< Para, Para, Para

Savaş ve kriz birbirini besleyen iki çıkışsız batak şimdi Ankara’da. Kriz derinleştikçe savaş atına bindiler, savaş atını sürdükçe kriz daha da derinleşti! Rojava, G.Kürdistan, İdlib, Doğu Akdeniz, Libya... derken, geldiler nihayet Mısır’la burun buruna!

İhvancı RTE’nin kankası İhvancı Mursi’yi deviren Sisi Türkiye’ye karşı çekti kılıcını: “Sirte ve Cufra kırmızı çizgimizdir!” Ardından bir askeri üste “Türkiye'nin komşu Libya'ya müdahalesi karşısında ulusal güvenliğini korumak için” hava kuvvetlerine ve özel kuvvetlere “sınır ötesi harekata hazır olun” dedi! Trablus’un İhvancısı Serrac hükümeti ise “Bunu Libya'ya yapılmış açık bir savaş ilanı sayıyoruz” diye karşıladı. Sesin sahibi aslında Ankara’ydı. Nitekim bugün sesin asıl sahibi olan Saray’ın sözcüsü “Hafter Sirte ve Cufra’dan çekilsin” dedi. BAE ve Suudlar ise Mısır’a tam destek verdi. Artık öyle çeteler vasıtasıyla muharebelere girmek değil, büyük bir orduyla silah tokuşturmanın eşiğine gelindi.

Daha önce de söyledik. Savaş, her şeyden önce güçlü ekonomi ister. Dinci faşizm uzun süredir savaş atını sürüyor dört bir yana. Ve üç cephede sürdürdükleri savaş, Gayya kuyusu misali yutuyor son derece sınırlı ekonomik imkanları da. Elde avuçta kalan kırıntılar da yitip gitti çoktan. Yağma ve talan için sürüyorlar atlarını ama... Kesildi yollar, savaşı sürdürecek kaynak yok!

Kriz ve savaş, olanı da tüketti çoktan. Öyle IBAN’la olacak iş de değil tüm bunlar.

Buna rağmen RTE, nerden derlendiği bir türlü anlaşılamayan rakamlarla nutuk atmaya devam ediyor meydanlarda: “Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimize, hiç olmadığımız kadar yakınız!”

Konuşması baştan sona gerçek dışı. Eksiye düşmüş Merkez rezervlerini neredeyse 100 milyara çıkarıyor, büyüme rakamları dans ediyor... Gerçeklikle bağını öylesine koparmış ki, iki yılda yüzde yüzden fazla değer kaybeden TL’yi “istikrarlı ve itibarlı hale getir”diklerini iddia ediyor!

Kasa boş. Alacaklılar kapıda. Yağma hayali kurduğu topraklarda savaşı sürdürecek kaynaklardan yoksun. Çoktan iç ettikleri sigorta fonu için patronlara “salma” göndermeye kalkıyor, patronlar isyana duruyor. Kıdem tazminatına çökmeyi planlıyor, işçiler kaşlarını çatmış, her an patlamaya hazır dikiliyor karşısına. Koşullar sertleşiyor, savaşım kızışıyor. Savaş-kriz sarmalı, dinci faşist iktidarı ve tekelci sermayeyi çıkışsız bir noktaya sürüklüyor. Dışarda kiralık çeteleriydi; içerde bekçisiydi, polisiydi, beslemeleriydi... para lazım tüm bunlara. Dinci faşizme çok para lazım ve hemen lazım. Aksi halde içerde ve dışarda eş zamanlı bir isyanla karşılaşması artık an meselesi.