Çok kapsamlı bir yıkım savaşının, işçi sınıfı ve insanlığın geleceği için yakın bir tehdit olduğuna daha önceki yazılarımızda değinmiştik.
Okurumuzun buna aşina olduğunu biliyoruz, sık sık bu konunun neden gündemimizde özel bir yer işgal ettiğine gelecek olursak; dışarıda yoğunlaşan savaş bulutları ve güçlenen savaş tamtamları tehdidin ciddiliğine işaret ediyor. Böyle bir savaşın birleşik devrimimize etkilerini tartışmak gerekiyor.
Leninist gençlik olarak dünyadaki devrimci durumu, emperyalist- kapitalist sistemin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal bunalım durumunu, dünyadaki gelişmelerin ve iç savaşların birleşik devrimimize olan etkilerini ve özellikle yanı başımızda şekillenmekte olan bu savaş durumunu politik olarak kavramak çok önemli. Her gelişmeyi bilimsel sosyalizmin gözüyle nasıl yorumlayacağımıza hakim olmamız ve bundan devrimci sonuçlar çıkarabilmemiz gerekiyor. Yoksa ortalama görüş çerçevesinden öteye gitmeyen, Amerikan karşıtlığını geçmeyen bir şekilde yorumlamaya kalkmak, Marksizmin komik bir karikatürünü yapmaya benzeyecektir.
Bundan dolayı pratik politika haline gelen devrimin güncelliğini ve gidişatını etkileyen olay ve olguları nasıl büyük bir dikkatle takip ediyorsak, dışarıdaki gelişmelerin birleşik devrimimizi nasıl etkilediğine de özel bir önem vermemiz ve bu gelişmeleri çok yönlü olarak takip etmemiz gerekiyor. Gelişmekte olan bu savaş tehdidine devrimci gençliğin dikkatini çekmek istiyoruz ve çekmeliyiz, çünkü gelişmekte olan savaş daha önceden başlamış olan 3. Dünya Savaşı’nın yeni ve daha kapsamlı bir cephe hattında mayalanmakta, doğrudan NATO orduları ve faşist Ukrayna yönetimi tarafından tezgahlanmaktadır. Dinci faşist iktidarın uzlaşma arayışındaymış gibi gezinmesine aldanmadan olası bir savaş durumunda dinci faşizmin göbekten bağımlı olduğu emperyalist dünyanın tarafında yer alacağını ve savaşta üzerine düşen ‘görevi’ layığıyla yerine getireceğini unutmamak, bu konudaki devrimci uyanıklığı elden bırakmamak lazım.
Rusya-Ukrayna-Donbass çatışması aslında Rusya’nın kuşatılması stratejisinin ve Ukrayna’nın bir karşı-devrim üretim merkezine dönüştürülmesinin önemli adımlarından biriydi. 2014’te Maydan’da faşistlerin yaptığı darbe ile her şeyin sessiz sedasız gerçekleşeceğini ve planlarında bir pürüz çıkmayacağını düşünmüştü emperyalistler. Donbass’taki halk ayaklanması ve anti-faşist hareket demokratik karakterli bir halk cumhuriyeti kurarken, Kırım’daki Rusya halkının kendi kaderini tayin etmesini beklemiyorlardı. Ukrayna’daki karşı-devrim ile Rusya’nın en son güney kanadından kuşatılarak adım adım bir yıkım savaşına sürüklenmesi yoluyla emperyalist dünyaya bağlanmak istenmesi, emperyalistlerin planlarından birisi durumunda. Aynı zamanda sosyalizme ve sosyalizmin yarattığı değerlere çok güçlü bir şekilde sahip çıkan, güçlü anti-emperyalist ve anti-faşist duygulara sahip olan Rusya proletaryasını ideolojik ve örgütlü bir güç olarak tasfiye etme, yeni yetme Rus burjuvazisinin pazarını emperyalizme zor yoluyla eklemleyerek tam ilhak sürecini tamamlama planının çerçevesinde gerçekleştiriliyor.
