Dinci faşistler arasında kendi kendine gelin güvey olma hesabı halifelik tartışmaları yapıladursun, Arap coğrafyasında Türkiye’ye ve dinci faşist iktidara yönelik husumet katsayısı görülmemiş bir hızla tırmanıyor.
Libya'da Vatiyye Havaüssünü vurarak Türk ekipmanını imha eden uçakların Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait olduğu iddia edilmişti. İki ülke arasındaki gerilim tırmanırken, Savunma Bakanı Akar, adeta “etin ne budun ne” havasında konuşmuştu: “Bunlar ateş olsalar cürmü kadar yer yakarlar. ... Ve fakat bu Abu Dabi'nin Libya'da yaptıkları var, Suriye'de yaptıkları var. Bunların hepsinin kayıtları tutuluyor. Yeri ve zamanı geldiğinde bunların hepsinin hesabı görülür. ... BAE, bize zarar vermek amacıyla Türkiye'ye düşman terör örgütlerini destekliyor. BAE küçüklüğünü ve etkisini göz önünde bulundurarak bunu yapmamalı”
Akar’ın deyimiyle “küçük ve etkisiz” BAE’nin Dışişleri Bakanlığı, oldukça etkili bir cevap verdi: “Türk Savunma Bakanı'nın tahrik edici açıklaması, ülkesinin diplomasisindeki yeni bir düşüşü gösteriyor. İlişkiler tehditlerle yönetilemez, günümüzde ve bu asırda sömürgeci hayallere yer yok. Türkiye'nin Arapların içişlerine karışmaması daha uygun olur.” Gördünüz mu “küçük ve etkisiz” ülkeyi! Külhanbeyi tavırlara pabuç bırakmıyor!
Hafter ise doğrudan RTE’ye seslendi: “Erdoğan'a söylüyoruz, atalarınızın mirasını kurşuna çevirdik. Hiçbir Türk'ün bu kahramanların önünde yürüdüğünü görmek istemiyorum. (Türk askerlerine) Merhamet yok, çünkü hak etmiyorlar. Erdoğan Libya'ya atalarının mirasını aramaya geldi!”
Kuzey Afrika’nın hemen her ülkesi ağzını “Türk işgalciliği” ile açıyor. Bizim “neo-Osmanlı” fanları ileri geri konuşup hayaller kuradursun, tüm Kuzey Afrika ve Arap coğrafyası, hatta buna Çad, Sudan, Somali dahil (bir tek Katar hariç!), dinci faşist iktidarın yayılmacı hayalleri karşısında tam teyakkuz halini alıyor.
En son “küçücük” (BAE’den çok daha küçük) Bahreyn, BAE’ye açık destek açıklaması yapınca, Akar bir kez daha döktürdü: “Libya Libyalılarındır”! Biz bu tekerlemeyi Nazi sloganlarının Türkçe versiyonu olarak Hürriyet’in logosunda görürdük: Türkiye Türklerindir! Akar’ın ağzından Ankara, bula bula bu sloganı bulmuş!
Arap diyarında büyüyen tepki, bizim “et ve tırnak uzmanı” bakana şu sözleri söyletti: “Abu Dabi yönetiminin Suriye, Libya, Yemen ve Afrika Boynuzu gibi bölgelerde Birleşmiş Milletler Sözleşmesi başta olmak üzere evrensel kuralları ve ahlaki değerleri çiğneyerek yürüttüğü istikrarsızlaştırıcı faaliyetleri yapıcı olarak nitelemek ve bunlara verdiğimiz haklı tepkiyi Arap kardeşlerimize yapılmış gibi göstermek, talihsiz ve beyhude bir gayrettir. Arap halkı bizim dostumuzdur, kardeşimizdir.”
İşin tuhafı, bu “dostluk” vurgusunda bile “Türkiye'nin Libya ile 500 yıla varan ortak tarihi, kültürü, anlayış ve inançları bulunmaktadır” diyor Savunma Bakanı. Araplar ise tam da bu “ortak tarih”ten köşe bucak kaçıyorlar, bunu anlamak o kadar mı zor! Bu “ortak tarih” dediğiniz şey, tüm o halklar için boyunduruk demek, kölelik demek, işgal demek, yağma ve talan demek. Tüm Balkanlar’da, Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da aynı tepkiyi almanızdan da mı anlamıyorsunuz bunu! İçerde devlet imkanlarını ve Havuz’un lağım kanallarını kullanarak propaganda bombardımanıyla şişirdiğiniz Türklük gururu dışında kim inanır bu yavan lapaya?
Suriye’den Libya’ya taşıdığınız dinci katil çete sayısı 17 bine ulaştı. Her tür vahşeti sergileyen bu yağmacı güruhu “işte kurtarıcılarımız” diye sevinç çığlıkları ile bağırlarına basacağını mı sanıyordunuz Libyalıların?
Ankara’nın yayılmacı hamleleri ve Libya seferi her adımda büyüyen engellerle karşılaşıyor. Dinci faşist iktidar ve tekelce sermaye, “Osmanlı’nın ihtişamı” hayalleri kurdukça, karşısında gittikçe büyüyen bir cephe buluyor. Bozgun bu yayılmacı hamlelerin ufkunda şimdiden belirmeye başladı bile.