABD de veto edecek. 30 gün sonra otomatik olarak eski yaptırım kararı devreye girecek. Bu uygulamaya “snapback” adı veriliyormuş.
Sorun şu ki, yukarıda bahsedilen E3 ülkeleri, ABD’ye “kardeş sen 2018’de anlaşmayı terk ettin, senin snapback hakkın falan yok hukuken” diyorlar. Bunu söyleyen ne Rusya, ne Çin, ne İran. Doğrudan ABD’nin en sıkı müttefikleri!
Benzer bir durum Dünya Sağlık Örgütü’nde de geliyor Washington'un başına. Malum. Salgın ABD kıyılarına bir tsunami gibi vurup, yıkıp geçtiğinde, Trump yönetimi DSÖ’yü suçladı önce. Ardından da DSÖ’den ayrıldığını resmi olarak açıkladı ABD. Sonra ne mi oldu? Dünya Sağlık Örgütü’nün reforme edilmesi için bir taslak hazırlamaya soyundu. Ve buna ilk karşı çıkanlar yine onun en yakın müttefikleri oldu.
Nereden nereye... Koca ABD kimseye söz dinletemez, nazını geçiremez olmuş! Hasımlar söz dinlemez genel olarak, ama dostlar söz dinlemez hale gelmişse, sözünüz artık hükmünü tümden yitirmiş demektir. ABD hegemonyasının çöküşü uzun süredir yaşanan bir gerçeklik. Bu son iki örnek ise hegemonyanın çöküş düzeyinin en net fotoğrafını vermektedir.