ABD-İngiltere emperyalistlerinin özel askeri ekipman, lojistik, paralı asker desteğiyle Ukraynalı faşistler, emperyalistlerin devasa medya ağının psikolojik harp yöntemleri ve yanıltıcı algı operasyonlarıyla haklı çıkarılmak isteniyor. Ukrayna’nın Rus işgaline uğrayacağı propagandası yoğunlaşıyor. Böylece Ukrayna devletinin olası bir saldırısına yönelik psikolojik ortam hazırlanıyor ve arka planda Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerini işgal etmeye hummalı bir hazırlık yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde Donetsk Halk Cumhuriyeti Halk Savunma Milisleri’nden bir albay yaptığı bir açıklama ile Ukrayna ordusunun cephe hattına emperyalistlerin temin ettiği javelin anti-tank füze sistemlerinden, mekanize tank taarruz birlikleri için mayın temizleme araçlarına, tank ve roket saldırı sistemlerine kadar ciddi bir ekipman yığınağı yaptığını belirtti. Ayrıca Ukrayna ordusunun, büyük bir çoğunluğu Donbass-Lugansk cephe hattına konuşlanmış olan, askeri personellerinin izinlerinin iptal edildiği, izinde olanların geri çağrıldığı asker kapasitesi azaltılan birliklerin asker kapasitesinin artırıldığı, sağlık ekiplerinin, askeri şoförlerin dahi teyakkuza geçirildiğini ortaya koydu. Üstelik Ukrayna özel kuvvetlerine bağlı en yetkin birliklerden seçili ve emperyalistlerin askeri uzmanlarının yönlendirmesinde hareket eden keşif ve sabotaj gruplarının oluşturulduğunu da ekledi. Bu bilgilerin Rus istihbaratı ve Rusya Genelkurmayı tarafından doğrulandığını belirtmek gerekiyor. Bu hazırlığın arkasında emperyalistlerin olduğu, Amerikan ve İngiliz paralı askerlerinin eğitmen olarak bu azılı katillere eğitimler verdiği belgelerle kanıtlandı. Emperyalist basın ajanslarına bu katillerle yapılmış röportajlara yer verecek kadar ileri gitmiş durumdalar. Cephe hattına konuşlanan Ukrayna birliklerinin ve onlara eğitim veren paralı yabancı askerlerin büyük çoğunluğunun Nazi faşistleri olduğunu görmeden geçemeyiz. Tıpkı Libya, Suriye’de eğittikleri dinci faşist çetelerden ideolojik olarak pek bir farkı olmayan ve anti-komünizmde ve dünyadaki devrimci dalgaya karşı ortaklaşan katil sürüleri.
Bu kadar veriyi ortaya koyarken, bu seferki hazırlığın sadece birkaç günlük bir çatışmaya değil, Donbass, Ukrayna’nın doğu kentleri, Rusya’nın güney cephesi, Karadeniz ve hatta bölge ülkelerini de içine alacak bir çatışmaya evrilme ihtimalini görerek ortaya koyuyoruz. Rusya Savunma Bakanlığı’nın son dönemlerde yaptığı açıklamalardaki tonun sertliği, ordunun içine girmiş olduğu tatbikat ve hazırlık durumu da hesaba katılırsa, emperyalistlerin oynadığı kumarın bölgeyi bir cehenneme çevirme ihtimali bulunuyor ve savaşı kazanabilmek için Rusya’nın her şeyi yapmaya kararlı olduğunu da görmek gerekiyor. 3. Dünya Savaşı bölgesel vekalet savaşları, darbeler, devrimler, karşı-devrimler ve iç savaşlar biçiminde sürüyor.
Bu yıkım savaşları her nerede olursa olsun emekçi halklara, dünya işçi sınıfına acı, gözyaşı ve yıkımdan başka bir şey getirmeyecek. Olası böyle bir savaşta insanlığın geleceğini büyük yıkımlar beklerken, diğer taraftan ayaklanmaların ve devrimlerin patlak verme ihtimali güçlenecek. Çünkü bu olası savaş pandemi ile birlikte hızlanan sistemin yıkımında bir rejisör rolü oynayacak. Bölge karşı-devriminin önemli merkezlerinden biri olan faşist Ukrayna’nın yıkım süreci hızlanırken, bölgedeki gerici iktidarların güçten düşeceğini ya da yıkılacağını hep birlikte göreceğiz. Yaklaşan savaş, emperyalistlerin dünya halklarına karşı kendi sistemlerinin yıkımını durdurmak için başlattığı bir savaş olduğu halde, yeni evrenin kendi sonlarını getirecek devrimler çağı olduğunu biliyorlar.
Dünya halklarının ve dünya proletaryasının özgürlükler çağı için başlattığı kavga, emperyalistleri böylesi çılgınca adımlara iterken, 3. Dünya savaşının dünya devriminin yükselişine imkan vereceğini biliyoruz. 1.Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın ardından Ekim Devrimi doğarken, 2 Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın ardından da dünyanın üçte biri sosyalist oldu. Yeni evrede ise zorunluluklar çağından özgürlükler çağını geçiş muazzam derecede hızlandıracak. Ve yıkıma uğrattıkları proletarya bu savaştan muzaffer çıkarak insanlığı özgür günlere taşıyacak. Bu açıdan birleşik devrimimizin uluslararası gelişmelerden ciddi bir şekilde etkileneceğini ve burada zafere ulaşmamızın dünyadaki bütün dengeleri alt üst ederek çok daha güçlü bir süreci yaratacağını bilerek büyük bir coşkuyla çalışalım!
K. Taylan Kızıldağ